- Gündem
- 06.05.2025 20:35
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerli ve milli imkanlarla üretilen Türk Donanması'nın TCG Anadolu'dan sonraki en büyük gemisi TCG Derya, TCG İstanbul, TCG Üsteğmen Arif Ekmekçi gemisi ve dünyanın ilk insansız deniz aracı Marlin Sida'nın Yalova'da teslim töreninde önemli mesajlar verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yalova Sefine Tersanesi'nde Mavi Vatana Güç: Yeni Deniz Platformları Teslimat Töreni'nde konuştu.
Savunma alanında güçlü olmayan milletlerin istikballerine güvenle bakmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bulunduğumuz bölge, dünyadaki çatışmalar, siyasi krizlerin, çekişmelerin en yoğun olduğu coğrafyadır. Rusya Ukrayna savaşında, Gazze'deki katliamlara, Suriye'deki zulümden, Libya'daki krize kadar insanlığın gündemini meşgul eden her hadise hemen yanı başımızda vuku buluyor. Türkiye tüm bu gerilimlerin ve krizlerin ortasında ayaklarına yıllardır takılan çelmelere rağmen istikrar abidesi olarak adından söz ettiriyor. Sadece istikrar ve iç barışı korumakla kalmıyoruz. Aynı zamanda çatışmaların sona ermesi, bölgemizde huzurun hakim olması için gayret sarf ediyoruz. 2 yıl önce çatışmaların daha ilk aylarında iken Rusya ve Ukrayna arasında başlattığımız İstanbul sürecinin önemi bugün daha iyi anlaşılmaktadır. Savaş lobilerinin sabote etmek için tüm imkanlarını seferber ettiği bu süreç başarılı olsaydı on binlerce insan hayatta kalacak, bu kadar yıkım yaşanmamış, bu kadar kan dökülmeyecekti. Ülkemizdeki kimi çevreler o gün bizi acımasızca eleştirenlerin bugün bize hak verdiğini görüyoruz. Emin olun benzer bir pişmanlık, Gazze'deki trajedi için de yaşanacaktır. Bugün bölgemize uçak gemilerini göndererek İsrail yönetimine sınırsız şartsız destek verenleri hepimiz ibretle takip ediyoruz. İsrail'in işlediği katliam ve zulümlere göz yumanlar yarın "keşke" demekten kurtulamayacak çok büyük nedamet yaşayacaklardır." dedi.
"Batılı ülkeler ve uluslararası insan hakları kuruluşları sınıfta kaldı"
"Çoğu çocuk kadın 25 bin masum Gazzeli'nin katli başta olmak üzere toplamda 100 bin kişinin canını yakanlar elbette bunların yakıcı sonuçlarıyla yüzleşeceklerdir." diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun uluslararası alandaki yansımalarına şimdiden şahit olmaya başladık. Açık konuşmak gerekirse en son kötü sınavlarını Gazze meselesinde veren batılı ülkelerin ve uluslararası güvenlik kurumlarının hiçbir inandırıcılığı kalmadı. Lafa gelince demokrasi havarilerini kimseye bırakmayanların faşist yüzleri ortaya çıktı. İnsan hakları konusunda sağa sola karne düzenleyenler tam 105 gündür vahşice öldürülen çocukları, bebekleri, kadınları görmedi. Zulmü engelleyecek tek bir adım dahi atmadı. Tıpkı daha önce Irak’ta, Bosna’da, Suriye’de, Yemen’de, Arakan’da, Somali’de Afanistan’da olduğu gibi küresel güvenliği sağlamakla görevli kurumlar sınıfta kaldı. Ciddi itibar kaybına uğradı. Günümüzün Führer'i Netahyahu'nun gözü kan bürümüş ekibi, Filistin halkına soykırıma varan barbarlıklarını izlemekle yetindi. Türkiye olarak tüm bu yaşananlar özelikle de bunların karşısında sesini en fazla yükselten, en güçlü tepkiyi veren ülkelerden birisi biziz. İnsani yardımlar noktasında da elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Bunun arka planında savunma sanayi alanında son 21 yılda attığımız kararlı adımlar var. Geriye baktığımızda 2002 yılında sadece 62 savunma projesi yürütülürken bugün aynı sayı 850’yi geçti. 2002 yılında savunma projelerimizin bütçe büyüklüğü 5,5 milyar dolar iken; bugün aynı rakam 16 kat artışla 90 milyar dolara ulaştı. Savunma sanayimiz 3500’ü aşkın firması ve 80 bini aşkın çalışanıyla Türk ekonomisine en yüksek katkıyı veren sektörlerden biri haline geldi" şeklinde konuştu.
