- Gündem
- 29.04.2025 23:24
Efes Antik Kenti’ni daha büyük kitlelere ulaştırmayı hedeflediklerini söyleyen Başkan Yıldırım, “Turizmin geleceği teknolojide. Geleceği teknolojiyle beraber iyi okuyan ülkeler turizmde başarıyı yakalar” dedi
NURETTİN BAKİ-RÖPORTAJ
Üniversitenin ilk yıllarında kurduğu Genç Turizmciler Derneği’nin sırasıyla Balıkesir, Ankara, İstanbul, Bursa başkanlıklarını gerçekleştiren, halen İzmir Genç Turizmciler Derneği Başkanı olan Olay Yeri Ajans’ın Kurucusu Ozancan Yıldırım, yaklaşık 4 yıl önce kurduğu dijital reklam ajansıyla da büyük markaların büyük otel gruplarıyla buluşmasını sağlıyor. 27 yaşındaki Yıldırım ile İzmir ve Türkiye turizminin en büyük eksiği olan tanıtım konusu başta olmak üzere turizmin geleceğiyle ilgili keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Türkiye’nin turizm tanıtım eksikliğine katıldığını vurgulayan Yıldırım, turizmde tanıtım eksikliğini iyi okumak gerektiğinin de altını çizdi. Yıldırım, “Ülkemizin turizminin tanıtım eksikliğini tüm turizmci iş insanları ve sivil toplum kuruluşları yöneticileri dostlarım gibi ben de kabul ediyorum. Fakat bu tanıtım kelimesini iyi anlamak lazım. Turgut Özal zamanında başlayan bacasız sanayi olan turizmin tanıtım faaliyetleriyle günümüzdeki tanıtım faaliyetleri arasında çok fark var” ifadelerine yer verdi.
TURİZM VE TEKNOLOJİYİ
Ülkemizin ve kentimizin turizm tanıtım konusunda yaşadığı sorunu genç bir turizmci olarak nasıl yorumluyorsunuz? Bu sorunla ilgili bir çözüm öneriniz var mı?
Öncelikle bu sektöre çok küçük yaşlarda giren ve daha 27 yaşında olan bir turizmci olarak gençliğin bakışını özetlemem gerekirse; turistlerin teknoloji üzerinden yapmış olduğu satın almaların büyüklüğü çok fazla. Bu yüzden turizm sektörü olarak teknolojiye evrilmemiz gerektiğini düşünüyorum. Turizm ile teknolojiyi birleştirmemiz lazım, yani iki T’yi yan yana tutmamız gerektiği inancındayım. Bence tanıtım eksikliği problemine en büyük çözüm bu olur.
Bununla ilgili somut bir proje ya da çalışmanız var mı?
Elbette. Örnek vermem gerekirse bu sene başlatmış olduğumuz ve Bakanlık tarafından onaylanan arttırılmış sanal gerçeklik dediğimiz bir çalışmamız var. Biz bu projeye nesnelerin canlanması diyoruz. Kentimize gelen 800 bin ile 1 milyon turistin yaklaşık yüzde 70’i Efes Ören Yeri’ni ziyaret ediyor. Yani kentimizde dini turizm yoğun yaşanıyor. Meryem Ana mesela bizim için çok önemli bir destinasyon ve kültürel bir yapı. Buranın tanıtım sorunu hep vardı. Tanıtım için farklı basın unsurlarında yer alması ve üniversite derslerinde bulunulması çok önemli. Bütün bunlarla birlikte Efes Ören Yeri’ni, ABD, Irak, Libya, Hollanda veya Almanya gibi dünyanın birçok ülkesine pazarlamamız için teknolojiyle de barışık olmamız düşüncesiyle oraya Efes artırılmış gerçekçilik adında bir teknoloji uygulaması yazdık.
