Turistten ‘aşı şartı’ aramak zorundayız

BURCU YANAR - ÖZEL HABER

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Ege Bölge Temsil Kurulu (BTK) Başkanı Kıvanç Meriç, AB ülkelerinde turist vizesi için uygulanan aşı şartı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Meriç, yakın zamanda Türkiye’de uygulanmaya başlayacak Koronavirüs aşılarının turizmi olumsuz etkileyebileceğinden fakat toplum sağlığı için hoşumuza gitmeyen önlemler de alarak gelecek olan turistlerden aşı şartı aranması gerektiğine de dikkat çekti.

SEKTÖRÜN BEDELİNİ SEYAHAT ACENTALARI ÖDÜYOR

Virüsün etkisi ve kısıtlamalar devam ettiği sürece seyahat acentalarının durumunda olumlu yönde herhangi bir değişiklik olmayacağını vurgulayan Meriç, sektör olarak ayakta kalmaya çalıştıklarını belirterek, ana giderlerinde bir değişiklik olmadığını ama gelirler hanesinin hala sıfır olduğunu söyledi. Başkan Meriç, seyahat acentalarının pandemide sektörün bedelini ödeyen taraf olduğunu da ileri sürerek, “Müşterilerine iadeleri yapan ama buna karşılık peşin ödemiş olduğu bedellerin iadesini ticari alacak sayılarak aylar sonra alabilen veya alamayan yine seyahat acentaları oldu” dedi. 11 aylık salgın süreci boyunca sektörden çıkan ve seyahat acentacılık faaliyetine son veren birçok meslektaşı olduğuna da dikkat çeken Meriç, “11 ay hiçbir ticari faaliyette bulunmadan ayakta kalabilmek zaten bir mucize. Şunu unutmamak gerekiyor; cari açığı kapatmada en büyük katkıyı veren turizm sektörüdür. Vermiş olduğu hizmete karşılık döviz kazandıran ama ham madde alımı gibi sebeplerden dolayı yurtdışına döviz kaptırmayan tek sektör turizmdir, seyahat acentaları ise bu sektörün lokomotifleridir” ifadelerini kullandı.

AŞI HIZI TURİST TRAFİĞİNİ ETKİLER

Avrupa’da aşı yaptıranların yaptırmayanlara oranla daha avantajlı hale geldiği görülüyor. Risk bölgesi olarak ilan edilen Türkiye’de de aşı yakın zamanda uygulanmaya başlayacak ve AB ülkelerine girmek isteyenler artık sadece aşı yaptırarak vize alabileceği uygulaması hakkında da görüşlerine yer veren Kıvanç Meriç, “Aşının zorunlu kılınması etik açıdan bakıldığında tabi ki hoş değil. Ancak konu toplum sağlığı olduğu için bu bakış açısından sanırım ayrılmak zorunda kalacağız. Bence vize ile bitmeyecek bu kısıtlamalar, uçak ve otobüs yolculuklarında da aşı şartları aranacak. Restoranlarda, eğlence mekanlarında ve aklımıza gelebilecek her türlü kalabalık organizasyonlarda bu şart aranacak diye düşünüyorum. Önemli olan bu virüsün yayılmasını durdurmak, bakın dünyada gün itibari ile yaklaşık 2 milyon insan vefat etti ve rakamın nereye kadar yükseleceğini bilmiyoruz. Buna durdurmak için hoşumuza gitmeyen önlemler de almalıyız” diye konuştu. AB’nin kendi topluluğu dışında bütün ülkeleri risk bölgesi olarak ilan ettiğinin de altını çizen Meriç, “Aşı şartı aranması yanlış değil, sonuçta kendi ülkelerini ve vatandaşlarını korumaya çalışıyorlar. Biz de gelecek olan turistten ‘aşı şartı’ aramak zorundayız. Toplum sağlığı her şeyin başında gelmek zorunda” dedi. Aşı dayatmasının bu yıl Ege Bölgesine gelecek olan turist sayısını nasıl etkileyebileceği hakkında da bilgiler veren Meriç, “Bu daha çok aşılamanın hızına bağlı. Aşılama ne kadar hızlı ilerlerse turist trafiğinde de o kadar artış olur. Ölçü olarak 2020 senesini alırsak, mutlaka ciddi bir artış olacaktır. 2019’a göre alırsak, altında kalırız diye düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

2021 KOLAY BİR YIL OLMAYACAK

Tüm dünyada aşı ile ilgili toplumların ikiye bölünmüş durumda olduğunu da vurgulayan Kıvanç Meriç, aşı olayının seyahat acentalarına etkisinin hükümetlerin alacağı kararlara bağlı olduğunu da öne sürerek, “Zorunluluk getirildiği takdirde seyahat sektörü yavaş büyümek zorunda kalacak. Seyahat acentacılığı yüksek karlar ile çalışan bir sektör değil, dolayısıyla yüksek cirolar yapmak zorundayız. Sadece bu sebepten dolayı zaten aşı dayatması bizler için negatif anlam taşıyor. 2021 yılı seyahat acentalarının tekrar ayağa kalkabilmesi için bir fırsat. Ama şunu da biliyoruz ki yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı kolay bir yıl olmayacak” diye belirtti.

CAN SUYU ÖNERİLERİ

Turizme can suyu olabilecek konular hakkında da taleplerini dile getiren Başkan Meriç, “Geçtiğimiz 11 ayda ne Kredi Garanti Fonu (KGF) ne de işletme kredisi kullanamamış olan, sermayesini ayakta kalabilmek adına tüketmek zorunda kalan seyahat acentalarının vergi yükümlülüğünden bir süreliğine çıkarılması, stopajların ve KDV’ nin yüzde 1 seviyesine çekilmesi, SGK paylarının düşürülmesi, artık eskimiş ve günümüz sosyal ve teknolojik koşullarına uymayan 1618 sayılı kanunumuzun değişmesi gerekiyor. Sadece bu adımlar bile bizler için can suyu anlamı taşımaktadır. Dünyanın en büyük turizm ülkelerinden biriyiz ve pandemi sonrası ilk beş ülkeden biri olma olasılığımız ise çok yüksek. Cumhurbaşkanımız ve hükümetimiz tarafından ‘stratejik sektör’ olarak adlandırılan bu sektöre her türlü destek sağlanmalıdır. Bu desteğin, ülkemiz ekonomisine geri dönüşü hiçbir sektörde olmadığı kadar hızlıdır” açıklamalarına yer verdi.