- Gündem
- 25.06.2025 20:01
Ege Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof.Dr. Nuri Azbar, önlem alınmazsa Türkiyenin 100 yıl içinde çölleşeceğini açıklayarak, gerekli önlemlerin alınması gerektiğini söyledi
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre belediyeler, köyler, imalat sanayi işyerleri, organize sanayi bölgeleri ve maden işletmeleri tarafından 2016 yılında deşarj edilen atık suyun yüzde 66,4ünü soğutma suları, yüzde 33,6sını ise soğutma suyu dışındaki atık sular oluşturuyor. Soğutma suları hariç doğrudan alıcı ortamlara deşarj edilen atık suyun yüzde 80,7si arıtıldı. Su kaynaklarının insanlar tarafından gereksiz bir şekilde hoyratça tüketildiğini ifade eden Ege Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof.Dr. Nuri Azbar, Suyun çevre dostu ve sürdürülebilir bir yaklaşımla kullanılması ve israfının önlenmesi için yeni yapılarda ve kentsel dönüşüme girecek olan yapılarda Yeşil Bina tasarımının zorunlu hale getirilmelidir. Yeni konut ve yerleşimlerde bu sistemlerin olması gerekiyor diye konuştu. Sürdürülebilir su sistemine sahip Yeşil Binalarda gri su arıtma sistemlerinin bulunduğunu belirten Prof.Dr. Azbar, Bu sistemde bulaşık makinesi atık suları, çamaşır makinesi atık suları ve banyo atık suları ayrıca toplanıp arıtılıyor. Tekrar bu suyum geri dönüştürülüp tuvaletlerde kullanılarak toplam su tüketiminde ortalama yüzde 50den fazla tasarruf sağlanıyor. İklim değişikliğinin ülkeler bazında iki tür sonucu karşımıza çıkacak. Bu senaryolara göre birçok ülke su altında kalırken diğer ülkeler kuraklık etkisi ile çölleşecek. Türkiye kuraklık yaşayacak olan bölgede bulunuyor. Bilim insanlarına göre Türkiye 100 yıl içerisinde kuraklık yaşayan bir çöl ülkesi konuma dönüşecek. Dünyanın su ile yaşayabileceği senaryolar bazı Hollywood filmlerinde çok güzel bir şekilde işlenmiş. Bu senaryolar günümüz için abartılı geliyor olabilir ama gelecek için hiçte abartılı değil. Yaşamsal faaliyetlerimizin hemen hemen tamamında suyu kullanırız. Sadece içerken yemek yaparken değil; duş alırken çamaşır, bulaşık yıkarken, bahçeyi sularken, arabamızı yıkarken yani hayatın her aşamasında su var ve bunu maalesef hoyratça kullanıyoruz diye konuştu.
ŞEHİRLER SU ALTINDA KALABİLİR
TÜİK ve meteorolojinin verilerine göre barajlarda ciddi anlamda bir azalma olduğunun altını çizen Prof.Dr. Azbar, Özellikle önümüzde yaz mevsiminde ciddi bir kuraklıkla karşı karşıya kalacağımız tahmin ediliyor. Kısa vadede bir panik havası yok ama uzun vadede bunu söylememiz mümkün değil. Çünkü ciddi bir iklim değişikliği söz konusu. İklim değişikliğiyle Venedik, Florida, New York gibi önemli şehirlerde su altında kalma riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Sel ve su basma riski altında kalan bazı ülkelerde (ör. ABD) şimdiden milyar dolarlar harcanarak önlemler alınmaya çalışılıyor ancak bu kalıcı bir önlem değil dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR SU SİSTEMLERİ
Atık suların siyasi anlamda da problemleri olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Azbar, Belli başlı ülkeler iklim değişikliğini kabul etmiyor. Bunun nedeni ise büyük ekonomik sorunlar yaşama kaygısı. Çünkü önlem almak için çok büyük paralar harcamak zorunda kalacaklar. Su kullanımını azaltın diye uluslararası projeleri savunan ama imzalamayan bir Amerika Birleşik Devletleri var. Öte yandan gelişmekte olan ülkelere imzalamaları için baskı yapıyor. Özellikle Amerika, Kyoto Protokolünü imzalamadı diye konuştu. Devlet yetkililerinin toplumu bilgilendirmesi gerektiğinin altını çizen Prof.Dr. Azbar, Faturalardaki atık su ücreti bir bağlamda olumlu bir durum, nitekim suyu metreküp bazında alıyoruz, dolayısıyla insanlara suyun fiyatını fazla yansıttığınızda israf etmelerini de kısmı olarak engellemiş oluyorsunuz. Ayrıca yeni yapılarda arıtma sistemlerinin kullanılması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığının inşaat firmaları için zorunlu hale getirmesi lazım dedi.
PET ŞİŞE ATIKLARI
Ege Üniversitesinde atık sular ilgili önemli bir projelerinin olduğunu dile getiren Prof.Dr. Azbar, Üniversitemiz de Rektörlüğümüzün önderliğinde yürütülen Yeşil Kampüs & Sürdürülebilir Üniversite projesi bulunmaktadır. Ege Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Necdet Budak hocamızın başkanlığında ve Rektör Yardımcımız Prof.Dr. Canan Fisun Abayın koordinatörlüğünde komisyonlar kuruldu. Kampüsün çeşitli yerlerine su sebilleri koyarak pet şişelerin miktarını azaltmak istiyoruz, çünkü 70 binin üzerinde öğrenci ve personelimiz önemli oranda pet şişelerde su tüketmektedirler. Pet şişelerdeki bu su tüketiminin sosyo-ekonomik ve çevresel zararları var. Bu proje ile atık pet şişe üretimin azaltılması hedeflenmektedir diye konuştu. Ege Ajans