- Gündem
- 15.05.2025 00:19
Türkiye’nin iki yıl aradan sonra turist sayısını yüzde 50 artırdığını belirten TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, turizmde ciddi bir atılım yapıldığını söyledi. Bağlıkaya,100 milyon turist hedefinin hayal olmadığını vurguladı
KENAN YEŞİL
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, İzmir’de katıldığı çeşitli programlar sonrasında önemli açıklamalarda bulundu. Turizmin cari açığı kapatma konusunda önemli bir sektör olduğunu ve 2016 yılında turizmde yaşanan sıkıntılar sonrasında Türkiye’nin yeniden bir atılım yaptığını dile getiren Bağlıkaya, 2016 yılında 22 milyon turistten bu yıl 40 milyon turiste ulaşacaklarını söyledi. Turizm sektörünün paydaşlarının hedefi olan ‘100 milyon turist’ hedefine değinen Bağlıkaya, bunun hayal olmadığını ve Türkiye’nin bu hedefe ulaşması anlamında büyük bir potansiyeli içinde barındırdığını söyledi. Türkiye’ye 2016 yılında 22 milyon turistin geldiğini, bu yıl ise 40 milyon turistin gelmesini beklediklerini dile getiren Bağlıkaya, hükümetin aldığı yerinde kararlar sayesinde sektörün ayakta tutulduğunu vurgulayarak, “Baktığımızda 2016 yılında 22 milyon bu yıl 40 milyon turistten bahsediyoruz. Dünyada bir başka ülke gösterebilir miyiz ki ülkemiz kadar büyük badireler atlatsın, büyük olaylar atlatsın ve daha sonra bu kadar turisti tekrar ağırlayabilsin? Aynı zamanda turizm sektörünü ayakta tutsun. Bazen turist geri gelir sektör ayakta değildir. Çünkü her şey bitmiştir. Topyekun bir hareketle gerçekten hükümetinde aldığı çok önemli, yerinde kararlar ve tedbirlerle sektör ayakta tutuldu. 2016-2017 yıllarında turizm sektörünün ayakta durması için hükümet elinden gelen desteği sağladı” diye konuştu.
100 MİLYON TURİST HAYAL DEĞİL
Hükümetin turizm sektörünü ayakta tutma çabasını yaparken sektörün de boş durmadığı aktaran Bağlıkaya, sektör temsilcilerinin çok çalıştığına ve çok çabuk geriye dönüş yaşandığına dikkat çekti. Türkiye’nin potansiyelinin iki yılda yüzde 50 artırdığını vurgulayan Bağlıkaya, 2023 yılında 60 milyon turist sayısına ulaşacaklarını söyledi. 100 milyon turist hedeflerine değinen Firuz Bağlıkaya, şöyle devam etti: “Hedeften bahsediyoruz. Bu hedef zaten resmi bir hükümet programının içinde yer alan bir hedef değil. Sektörün paydaşları olarak koyduğumuz bir rakam bu. ‘Böyle bir hedefimiz var buraya yürüyelim’ gibi topyekun bir hareket içerisinde olmalıyız diyoruz. Nedeni ise ülkenin böyle bir potansiyeli olduğunu söylüyoruz. Dolayısıyla iki yılda potansiyelini yüzde 50’ye yakın arttıran bir ülke için hedefleri küçük veya büyük demek doğru bir şey değil. Bizim hedefimiz odur ve yapılacaktır. Türkiye 100 milyon turisti ağırlayabilecek kapasiteye sahiptir. Bu 100 milyon sadece deniz, kum, güneşle yapılan turistin sayısıdır. Bizim kültür turizmi, kruvaziyer turizmi, kongre turizmi devreye girmedi. Daha bir tane büyük bir gemi gelmiyor. Yüksek sayıda kongre ülkemize gelmiyor. Spor takımları ülkemize yeni yeni gelmeye başladı. Dolayısıyla bazı segmentlerde geriye dönüşler zaman alıyor. Yani deniz, kum, güneş turisti gibi bazı sektörler hemen toparlanamayabiliyor. Bazı turist segmentleri biraz nazlıdır ve daha geç gelir. Dolayısıyla bunların hepsi tamamlandığı zaman hem gelirde ortalama paket fiyatlarında istediğimiz seviyelere doğru yaklaşacağız hem de bu hedefin zor olmadığını göreceğiz. Biz 100 milyon turistin Türkiye için hayal olmadığını bu rakamın ulaşılabileceğini düşünüyoruz. Ülkemizin de bu rakamlara ulaşmasına ihtiyacı var. Cari açığı kapatma potansiyeli olan en önemli sektörlerden biri turizmdir. İş başa düşüyor. Turizmci bu işi başarmak zorunda. Başka şansımız yok.”
