Türbede isim tartışması!

Basmane’de bulunan Emir Sultan Türbesi’nin ismi, tartışmalara neden oluyor. Birçok yerel tarih araştırmacısı türbe adının zaman içerisinde değişikliğe uğradığını, asıl isime sadık kalınması gerektiğini vurgularken, son noktayı Araştırmacı Semerci koydu

  • Oluşturulma Tarihi : 30.05.2018 07:27
  • Güncelleme Tarihi : 30.05.2018 07:27
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Türbede isim tartışması! haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER

Gerçekleştirilen yanlış restorasyon çalışması ile gazetemizde yer verdiğimiz Emir Sultan Türbesi, bu kez farklı bir tartışma konusu ile gündemde. Yerel tarih araştırmacılarının hedef noktası haline gelen Emir Sultan Türbesi’nin adının orijinal olmadığı, zaman içerisinde değişerek farklı bir boyuta geçtiği iddia ediliyor. Yerel Tarih Araştırmacısı Mehmet Ozan Semerci ise türbe adına ilişkin yeni bir iddia ortaya atarak, “Asıl ismiSeydi Mükeremeddin Emir Sultan Türbesi” dedi. Türbede bulunan zatın Seydi Mükeremeddin’e ait olduğunu aktaran Semerci, sadece Emir Sultan denilerek geçiştirildiğini, bu nedenle kimsenin zatı tanıyamadığını ve aslına sadık kalınması gerektiğini vurguladı. Semerci’nin eleştirdiği ve düzeltilmesini istediği diğer bir konu da hiçbir görüş alınmadan türbeden kaldırılıp Agora Müzesi’ne yerleştirilen Miralay Süleyman Fethi Bey’in mezar taşı. Kendisiyle birlikte türbeyi ziyaret ettiğimiz Semerci, öncelikle bahsini ettiği Seydi Mükeremeddin’den söz açarak şöyle konuştu: “Halkımızın ziyaretine önem verdiği ve büyük saygı gösterdiği bu tarihi manevi mekanın ve içinde bulunan mübarek zatın tarihi şahsiyetinin aydınlığa kavuşturulması gerekir. İsimleri bu toprakların fethine karışmış Alp Erenler adına Aydınoğulları da birçok zaviye yaptırmıştır. Bunlar arasında Seydi Mükeremeddin ve Yusuf Dede’ler bilhassa zikrediliyor. Seydi Mükeremeddin Zaviyesine, Aydınoğlu Gazi Umur Bey birçok vakıflar tahsis etmiş. Netice olarak Seydi Mükeremeddin, İzmir Fatihi Aydınoğlu Gazi Umur Bey’in bir kumandanıdır. Güzel İzmir’imizin ebedi bir Türk yurdu olması için kahramanca savaşmış, defalarca canını ortaya koymuş, kanını akıtmış bir mübarek gazimizdir.”

“HADDİNİZİ BİLİN”

Emir Sultan isminin ne zamandan beridir kullanılmaya başladığını aktaran Semerci, “Günümüzde kısaca ‘Emir Sultan Türbesi’ diye bahsedilen yer, eski kayıtlarda ‘Seyyid Mükerremüddin Zaviyesi / Dergahı’ olarak geçmektedir. ‘Seydi Mükeremeddin’ şeklindeki söyleniş ise, zaman içerisinde değişikliğe uğrayarak Türkçeye yerleşmiş halidir. Seydi Mükeremeddin Emir Sultan Türbesi olarak da geçiyordu. Ancak zamanla Seydi Mükeremeddin kısmını hiç kimseden izin almadan çıkarıp Emir Sultan olarak bıraktılar. Emir Sultan Türbesi önündeki şimdiki 955 Sokak, 1930’lu yıllara kadar ‘Seydi Mükeremeddin Sokağı’ diye anılmaktaydı. Günümüzde ise Yenişehir Semtinde Emir Sultan isimli bir mahalle ile Limontepe semtinde Emir Sultan isimli bir ilköğretim okulu bulunmaktadır. Elbette bunlara karşı değiliz. Ancak zatın adı Emir Sultan’dan önce Seydi Mükeremmedin’dir. Restore edildikten sonra türbe zaten içler acısı bir hale geldi. Bari ismine sadık kalın, haddinizi bilin” dedi.

“FETHİ BEY YERİNE KONULSUN”

“Seydi Mükeremeddin Emir Sultan, güzel İzmir’imizin ebedi bir Türk yurdu olması için canını ortaya koyan ve aşk ile mücadele ederek kahramanca savaşan ilk gazilerimizdendir” diyen araştırmacı Ozan Semerci, türbedeki diğer bir hataya ilişkin de konuşarak yanlıştan dönülmesi gerektiğini şu sözlerle vurguladı: “Miralay Süleyman Fethi Bey de 574 yıl sonra aynı ulvi gaye ile canını veren son şehitlerimizden oldu. Fakat şimdi Fethi Bey orada yok. Diyeceğim şu ki; eğer bir gün nasip olurda türbe tekrardan restore edilirse şanlı miralayımızın Agora Müzesinde olan orijinal mezar taşı bu mekana tekrar dikilsin. Mümkün olmadığı takdirde temsili bir mezar taşı olarak bu hazireye ve mümkünse aynı yerine konulsun. Böyle bir uygulamanın örneği de var.” Kitabeleriyle, sanat değeri olan tarihi mezar taşlarıyla ve nihayet tarihi hatıralarıyla Seydi Mükeremeddin Emir Sultan Haziresi, İzmir’in Müslüman-Türk geçmişinin birer pırlantası olarak görülüyor. Tescil fişinde ‘en güzel şekilde korunması, açık müze haline getirilmesi’ istenilen ve içerisinde şimdilik 435 yıllık bir geçmişi muhafaza eden türbe gerekli olan çalışmaları ve ilgiyi bekliyor.