"Irak ve Suriye'de bataklık kuruyana kadar mücadele edeceğiz"
Yerli ve milli kara deniz araçlarının Türkiye'nin ihtiyaçlarının yanı sıra dost ve kardeş ülkelerin ihtiyaçlarını da karşıladığını hatırlatan Erdoğan, "2023 yılında 185 ülkeye 230 çeşit savunma sanayi ürünü satarak toplamda 5,5 milyar dolarlık ihracat tutarı yakaladık. Bu dönemde 10 milyar 240 milyon dolarlık yeni sözleşme imzalandı. Ülkemiz kendi savaş gemisini tasarlayan inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyor. Elektronik harp alanında öncü olan ülkemiz İHA ve SİHA üretiminde ise artık dünyanın ilk 3-4 ülkesinden biri. Bunu da öyle büyük güçlerin desteğini alarak değil, küresel tedarikçilerin çıkardığı zorluk ve ambargolara rağmen yaptık. Kendi göbeğimizi kendimiz kestik. Daha önce bize silah verenler, attığımız kurşunların çetelesini tutardı. Terörle mücadelede sürekli engellerle karşılaşırdık. Kendi silahlarımızı kullanarak tüm bu sorunları aştık. Sınırlarımızın içinde ve dışında terörle mücadeleyi rahatça yapıyoruz. Suriye ve Irak'taki terör bataklıklarını tamamen kurutuluncaya kadar mücadeleyi kararlılıkla devam ettireceğiz. Önümüzdeki dönemde İHA ve SİHA'ların yanı sıra insansız ve otonom deniz araçlarından uçak gemilerine kadar çeşitli muharip deniz platformlarının geliştirilmesine ağırlık vereceğiz. Tüm bu adımları atarken şu gerçeği unutmuyoruz. Savunma sanayi hiçbir şekilde duraklamayı kabul etmeyen, sürekli çalışmayı gerektiren dinamik bir alandır. Bu çalışmaların öteye çalışması için savunma sanayine, paydaşlarına, kuruluşlara önemli vazifeler düşüyor. Hedefimiz savunma sanayinde tam bağımsız bir Türkiye'dir. Herhangi alanda muadil projeler ve ürünler arasında kendi milli kuruluşlarımızı, firmalarımızı, kendi tasarım ve üretimlerimizi tercih etmek birinci önceliğimizdir. Acil ihtiyaçları dışarıdan temin yoluna gitsek bile planlamalarımızın omurgası mutlaka milli imkanlara dayanmaktadır. Aksi halde hareket eden hiçbir kuruma izin vermeyeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Teslim ettiğimiz yeni deniz platformlarının ülkemize ve savunma sanayimize hayırlı olmasını diliyorum. Denizin sakin provanız neta olsun" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, her bir geminin Deniz Kuvvtleri'ne güç katacağı inancında olduğunu vurgulayarak, "Denizde ikmal muharebe gemisi TCG Derya, TGC Anadolu'dan sonra en büyük gemi olma özelliğine sahiptir. TGC Derya’nın hizmete girmesiyle yüzer birliklerin akaryakıt ve su ikmalleri süratle yapılacak, muharip unsurların su ihtiyaçları harekat alanına yakın bölgelerde rahatlıkla karşılanacaktır. Milgem projesinin 5.gemisi olan TGC İstanbul; Türkiye'nin yerli imkanlarla ürettiği ilk milli fırkateyndir. Farklı radar, yakın hava savunma ve elektronik harp sistemlerimizi kendi imkanlarımızla geliştirip entegre ettik. TGC İstanbul'a entegre edilen milli dikey hançer sistemidir. Lojistik destek gemimiz TGC Üsteğmen Arif Ekmekçi muharip unsurların lojistik ihtiyaçlarını temin edecektir. Teslimatı yapılan gemilerimizin donanma ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu sevinci yaşatan her kuruma, milletim adına teşekkür ediyorum. Bugün sadece gemilerimizin teslimatı ile yetinmiyoruz. Dünyada elektronik harp kabiliyetine sahip ilk insansız su üstü aracımızı da donanmamıza teslim ediyoruz. Otonom su üstü deniz aracımız Marlin Sida; istihbarat, keşif, su üstü harp elektronik destek, elektronik taarruz görevlerini insansız olarak icra edecektir. Üstün teknik özelliklerle denizlerdeki hakimiyetimizi destekleyecek, dosta güven düşmana korku verecektir. Marlin Sida'nın da deniz kuvvetlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Mühendislerimizi, teknisyenlerimizi, işçilerimizi kutluyor. Kendilerine şükranlarımı ifade ediyorum. Bu başarılı projelerin sırrı kurumlarımız arasında giderek büyüyen yakın iş birliği ve koordinasyondur. Savunma Sanayi Başkanlığı öncülüğünde Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız, askeri ve özel tersanelerimiz; ilgili devlet kurumları, özel sektör, üniversiteler, Kobi'lerimiz ahenkli şekilde çalışıyor. Kurumlar arası eşgüdüm güçlendikçe oyun değiştiren projeler ortaya çıkıyor. Önümüzdeki dönemde bu koordinasyonu çok daha ileriye taşıyarak, yeni başarılara imza atacağımıza yürekten inanıyorum. Bu çalışmalarımızı Barbaros Hayrettin Paşa'nın "denizlere hakim olan cihana hakim olur" sözünü şiar edinerek yürütüyoruz. Mavi vatanın güvenliğini temin için birçok projeyi hayata geçirdik. Projelerimizde yüzde 80 yerlilik oranına ulaştık. Gemilerimizin sadece inşasını, kaba işçiliğini yapmakla kalmıyoruz. Tüm gemilerde ihtiyaç duyulan sensör, faydalı yük , silah ve mühimmatları yerli olarak üretebiliyoruz. Bu çerçevede çok maksatlı amfibi hücum gemisi, destek gemisi, Barbaros sınıfı fırkateyn modernizasyonu, lojistik destek gemisi, yeni tip denizaltı, denizaltı modernizasyonu, Türk tipi hücumbot tasarımı, insansız denizaltı, tüm bunlar yakın dönemde hayata geçirilen gurur abidesi projelerden birkaçıdır. Bu projeler savunma sanayi hedeflerimizin de tek tek gerçekleştiğini gösteriyor" şeklinde konuştu.
Erdoğan'a TCG Derya gemisinde emek veren işçilerin imzalarının yer aldığı tablo ve hediyeler takdim edildi.
Bakan Güler, "Her alanda tam bağımsız Türkiye hedefiyle çıktığımız bu yolda ülkemiz, yerli ve milli kaynaklarımızı kullanarak başlattığı teknoloji hamlesiyle başta savunma sanayi olmak üzere birçok platformda kendine yeter bir konuma ulaştı." dedi.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Her alanda tam bağımsız Türkiye hedefiyle çıktığımız bu yolda ülkemiz, yerli ve milli kaynaklarımızı kullanarak başlattığı teknoloji hamlesiyle başta savunma sanayi olmak üzere birçok platformda kendi kendine yeter bir konuma ulaşmıştır." dedi.
Güler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Yalova Sefine Tersanesi'nde gerçekleştirilen "Mavi Vatan'da Güç: Yeni Deniz Platformları Teslimat Töreni"nde, yerli ve milli savunma sanayinin üstün seviyeyi ortaya koyan yeni gemileri ve insansız deniz aracının hizmete girmesinden gurur ve heyecan duyduğunu söyledi.
Bakan Güler, gemilerin ve insansız deniz aracının Türkiye'ye, asil millete ve silahlı kuvvetlere hayırlı uğurlu olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın stratejik vizyonu, öngörüleri ve destekleriyle bugünün ilk saatlerinde Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanındaki ilerlemesinin yeni bir adımına hep birlikte büyük gurur ve heyecanla şahitlik ettiklerini vurgulayan Güler, "İlk kez bir Türk vatandaşımız, Hava Kuvvetlerimizin seçkin bir personeli olan Albay Alper Gezeravcı, uzay bilim misyonumuz çerçevesinde uzay yolculuğuna çıktı. Bu yolculuk, Türkiye Yüzyılı'nda gerçekleştireceğimiz uzay çalışmaları için kıymetli ve tarihi bir adım olmuştur. Bu vesileyle Albay Alper Gezeravcı'ya ve onu takip edecek ufku geniş Türk gençlerine başarılar diliyor, onların asil milletimizin umudu olarak ülkemizi çok daha ilerilere taşıyacaklarına yürekten inanıyorum." diye konuştu.
Güler, Türkiye'nin son yıllarda savunma sanayinde önemli atılımlar gerçekleştirdiğine dikkati çekerek, bunun arkasındaki temel etkenin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde ortaya konulan güçlü siyasi irade ve savunma sanayine sağlanan destek olduğunu dile getirdi.