12 AYA VE 7 BÖLGEYE YAYMAK GEREK
100 milyon turist hedefi için bölgelerin de çeşitlenmesi gerektiğini belirten Bağlıkaya, bu hedef doğrultusunda turizmi 12 aya ve 7 bölgeye yaymak için çalışmalar yürüttüklerini dile getirerek, “100 milyon turist dediğimiz zaman bölgelerin de çeşitlenmesi gerekiyor. Yalnızca deniz, kum, güneş sahil bandı değil. Bölgelerde çeşitlenecek. Karadeniz’in çok ciddi bir şekilde turizme açılması gerekiyor. Mersin-Anamur bölgesi de turizme açılması gerekiyor. Orta Anadolu ve Güney Doğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin her anlamda turizme açılması gerekiyor. Urfa’da Göbeklitepe varsa orayı öne çıkartıyoruz. Antep’te Zeugma varsa orayı ön plana çıkartıyoruz. Bunların hepsini aynı anda eğer tencerenin içine atabilirsek o yemekten 100 milyon turist çıkar” şeklinde konuştu.
TURİST AYIRMIYORUZ
Kruvaziyer turizminde küçük ama sevindirici gelişmeler olduğuna dikkat çeken Bağlıkaya, Türkiye’nin kruvaziyer turizm macerasının geçmişte de böyle başladığını hatırlatarak, “Küçük kapasitelerle geliyorlar. Ama daha öncede böyle başlamıştı. Turistin bizim için değerlisi değersizi yok. Herkes bizim için çok değerli. İranlı, Orta Doğulu, Endonezyalı, Çinli bir turist bizim için nasıl önemli ise kurvaziyer turizminden gelen turistler de o kadar önemli. Dolayısıyla turist ayırmıyoruz. Ama segmenti, harcama gücü yüksek olan turistlere biraz daha fazla emek sarf etmemiz gerekiyor. O yüzden bu çalışmaları da ayrıca yapmak gerekiyor” dedi. Turizmde trendlerin değişmeye başladığını aktaran Bağlıkaya, deniz, kum, güneşin dışında artık kültürel, gastronomi, sağlık turizmi alanlarında da eğilimlerin başladığını belirterek, “Yüksek harcama kapasitesine sahip turistler rutin tatil alışkanlıklarından vazgeçtiler. Daha çok yeme-içme, belli bir temalı gezi ve seyahatler tercih ediliyor. O segmentleri de hizmet edecek binlerce yerimiz var. Binlerce ürünümüz var. Hem ürün çeşitliliği açısından baktığımız zaman hem de insan gücü açısından baktığımızda gerçekten bu potansiyele çok sahip bir ülkeyiz” diye konuştu. Antalya’da oluşan spor turizminin İzmir’de de geliştirilebileceğini ifade eden Bağlıkaya, “İzmir’de spor turizmi atılım olabilir. Ancak turizm yatırımlarının o yönde gelişmesi gerekiyor. Özel sektörün saha yatırımları yapıp bu otellerin kamp yapılabilir nitelikte olmasıyla lakalı bir durum. O altyapı burada olduğu zaman iklimi de son derece müsait. Antalya’da yapılan spor turizmi İzmir’de de olur. İzmir en az Antalya kadar ulaşılabilen bir yer” şeklinde konuştu.
BOOKİNG.COM AÇIKLAMASI
Online otel rezervasyon portalı booking.com ile ilgili de açıklamalarda bulunan Bağlıkaya, şöyle konuştu: “Vergilerini öderlerse bir gelişme olacak. Herhangi bir şirket de kurmadılar. Türkiye’de Türklere satışları engellenmiş durumda. Başka bir şeye engellenmiş durumda değil. Bu kadar abartılacak bir durum yok aslında. Bıraksınlar da Türkiye’de de Türklere satışları Türk acenteleri yapsın. Hem vergi verme hem de gelip burada bizim acentelerimizle rekabete gir. Bu olmaz ki. Onların kendi açılarından bakıldığında haklılar. Ama ülkenin de bir düzeni var. Bizim bir önerimiz var aslında. İş turizmi yapan acentelerden vergi alınmasın ya da booking.com’dan da vergi alınsın. Bizim arkadaşlarımız bu durumda nasıl rekabet edecek. Booking.com’un olmaması Türkiye’de turizmle ilgili negatif bir şey oluşturuyor gibi bir algı olmasın.”