Bu uygulamanın işleyişi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kişiler bu programı İOS ve Android alt yapısına sahip telefonlarına ücretsiz bir şekilde indirebiliyor. Telefonların program indirme bölümünden Efes AR yazıp programı indirerek bu avantajlı ve faydalı programa sahip olacaklar. Bu ücretsiz programı yükledikten sonra kamera similasyonu açılıyor. Telefonun kamerasını Efes’te Meryem Ana’ya tuttuğunuzda 5 dilde Meryem Ana’nın hikâyesini ve tarihi yapısını izleyebilirsiniz. Yine aynı şekilde telefonu Efes Antik Tiyatrosu’na tuttuğunuzda, antik tiyatroyla ilgili 5 dilde, dil seçip hikâyeyi izleyebilir karşınıza çıkan yazıyı okuyabilirsiniz. Yazıyı indirip başkalarıyla da paylaşabilirsiniz. Bu şekilde tarihle teknolojiyle buluşturup, o eserlerin geçmişte nasıl oluştuğuna, eserin olduğu yerde bir anlatım diliyle güzel bir video gösterimiyle tanıklık edebilirsiniz. Bu şekilde turistik ürünü destekleyen ve besleyen bir teknolojik yatırımı yapmış olduk. Çok da güzel işliyor. Günde 100 bin görüntüleme alıyor. Tamamen ücretsiz ve hiçbir masrafı yok. Ürünü geliştiren ve destekleyen bir çalışma oldu.
Turizmin geleceğini kısaca nasıl değerlendirirsiniz?
Tarihi teknolojiyle buluşturursak yeni nesli yakalarız. 2020 ve 2030 arasındaki 10 yıllık dönemde çok ciddi teknolojik firmaların ve çok ciddi turizm teknolojilerinin gelişeceği bir dönem bizi bekliyor. Bu gelişimin dışında kalamayız.
YENİ PAZARLARI KEŞFETMEMİZ LAZIM
İzmir’e daha fazla turisti nasıl kazandırırız?
Turizm sektörü olarak hepimizin ana sorunu ve sorusu her zaman kentimize yabancı turisti nasıl ve ne şekilde kazandırırız? Bu sorunun hiçbir zaman tek bir cevabı olmadı. Çünkü turizm sektörü altında 47 tane sektörü besleyen büyük bir lokomotif. Bu yüzden yeni trendleri, yeni oluşumları ve yeni pazarları keşfetmemiz gerekiyor. Dünyada çok fazla insanın katıldığı büyük festivaller ve oluşumlar var. Teknoloji festivallerinden oyun festivallerine kadar birçok alanda festivaller düzenleyerek kentimizi tanıtabiliriz. Bunun dışında başka şöyle bir şey yapabiliriz; dünyada çok sayıda insanın takip ettiği canlı yayınlar oluyor. Mesela herhangi bir oyun turnuvası, Formula 1 turnuvası kadar fazla insanın ve fazla sponsorun dâhil olduğu bir organizma haline dönüştü. Bu oyun buluşmalarıyla; herkes kendi evinde oluyor ama aynı zamanda bir festival kadar insanla buluşma şansı yakalanıyor. Bu büyük buluşmalarda artık reklamlar alınmaya başlandı. 16 ve 19 yaş arası teknoloji merakı yüksek olan gençler 5 sene sonra o oyunda reklamını gördüğü herhangi bir ülkenin, herhangi kentinin destinasyonunu merak edip gezmeye çıkacak. İşte buradan yola çıkarak, gençlerin olduğu ve ilerde aslında potansiyel turistimiz olacak kişilere kentimizi bu şekilde pazarlayabiliriz.
Genç Turizmciler Derneği ile ilgili genel bilgiler verebilir misiniz?
Genç Turizmciler Derneği 2007 yılında kuruldu. 30 yaşın altında turizm eğitimini tamamlamış ve sektörde iz bırakacak yani 10 sene sonra sektörde çok önemli bir yönetici olabilecek birey ve bireylerin içinde olduğu bir organizma. Derneğimiz İstanbul’da kuruldu. Derneğimizin içinden dünya turizm forumu çıkarttık. Ülkemizde gerçekleşen Dünya Turizm Forumu’na Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız ve 20 ülkenin turizm bakanları katıldı. Biz bu şekilde bizzat Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerine aldığı bir projeyi dernek olarak oluşturmuş olduk. Bu dünya turizm forumu her sene bir ülkede turizmin geleceğini konuşuyor ve bu sene Afrika kıtasının Angola ülkesinde gerçekleşecek. Genç Turizm Derneği bu tarz büyük projeleri vatanına kazandırmayı hedeflemiş ve bu projenin yöneticileri de bu yapının içinden çıkan turizme gönül vermiş kişiler olsun dedik.
