Sayfa Yükleniyor...
Afrin merkezinin ele geçirilmesinin ardından gelinen son durumu değerlendiren Prof.Dr. Tanju Tosun, Türkiye, bölgeye huzur ve barış getirme konusundaki kararlılığı ile bundan sonraki süreçte bölgede aktif bir rol alacak dedi
E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Afrin şehir merkezinin kontrol altına alındığı resmen duyurdu. Terör örgütü YPG işgali altındaki Afrin şehir merkezinin kontrol altına alınmasının zaten beklenen bir durum olduğunun altını çizen Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Siyaset Bilimci Prof.Dr. Tanju Tosun, yaşanan gelişmeler üzerinden son durumu değerlendirdi. Türkiyenin bölgede yayılmacı bir vizyonla hareket etmediğini vurgulayan Prof.Dr. Tosun, Bölgeye barış, istikrar ve huzurun gelmesi son tahlilde diplomasi ile söz konusu. Türkiyenin minimum zayiatla bölgeye huzur ve barış getirme konusundaki kararlılığı ve bunu önemli ölçüde gerçekleştirmiş olması, önümüzdeki süreçte elini güçlendirecek. Masa başındaki diplomatik pazarlıklarda Türkiyeye şöyle bir şans doğacak... Bundan sonraki süreçte Türkiye, bölgede aktif bir rol alacak. Ama bu aktif rol, asla emperyalist amaçlar için değil. Türkiye, bölgeye barış ve huzurun gelmesi için sözü dinlenen bir ülke olarak kabul edilecek ifadelerini kullandı.
BEKLENEN BİR DURUMDU
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusunun Afrine girmesinin beklenen bir durum olduğunun altını çizen Prof.Dr. Tosun, Dünyanın sayılı orduları arasında gösterilen, modern ve askeri silah teknolojisi bakımından donanımlı olan TSK karşısında terör güçlerinin başarıya ulaşması mümkün değildi. Güvenlik uzmanlarının söylediklerine göre YPG ve PKK bir konsept değişikliğine gitti. YPG ilk kez Afrinde TSKya karşı koymaya ve kazanmaya çalışıyor. Asıl önemli olan bundan sonraki gelişmeler. Terör örgütlerinin meskun mahallerde TSKya kayıp verdirtmeye yönelik bir takım planlar yaptıkları ifade ediliyor. Muhtemelen kısa süre içerisinde TSKnin teknik donanımı sayesinde bu tuzaklar ortadan kaldırılacak hedefe ulaşılacaktır diye konuştu.
BÖLGEYE GERİ DÖNÜŞ BAŞLATACAK
Türkiyenin bölgede yayılmacı bir vizyonla hareket etmediğini vurgulayan Prof.Dr. Tosun, Hedef o toprakları gerçek sahiplerin kullanıma açmak. Bu durum Türkiyeden o coğrafyaya yönelik bir geri dönüşü de başlatacak. Bu geri dönüş hem Türkiyede yerleşik olan Suriyeliler açısından hem de Türkiyenin böyle bir mücadeledeki başarısını göstermesi açısından önemli olacak. Türkiyenin Suriyede mevcut duruma alternatif yayılmacı bir amaçla bölgede mücadele etmediğini ABDye gösterdiğini düşünüyorum. Avrupada da birtakım tepkiler mevcuttur ama Türkiyenin kararlılığı ki bu kararlılığın altını özenle çiziyorum Asla ve asla emperyalist bir amaca yönelik değildir. Türkiye hedeflerine adım adım yaklaşacak ve nihai hedefine ulaşacak. O nihai hedef de, Türkiyenin bölgede kendi üzerine düşen barış ve huzuru tesis ederek o toprakları gerçek sahiplerine emanet etmek ifadelerini kullandı.
TÜRKİYENİN ELİNİ GÜÇLENDİRECEK
Bir sonraki hedef Menbiç için Türkiye ile ABD arasında görüşmelerin sürdüğünü kaydeden Prof.Dr. Tosun, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri, uluslararası hukuk açısından Türkiyenin mücadelesine karşı koyacak durumda değiller. Aksi halde uluslararası hukuk ve meşruiyet açısından Türkiyeye yaklaşımları sorgulanabilir hale gelir. Önümüzdeki süreçte bölgeye barış, istikrar ve huzurun gelmesi son tahlilde diplomasi ile söz konusu. Minimum zayiatla bölgeye huzur ve barış getirme konusunda Türkiyenin kararlılığı ve bunu önemli ölçüde gerçekleştirmiş olması Türkiyenin önümüzdeki süreçte elini güçlendirecek. Masa başındaki diplomatik pazarlıklarda Türkiyeye şöyle bir şans doğacak... Bundan sonraki süreçte Türkiye bölgede aktif bir rol alacak. Ama bu aktif rol, asla emperyalist amaçlar için değil. Türkiye, bölgeye barış ve huzurun gelmesi için sözü dinlenen bir ülke olarak kabul edilecek açıklamasında bulundu.
Haber Merkezi