Türk Sağlık-Sen’den 8 Mart çağrısı: Kadınlar toplumda daha aktif rol almalı

Türk Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Barış Koçak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, kadına yönelik şiddet, mobbing ve ayrımcılığın kabul edilemez olduğunu vurgulayarak kadınların toplumda daha aktif rol alması gerektiğini belirtti


  • Oluşturulma Tarihi : 08.03.2025 10:58
  • Güncelleme Tarihi : 08.03.2025 10:58
  • Kaynak : MERVE AĞRIÇ
Türk Sağlık-Sen’den 8 Mart çağrısı: Kadınlar toplumda daha aktif rol almalı

Türk Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Barış Koçak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yaparak kadınların toplumda ve çalışma hayatında karşılaştıkları sorunlara dikkat çekti. Kadına yönelik şiddet, mobbing ve ayrımcılığın kabul edilemez olduğunu vurgulayan Koçak, bu sorunların çözümü için daha güçlü adımlar atılması gerektiğini ifade etti. Koçak, kadınların toplumsal yaşamda daha aktif bir şekilde yer alması gerektiğini belirterek, kadın çalışanların haklarının korunmasının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesinin önemine değindi. Ayrıca, sendika olarak kadın üyelerin sorunlarını önceliklendirdiklerini ve bu konuda çeşitli çalıştaylar düzenlediklerini dile getirdi.


KADINLAR TOPLUMDA DAHA AKTİF BİR ŞEKİLDE YER ALMALI


Kadına vurulan her darbenin toplumun varlığına yöneltilmiş bir tehdit olduğunu ifade eden Koçak, “Türk Kadını; Gevher Nesibe’de, Hafsa Sultan’da millete şifanın, Zübeyde Hanım’da dünyayı değiştiren bir annenin, Kara Fatma, Şerife Bacı ve Nene Hatunda yiğitliğin, Halide Edip’te vatan sevgisinin kendini bulmuş halidir. Bizim kültürümüzde kadın gelecek nesillerin teminatıdır. Kadına vurulan her darbe toplumun varlığına yöneltilmiş bir tehdittir. Kadınlarımıza yönelik mobbing, şiddet, taciz gibi insanlık dışı davranışlar kabul edilemezdir. Kadın cinayeti diye bir cinayet tanımlamasının bizim ülkemizde olması ne yazık ki hepimiz için utanç vericidir. Bu bakımdan kadınların haklarını korumak ve yüksek Türk medeniyeti ve ahlakında kadına verilen değeri tekrardan hâkim kılmak tüm bireylerin, ülkeyi yönetenlerin ve kurumlarımızın sorumluluğundadır. Bu meselelere çözüm bulup ardından Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Daha emin ve daha doğru olarak yürüyeceğimiz bir yol vardır: Büyük Türk kadınını çalışmamıza ortak kılmaktır’ sözünü de şiar alarak her anlamda yükselmemiz mümkündür. Kadına şiddete verilen cezalar ağırlaştırılmasından, kadınların toplum hayatında daha da aktif bir şekilde yer almasına kadar geniş bir yelpazede olaylara bakılmalı ve çalışmalar yapılmalıdır” dedi.


DOĞUM, SÜT İZNİ GİBİ İZİNLER MUTLAKA UZATILMALI


Ulaşım ve barınma sorunlarını çözmek için çalışmaların yapılması gerektiğini aktaran Koçak, “Kamuda görev yapan kadın çalışanlarımız içinde özellikle bu aile yılında önemli düzenlemelere imza atılması şarttır. Ağır iş yükü, mobbing, şiddet ve geri planda bırakılma gibi kamuda çalışanlarının karşılaştıkları temel sorunlarda en fazla mağduriyeti kadınlarımız yaşamaktadır. Aile yılında kanununda hak olan yarı zamanlı çalışmayı annelerin kullanmasında zorluklar çıkarılması, kreş gibi önemli bir meselede ne yazık ki istenilen çalışmaların bir türlü yapılmamasının izahı mümkün değildir. Doğum, süt izni gibi izinlerde kadın çalışanlarımızın hiçbir şekilde mağdur edilmeyerek bu izinlerin süreleri mutlaka uzatılmalıdır. Ulaşım ve barınma gibi sorunları çözmek adına mutlaka çalışmalar yapılmalıdır” diye aktardı.


KADIN ÇALIŞANLARIN KIYMETİ BİLİNMELİ


Kadın çalışanların sorunlarına çare bulmanın onlara daha iyi bir çalışma hayatı sunmanın devletin ve milletin ortak görevi olduğunu vurgulayan Koçak, “Kadın çalışanlarımızın kıymeti bilinmelidir.  Dikkatinizi çekmek istiyorum; Depremde kuvözlere sarılan hemşireler, enkazdan çıkıp sağlık hizmeti sunmaya gidenler, terk edilen bebeği emziren Acil Tıp Teknikeri Büşra Durmaz, kazada yaralanan ayakları üşüyen çocuğa kendi çorabını çıkarıp giydiren Acil Tıp Teknikeri Aysel Göçer, bir gebe kadının ambulansta doğumunu yaptıran UMKE personeli Fehime Özger ve Acil Tıp Teknikeri Şehnaz Konur, ve son olarak Şanlıurfa bir bebeği telefondan müdahale ile hayatta tutan Zehra Tankuş kadınlarımızın nasıl bir özveri ile hizmet ettiklerinin anlatmaya ve cümle aleme göstermeye yeterlidir” ifadelerini kullandı.


SENDİKAMIZIN YÜZDE 59,7’SİNİN KADIN OLMASI GURUR


Türk Sağlık-Sen olarak kadın çalışanları sorunlarını öncelikleyen bir sendika olduklarını dile getiren Koçak, sözlerinin devamında ise şu sözlere yer verdi: “Bugüne kadar biri uluslararası olmak üzere 3 kadın çalıştayı yaptık. Bizatihi kadınlarımız kendi sorunlarını tartışıp değerlendirdiler, raporlar hazırladılar. Bu raporları ilgililerine ulaştırdık.  Kısacası biz sendika olarak kadınlarımızı tüm çalışmalarımıza ortak kılıyoruz. Bugün sendikamızın yüzde 59,7’sini kadın üyelerimiz oluşturması bizim için gurur kaynağıdır. Sağlık ve sosyal hizmet kolunda görev yapan tüm kadınlarımızda sendikamızda bir arada olmaya beraber çalışmaya davet ediyoruz.  Bu temenniyle Türk Sağlık-Sen olarak başta şehit anneleri ve eşleri olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, toplumsal yaşamda ve sendikal hayatta mücadele eden kadınlarımıza başarılar diliyor ve kadınlarımızın tüm sorunlarının göstermelik tartışmalardan uzak bir şekilde çözüm odaklı olarak irdelenmesini istiyoruz.”

Yazarımız Kim ?

MERVE AĞRIÇ