TEKNOLOJİK BİRİMLERİ OLMALI
Genç Turizm Derneği olarak çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Dernek olarak kentimize gurmeleri davet ettik. Büyük yazarlara İzmir ile ilgili sayfalarca tanıtım gönderdik. Romanlarında, yazılarında bu kentin herhangi bir semtini, mahallesini, yemeğini, kültürünü anlatın istedik. Ege’de çok büyük bir festival çalışmamız olabilir. Yani turistik gençlerin aktif rol oynayacağı, müzik, eğlence, öğrenim ve sanat atölyelerinin bir arada olduğu ve dışarıdan belki de gurmelerin ve bloggerlerin katılacağı bir proje üzerinde çalışıyoruz. Bunun dışında rutin olarak kentimizdeki üniversitelerin turizm eğitiminin özel sektörle buluşmasını sağlayan bir yapımız var.
Genç turizmciler olarak TARKEM ve İZTAV gibi turizmin canlanması için çalışan kurumları nasıl görüyorsunuz?
TARKEM’in yönetimi İzmir turizmini ve sanayisini ve ticaretine ciddi yatırımlar yapmış önemli kişilerden oluşmaktadır. Bu çok değer verdiğimiz bir konu. Biz gençler olarak, İzmir Tanıtma Vakfı (İZTAV) ve Tarihi Kemeraltı (TARKEM) gibi kentin turizmini canlandırmak için yine kentin dinamikleriyle bir araya gelen oluşumları sonuna kadar destekçileri, üyesi veya gönüllüsüyüz. Fakat bunların hiçbirinde teknolojiyle ilgili bir birimin olmadığını görüyoruz. Bu noktada bizim yapacağımız yatırımların içerisinde kesinlikle teknolojik reklamların yer alması gerektiğini düşünüyorum.
TURİZMİN SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMASI LAZIM
2019 yaz turizm sezonu açılıyor. Ege’nin turizmi için geçen senelere göre nasıl bir öngörünüz var?
İzmir’in turizmini 12 aylık periyotta yeterli bulmuyoruz. 2015 yılındaki turizm pastası 2017 ve 2018’e göre daha iyiydi. Yerimizde saymayarak aşağı inmeyerek rakamlarımızı yukarı çıkartacak bir hedefimiz olmalı. Belli dönemlerde tabi ki yoğun ve dolu olacağız haber kanallarında Ege’ye turist akımı gerçekleşti haberlerini göreceğiz. Fakat Egeli turizmciler olarak bizi tatmin etmiyor. 9 günlük tatillerde Ege Bölgesi ve İzmir turizm alanları tabi ki yoğun olur. Fakat başarı bir ürünün sürdürülebilir olmasında, dolu olmasında değil. Sürdürülebilir olması için de farklı pazarlarda farklı dönemlerde çalışmaların olması gerekiyor. Yazın turizm bölgelerimiz dolacak, hem butik turizm hem de lüks turizm hem de yat turizmi tabi ki dolu olacak. İnsanlar kentimize akın edecek. Bundan son derece mutlu olacağız. Ama dediğim gibi bu bizim iştahımızı doyurmaz.
BÜYÜK MARKALARIN İZMİR’DE OLMASINI SAĞLADIK
Son olarak; Ozancan Yıldırım kimdir? Bireysel olarak yaptığınız çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
27 yaşındayım ve 10 senedir aktif turizm sektörünün içinde yer alıyorum. Yüksek lisansımı bu alanda tamamladım ve doktorama da yine bu alanda devam edeceğim. Aynı zamanda bir başka şirketimi de dijital pazarlama ve reklam üzerine kurdum. Çünkü gördüm ki turizm yatırımlarını yönetme şeklimiz, kentsel pazarlama yönetme şeklimizin içinden her zaman reklam teknolojisi ve basın geçiyor. Dolayısıyla bu alanda geniş bir kadro kurdum. Reklam ajansımızda 10 kişi çalışıyor. Bu reklam ajansımızda; şirketlerin ya da büyük otel gruplarının kendilerini tanıtmasında ve daha fazla gelir elde etmesinde teknoloji ve reklamın çok önemli olduğunu gördük. Birçok büyük markanın kentimizde olmasını sağladık. Kendi turizm şirketimizde büyük markaların büyük otel gruplarıyla buluşmasını ve bunların senelik işletme danışmanlığının ekiplerinin kurulmasını teknolojik reklam kampanyalarının yürütülmesini sağlıyoruz. Aynı zamanda İzmir’de kişisel olarak hala birçok üniversitede tamamen gönüllülük esasıyla turizm sektörüne hizmet etmeye devam ediyorum.