Türkiye kırılmaya başladı

Türkiye’nin pek çok yerinde meydana gelen depremlerin ardından önemli açıklamalarda bulunan DEÜ Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof.Dr. Hasan Sözbilir, “Türkiye kırılmaya başladı” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 29.01.2020 07:14
  • Güncelleme Tarihi : 29.01.2020 07:14
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Türkiye kırılmaya başladı

BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Türkiye’de ardı ardına meydana gelen depremlerin yaraları henüz sarılamamışken bir yenisi daha 4.8 büyüklüğünde Manisa’nın Kırkağaç İlçesi’nde meydana geldi. Meydana gelen depremlerin ardından Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof.Dr. Hasan Sözbilir, son 6 gün içinde yaşanan artçı depremlerin sayısının bini geçtiğini vurgulayarak 22 Ocak 2020 Akhisar Depremleri ve Bölge’nin Depremselliği Raporu’nu bizlerle paylaştı. “Fay hatlarının aktivitesi bu şekilde bazen sıklaşıyor bazen azalıyor. İşte biz böyle bir ülkede yaşıyoruz” diyen Sözbilir, “Türkiye’de depremlerin ana nedenini oluşturan üç tane büyük fay hattı var. Bir tanesi Kuzey Anadolu Fayı, diğeri Doğu Anadolu Fayı bir diğeri de Güney’den denizin içinden geçerek Antakya’dan ve Kıbrıs’tan geçerek Arnavutluk’ a kadar devam eden ‘Ege Dalma Batma Zonu’ denilen bir zondur. Bunlar levhaları sınırlayan büyük faylardır. Bunlar belli bir şekilde harekete geçtiklerinde bu fay hatlarının arasında kalan bölge, yani Türkiye bu harekete cevap vermek isteyerek farklı yerlerden kırılmaya başlıyor. Birkaç ay önce Arnavutluk’ta 6 küsur büyüklüğünde bir deprem olmuştu. Bunlar bize hareketi anlatan verilerdir. Sonrasında ise Manisa ve Elazığ depremleri meydana geldi. Deprem milyonlarca yıldır bu şekilde devam eden bir olay aslında. Fakat bazı dönemlerde sıklaşarak bazı dönemlerde azalıyor. Türkiye’de şuan 6 gün içinde oluşan artçıların sayısı bini geçmiş durumda” diye konuştu.



YÜZE YAKIN CANLI FAY
Ege Bölgesi’nde canlı bir şekilde yaşayan yüze yakın fay var olduğunu da belirten Hasan Sözbilir, “Bu faylar canlılıklarını deprem üreterek bizlere gösteriyorlar. Bu fayların yaklaşık 20 tanesi Manisa’da, 17 tanesi ise İzmir’de bulunuyor. Batı Anadolu Fay Hattı ölçeğinde baktığımızda 7.2’ye kadar çıkan depremler üretebilecek güçte olan faylardır bunlar. Fakat yaşadığımız şu son yüzyılda Batı Anadolu Fay Hattında büyük deprem sayılabilecek can ve mal kaybının yaşandığı depremler Torbalı’da ve Manisa Alaşehir’de meydana geldi. Daha yakın bir tarihte ise yıkıcı bir deprem olmadı. 2005 yılında ise Seferihisar Sığacık Körfezi’nde 5.9 büyüklüğünde bir deprem oldu” dedi.
DİRİ FAYLAR HARİTALARA EKLENMELİ
Prof.Dr. Hasan Sözbilir, önemli olanın depreme nasıl hazırlıklı hale gelebiliriz ve bunun önlemlerini nasıl alabiliriz konusu olduğuna dikkat çekerek 22 Ocak 2020 Akhisar Depremleri ve Bölgenin Depremselliği Raporu’nu paylaştı. Sözbilir, raporda geçen şu ifadelere yer verdi: “Bu raporda değerlendirme sonuçlarına göre Türkiye’de deprem zararlarını azaltmaya yönelik ‘Diri fay’ çalışma izlencesindeki olumlu ve olumsuz gelişmeler de sunulmaya çalışılmış ve yapılması gereken öncel çalışmalar özetlenmiştir. Meydana gelen depremlerin bir kısmı ana şokun sismik kaynağını oluşturan ve ana faya bağlı olan ikincil fay kollarında gelişmiştir. Meydana gelen ana şok ve artçı deprem verilerine göre, fayın kırıldığı yer tektonik açıdan önemli sayılabilecek Soma-Kırkağaç Fayı, Akhisar Fayı ve Gelenbe Fay Zonu’nun birleşim alanına çok yakındır. Sismolojik çalışmalarda bu tür yerler, üçlü fay bağlanma alanları olarak adlandırılırlar. Son yıllarda yapılan çalışmalar Batı Anadolu’da GPS vektörlerinin işaret ettiği gibi Güney Batı yönüne paralel doğrultu bir zayıflık zonunun varlığını ortaya çıkarmıştır. Bu kapsamda İzmir-Balıkesir Transfer Zonu Batı Anadolu’daki yeniden aktif hale gelmiş ana tektonik yapılardan biri olarak kabul edilmektedir.”



