Sayfa Yükleniyor...
19. yüzyılda yapıldığı bilinen, 2 kez yangın geçirmiş ve oldukça harap duruma gelmiş olan Beit Hillel Sinagogu’nu yenileme çalışmaları 2014 tarihinde bitirildi. Sinagog şimdi ise Türk Yahudilerinin tarihine ışık tutuyor
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
1809 tarihinde, İzmir Yahudi Cemaati’nin en önemli din bilginlerinden olan Haham Hayim Palaçi ve oğlu Haham Avraham Palaçi’nin evinde kurulan Beit Hillel Sinagogu, Kemeraltı Havra Sokağı yakınında bulunuyor. Geçirdiği yangınlardan ötürü harap duruma gelen sinagogun, 2014 yılında restorasyon çalışmaları tamamlandı. Günümüzde ise müze olarak hizmet veren sinagog, geride bıraktığı defter ile Türk Yahudilerinin tarihine ışık tutuyor. Havra Sokağı’nın en değerli sinagoglarından olan Beit Hillel, önemli kaynaklara ev sahipliği yaptığı için İzmirlilerin ilgisini bekliyor.
Sinegog hakkında bilgi veren Beit Hillel Sinagogu Rehberi ve Restorasyon Görevlisi Burhan Demirel, “Beit Hillel Sinagogu, Palaçi ailesinin evinde kurulmuştur. Haham Hayim Palaçi (1788-1869) ve oğlu Haham Avraham Palaçi (1809-1899), 19. Yüzyıl İzmir Yahudi Cemaatinin en önemli din bilginleridir. İkisi de devrin en büyükleri olarak anılırlar ve ünleri İzmir ve Türkiye sınırlarını aşmış, Avrupa ve Orta Doğu’nun Yahudi din bilginlerinin danışmak için İzmir’e gelmelerine neden olmuştur. Haham Hayim Palaçi hayatı boyunca toplam 72 kitap yazmış olup, bunların 26 tanesi yayınlanmıştır ve 1861 yılında Sultan Abdülmecit tarafından ‘Adaletten sorumlu din adamı’ nişanı ile ödüllendirilmiştir” dedi.
OLDUKÇA KUTSAL MEKANLAR
Sözlerine devam eden Demirel, “1788’de İzmir’de doğmuş, Musevi Okulunda okuduktan sonra 25 yaşında din bilgini olmuş, 40 yaşında da dini yargıç ünvanını almış ve 1865’te 77 yaşında iken Hahambaşı olarak hamamlık yapmış olan Hayim Palaçi’nin Beit-Hillel Sinagogun da yazdığı eserler, halen dünyada dini eğitim veren okullarda ders kitabı olarak da okutulmaktadır. Beit Hillel Sinagogu, Haham Hayim Palaçi’nin mezarı ve bulunduğu Gürçeşme mezarlığındaki arınma havuzu (MİKVE ) ile birlikte, Hayim Palaçi’nin öğrencilerinin Pırlanta Üçgeni olarak adlandırdıkları ve mutlaka ziyaret edilmesi gereken kutsal mekanlar olduğu inancındadırlar” ifadelerini kullandı.
GERİDE KALAN DEFTER
Geçirdiği yangınlar, bakımsızlık ve ilgisizlik nedeni ile tam bir harabe iken Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen ve hizmete sunulan sinagog, oldukça değerli bir defteri de bünyesinde barındırıyor. Türk Yahudilerinin tarihine ışık tutan defter hakkında bilgi veren Burhan Demirel, “Defterin tarihi yok. Defter toplam 40 sayfa, 22 sayfası boş. Bu sayfalarda herhangi bir küçük not dahi mevcut değil. 18 sayfası ise, son derece düzgün bir İbranice ile kaleme alınmış olan ’Hanoten (Anoten) Teşuva’ Tefilasına (duasına) ayrılmış. Bu tefila, Hanoten Teşuva La Melahim ile başlayan ve krallara (hükümdarlara ya da devlet başkanlarına) kurtuluş getiren bir dua. Referans kaynağı ise Tora. Aslında Tora’da hükümdarlara ve hükümetlere dua etme fikrini barındıran pek çok ayet mevcut. Bu ayetlerden biri, Yeremya 29:7. ayette şöyle deniyor: ‘Ve sizi sürmüş olduğum şehrin selametini arayın ve onun için rabbe dua edin, çünkü onun selameti ile siz de selamet bulursunuz.’ Bir diğer ayet ise, Tekvin 47:7. ’Ve Yusuf Babası Yakub’u içeri getirdi ve kendisini Firavunun karşısında durdurdu ve Yakub Firavuna hayır dua etti.’ Ayrıca Tefila, yine Tora’dan Mezmur 144:10 ile başlıyor: ‘Krallara kurtuluş veren, kulu Davud’u kötülük kılıcından kurtaran sensin.’ Ve yüceltmeye, yükseltmeye ilişkin iyi dilekler ve dualarla devam ediyor” diye konuştu.
Demirel, “Bu defter aracılığıyla, Milli Mücadele’nin sona erdiği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamalarının başladığı yıllarda, İzmir Yahudilerinin Mustafa Kemal Paşa’ya ve Cumhuriyet’e olan bağlılığına ışık tutan önemli bir kaynağa sahibiz” diyerek sözlerini tamamladı.