- Gündem
- 16.05.2025 14:54
TÜRK-İŞ, TBMMye sevk edilen ve kamuoyunda kiralık işçilik olarak tanımlanan İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda değişiklik yapılmasına dair Kanun Tasarısının kabul edilmesi üzerine tepkilerini dile getirmek için İzmir Büyükşehir Belediyesinin önünde toplanarak imza kampanyası başlattı
TANER UYANIKER
Mecliste Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunun özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi kurulması ve uzaktan çalışma gibi esnek çalışma modelini öngören tasarı kapsamında İş Kanunu ile Türkiye iş Kurumu Kanununda değişiklik yapılmasına dair Kanun Tasarısının kabul edilmesi Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ)i harekete geçirdi. Eş zamanlı olarak tüm ülkede tasarıya karşı imza toplayan TÜRK-İŞin İzmirdeki durağı İzmir Büyükşehir Belediyesi önü oldu. Grup Kölelik Yasasına Hayır! Esnek Çalışmaya Hayır, Taşeronlaşmaya Hayır, Yaşasın Onurlu Mücadelemiz sloganları attı.
İmza öncesi basın açıklaması gerçekleştiren gruptan konuşan TÜRK-İŞ sözcüsü Süleyman Yıldırım şunları söyledi: İş Kanunu İle Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına ilişkin Kanun Tasarısı 8 Şubat 2016 tarihinde TBMMye sevk edildi. Birçok işçiyi yakından ilgilendiren ve kiralık işçiliği yasal zemine oturtan bu düzenlemeyi, kamuoyu geçmişteki tartışmalardan hatırlayacaktır. Şimdi bir kez daha TBMM gündemine taşınan düzenleme birçok işçi için tehdit niteliği taşımaktadır.
10 MİLYONUNUN ÇALIŞMA BİÇİMİ DEĞİŞTİRİLEBİLİR
Tasarıyla, işyerlerinde çalışan sayısının yüzde 25ine kadarının kiralık işçi olmasına olanak sağlandığını ifade eden Yıldırım, Ancak 1 ila 10 arasında çalışanı bulunan KOBİler için bu sınırlama da bulunmamaktadır. Bu da istihdamın yüzde 60ını oluşturan KOBİlerin istediği kadar kiralık işçi çalıştırmasının yolunu açmaktadır. Büyük işletmelerde dikkate alındığında, mevcut çalışanların yaklaşık 10 milyonunun çalışma biçimi değiştirilerek kiralık işçi yapılmasının yolu yasal olarak açılmaktadır. Sosyal tarafların görüşü alınmadan TBMMye gönderilen tasarıda, işverenin kiralık işçiyi istediği koşullarda çalıştırmasının da yolu açılmakta ve çalışanın yasal güvenceleri ortadan kaldırılmaktadır. Buna göre işveren esaslı bir gerekçesi varsa, kiralık işçiyi emsal işi yapan işçilerden farklı koşullarda çalıştırabilecektir. Siparişlerim var gerekçesine sığınan bir işveren, kiralık işçisini fazla mesai, dinlenme hakkı, haftalık izin gibi haklardan mahrum bırakarak çalıştırabilecektir. Bu tür suiistimallerin önlenmesine yönelik olarak hiçbir düzenleme tasarıda yer almamaktadır ifadelerini kullandı.
ÇALIŞMA BARIŞINI TEHLİKEYE ATACAKTIR
Tasarının taşeronluk uygulamasını bile aratacağını belirten Yıldırım, tasarının paralı kölelik sistemini getirdiğini iddia etti. Yıldırım, Çalışanların her türlü yasal güvenceden koparıldığı bu sistem, çalışma hayatındaki dengelerin işçiler aleyhine ciddi bir biçimde bozulmasıyla sonuçlanacak ve çalışma barışını tehlikeye atacaktır. TÜRK-İŞ olarak, birçok çalışan için mayınlı alanlar oluşturacak kiralık işçi düzenlemesine karşı duracağımızı açıkça beyan ediyoruz. TÜRK-İŞ olarak çalışanlarımızın haklarının korunması mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz diye konuştu.
Kıdem tazminatı konusuna da değinen Yıldırım, Son üç yıldır altı ayda bir ülke gündemine kıdem tazminatı konusu getiriliyor. TÜRK-İŞ'in 22'nci Genel Kurulu'nda aldığı bir karar var. Kıdem tazminatı 29 gün 23 saat dahi olsa biz bu işin altına imza atmayız, bu işi konuşmayız. Bu iş kırmızı çizgimizdir. Bu iş genel grev sebebimizdir dedi.