DEPREM ETKİLERİ ÜZERİNE ÖNERİLER
Türkiye’de 1999 Kocaeli-Düzce depreminden sonra başlatılan deprem seferberliği deprem konseyinin 2005 yılında yayınladığı öncelikli deprem konularını içeren belgeler ve ardından T.C Başbakanlık tarafından yayınlanan Türkiye Deprem Stratejisi ve Eylem Planı’nın (UDSEP) 2011 yılında yayınlanmış olduğuna da vurgu yapan Sözbilir, “Bu kitapçıkta Türkiye’deki bütün resmi kurum ve kuruluşlar afet yönetimi kapsamında deprem zararlarını azaltma adına deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacak çalışmalar açıklanmış ve bu çalışmalarla ilgili kurum ve kuruluşlar tanımlanmıştır. Bu çalışmaların 2023 yılında tamamlanması hedeflenmiştir. Bu çalışmaların en önemlileri ise şu şekildedir: “Türkiye ölçeğinde tanımlanış olan diri fayların gelecekteki deprem üretme potansiyellerini ortay koyabilmek için bu fayların geçmişte ürettikleri tarihsel ve tarih öncesi depremlerle ilgili verilerin elde edilmesini sağlayan hendek tabanlı paleosismoloji çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Yakın gelecekte yıkıcı deprem üretme potansiyeli olan ve yerleşim yerlerinden geçen diri fayların 1/1000 ölçeğindeki imar haritalarına işlenmesi ve bu fay zonlarının ‘Yüzey Faylanması Tehlikesi Kuşağı ve Sakınım Bandı’ oluşturma kriterleri açısından değerlendirilmesi gerekir. Yenilenen deprem yönetmeliğine göre zeminlerin iyileştirilmesi ve uygun bina inşasının yapılması veya bina performans analizlerinin yapılması gerekmektedir. Yıkıcı bir deprem öncesinde yer altındaki kayalarda, suda ve havada önemli değişimler meydana gelmektedir. Bu değişimleri gösteren tüm parametrelerin ölçüldüğü bütünleşik bir sensör ağının geliştirilmesi ve deprem ön kestirim konusundaki çalışmalara hız verilmelidir. İlçe bazında üretilecek deprem senaryolarına göre ‘Deprem Master Planları’nın yapılması veya var olan Deprem Master Planları’nın güncel bilimsel veriler ışığında yeniden revize edilmesi gerekmektedir” ifadelerine yer verdi.
JEOLOJİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI KURULSUN
Prof.Dr. Hasan Sözbilir, son olarak “Son bir yılda deniz altındaki diri fayların kırılmasıyla oluşan depremler nedeniyle, Türkiye ana karasındaki diri fayların yanı sıra, deniz altındaki diri fayların da haritalanması ve ‘Türkiye Diri Fay Haritasına’ işlenmesi ve buna bağlı olarak deprem tehlike analizine yönelik haritaların yeniden üretilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Türkiye ölçeğinde içinden diri fay geçen tüm ilçelerde yapılması gerekli master planlarının, uygulanabilmesi için belediye ve yerel yönetimlerde, söz konusu planların bilimsel içeriklerini anlayabilecek yer bilimcilerin istihdam edilmesi önem taşımaktadır. Bu kapsamda büyükşehir belediyelerinde ‘Jeoloji Dairesi Başkanlığı’nın kurulması önerilmektedir” diyerek sözlerine son verdi.