"Ülkemiz küresel bir aktör haline dönüşmüştür"
Her alanda tam bağımsız Türkiye hedefiyle çıktıkları bu yolda, Türkiye'nin yerli ve milli kaynaklarını kullanarak başlattığı teknoloji hamlesiyle başta savunma sanayi olmak üzere birçok platformda kendi kendine yeter bir konuma ulaştığını vurgulayan Güler, "Nitekim yerli ve milli silah sistemlerimizle teçhiz edilen şanlı ordumuz geniş bir coğrafyada aktif roller üstlenirken ülkemiz de müzakere masalarının mimarı ve vazgeçilmez bir üyesi olarak uluslararası alandaki etkisini artırmış, küresel bir aktör haline dönüşmüştür. Ayrıca bugün kendi imkanlarımızla tasarlayıp ürettiğimiz ve sahada kendini kanıtlayan sistemlerimizin uluslararası ortamda da kabul görmesi ve her geçen gün marka değerini artırması gurur vericidir." değerlendirmesinde bulundu.
Güler, bu yüksek seviyeye ulaşılmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın engin vizyonunun belirleyici bir faktör olduğunu anlattı.
Savunma sanayisinin katkısının, şanlı ordunun özellikle terörle mücadelede yurt içi ve sınır ötesinde elde ettiği başarılarda açıkça görüldüğüne işaret eden Güler, şöyle konuştu:
"Personelimizin kahramanlığı ve savunma sanayimizin sağladığı teknolojik kabiliyetlerin bir araya gelmesiyle kahraman ordumuz harekat sahasında büyük bir üstünlük sağlamış ve terör örgütünün hareket kabiliyetini bitme noktasına getirmiştir. Mehmetçiğin karşısında aciz kalan ve çaresizliğe mahkum olan alçak teröristler son çırpınışlarını vermektedirler ancak teröre karşı sürdürdüğümüz amansız mücadelemizde maalesef şehitlerimiz de oluyor. Acımız büyük olsa da evlatlarımızın intikamını almak için kudretimiz daha büyük, irademiz ve kararlılığımız ise tamdır. Bu vesileyle hain terör örgütünün son saldırılarında şehit olan silah arkadaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar, kederli ailelerine ve asil milletimize başsağlığı diliyorum."
Güler, kutsal vatan topraklarını ve sınırları teröristlerden korumaya çalışırken mavi ve gök vatandaki hak ve menfaatleri en iyi şekilde muhafaza etmek için faaliyetlerini aralıksız sürdürdüklerini belirtti.
Deniz ve hava güçlerini daha da kuvvetlendirmek için büyük gayret sarf ettiklerini aktaran Güler, şunları kaydetti:
"Bugün de şahit olduğumuz üzere üstün gayretlerimizin neticelerini de birer birer alıyoruz. Hizmete giren gemilerimiz ve insansız deniz aracımız, askeri ve sivil tersanelerimizin omuz omuza çalışarak ortaya koyduğu başarının en güzel örnekleridir. Bu gemilerimizle, Deniz Kuvvetlerimizin harekat kabiliyeti ve etkinliği daha da artacaktır. Aynı şekilde operasyonlarda yoğun şekilde kullandığımız insansız hava araçlarımız gibi Marlin insansız deniz aracımız da şanlı donanmamıza önemli katkılar sağlayacaktır.
Savunma sanayi alanında güçlü ve bağımsız olamayan milletlerin istikballerine güvenle bakabilmeleri de mümkün değildir. Bu doğrultuda sürekli daha ileri gitmek ve sürekli daha gelişmişini üretmek mecburiyetindeyiz. Elde edeceğimiz her başarıyı bir sonraki büyük ve güçlü adımın öncüsü olarak görüyoruz. Çok iyi biliyoruz ki başarı bir yolculuktur, bir barış noktası değildir. Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu kutlu yolculukta zatıalilerinin liderliğinde ve Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda ecdadımıza yakışır yeni başarıları tarihimizin altın sayfalarına yazdırmak en büyük hedefimizdir. Bu anlayışla Milli Savunma Bakanlığı olarak yerli ve milli sanayimizin geliştirilmesi dahil ülkemizin ve asil milletimizin bekası için gece gündüz demeden çalışmaya, daha büyük, daha güçlü bir Türkiye için gayret göstermeye devam edeceğiz."
Bakan Güler, gemilerin üretiminde emeği geçen İstanbul Tersanesi Komutanlığı ve Sefine Tersanesi'nin çalışanlarına teşekkür ederek, "Bu vesileyle tüm şehitlerimizi ve ebediyete intihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor, gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca 34 yıl önce 20 Ocak'ta hür ve müstakil Azerbaycan için Bakü'de barışçıl bir şekilde gösteri yaparken acımasızca katledilerek şehadet makamına ulaşan can kardeşlerimizi rahmetle yad ediyorum." ifadesini kullandı.