HASAR MEYDANA GELMEDİ
Manisa Valiliği, dün saat 14.26’da merkez üssü Kırkağaç İlçesi olan 4.8 büyüklüğündeki depremle ilgili can kaybı, yaralanma ya da hasarın meydana gelmediğini bildirdi. Manisa Valiliğinden depreme ilişkin yazılı açıklamada “Saat 14.26’da merkez üssü Kırkağaç ilçesi olan 4.8 büyüklüğünde deprem meydana gelmiştir. Depremde can kaybı, yaralanma ve herhangi bir hasar meydana gelmemiştir. 22.01.2020 tarihinde Akhisar merkezli yaşanan deprem sonrası Karakurt Mahallesi’nde ağır hasar gören metruk binanın duvarında meydana gelen göçük dışında ilçede herhangi bir hasar meydana gelmemiştir” denildi. Kırkağaç Belediye Başkanı Yaşar İsmail Gedüz, merkez üssü Akhisar olan 22 Ocak’ta meydana gelen 5,4 büyüklüğündeki depremden bu yana, ilçelerinde çok sayıda artçı sarsıntının hissedildiğini dile getirdi. Bunların hiçbirinin bugün saat 14.26’da meydana gelen deprem kadar kuvvetli hissedilmediğini aktaran Gedüz, “Ben de dahil bütün arkadaşlarımız arazide dolaşıyoruz. Şu ana kadar olumsuz bir durum duymadık. Tehlike bir durum iletilmedi” dedi. Alifakı Köyü Muhtarı Burhanettin Top ise bazı evlerde küçük çapta hasar oluştuğunu söyledi. İlk etapta edindiği bilgiye göre herhangi bir kayıp olmadığına değinen Top, “Bazı evlerimizde hasar var. Metruk olan binalar bunlar. Önceki depremde hasar gören binalardaki çatlaklar biraz açılmış görülüyor” ifadelerini kullandı. Bu arada depremin hissedildiği İzmir kent merkezinde de herhangi bir olumsuzluğun yaşanmadığı belirtildi.
SOYLU: KAYIP SÖZ KONUSU DEĞİL
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Manisa’nın Kırkağaç ilçesinde 4,8 büyüklüğünde meydana gelen depreme ilişkin “Manisa’da 4,8 büyüklüğünde bir deprem oldu. Hemen valimizden bilgi aldı arkadaşlar. AFAD merkezinde çalışıyorlar şu anda, yani Ankara’da 24 saat süreyle hem de tüm çevreden bilgi aldılar. Şu anda herhangi bir hasar, herhangi bir kayıp söz konusu değil. 4,8 büyüklüğünde, geçmiş olsun” ifadelerini kullandı.



ACİL TOPLANMA ALANLARINA AKIN
Manisa’nın Akhisar İlçesi Ulu Cami Mahallesi’nde vatandaşlar 4,8 büyüklüğündeki depremin ardından evlerine giremezken, belediye tarafından açıklanan acil toplanma alanlarına akın etmeye başladı. Ulu Cami Muhtarı Nesime Şakrak vatandaşları panik yapmamaları konusunda sık sık uyarırken yağmura aldırmadan toplanma alanlarına gelen vatandaşlar devam eden artçılar nedeniyle evlerine girmeye korktuklarını belirtti. 14.26’da meydana gelen 4.8 büyüklüğündeki depremin ardından artçı sayısının da 41’e ulaştığı öğrenildi.

Haber Merkezi