Sayfa Yükleniyor...
Ekonomik belirsizlikler Ege Bölgesi’nde 7 bin 300 orta ölçekli yönetici pozisyonundaki turizm profesyonelini işinden ederken,turizmde yıllarca Türkiye’yi tanıtan bu beyinlerin çoğu ülkeyi terk ederek yurt dışına gidiyor
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Turizm sektöründe 5 yıldır danışmanlıklar yapan, çok büyük işletmelere olduğu gibi çok küçük-butik özel tesislere de hizmet veren Olay Yeri Dijital Reklam Ajansı Genel Müdürü Ozancan Yıldırım ile turizm sektörünün bugünü ve yarınını konuştuk. Genç yaşına rağmen hem dijitalde hem de turizmde 2 farklı şirket kuran Ozancan Yıldırım, her firmanın dijitalle tanışmasıyla alakalı çok özel çalışmalar yapıyor. Aynı zamanda turizm sektöründe de devlet destekleri ve planlama, kurgulama, otel açılışı ve acenta kurulumu gibi süreçlere de öncülük ediyor. Ülke turizmiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Ozancan Yıldırım, ekonomide yaşanan olumsuz gelişmelerle Ege Bölgesi’nde 7 bin 300 orta ölçekli yönetici pozisyonundaki turizm profesyonelinin şu anda mesleğinden çıkarılmasının söz konusu olduğuna vurgu yaptı. Pandeminin o ilk alarm durumundan sonra turizm sektörünün beklentisini de dile getiren Ozancan Yıldırım, turizm sektörü ve çalışanlarının en az sağlık çalışanları kadar efor sarf ettiğini ancak bu eforlarının karşılıksız kaldığını söyledi. Ozancan Yıldırım, turizmde yetişmiş, bu sektöre yıllarını veren yönetici pozisyonundaki beyinlerin tıpkı doktor ve mühendisler gibi Türkiye’yi terk etmeye başladığını da sözlerine ekledi.
HEDEFLERİMİZİN UZAĞINDA KALDIK
Turizm sektörünün yaşanan olumsuz gelişmelerden dolayı hedeflerinden uzak kaldığını belirten Ozancan Yıldırım,”Turizm sektörü aslında yorgun ve yaralı. Para piyasaları, pandemi ve pandemi öncesinde Rahip Andrew Brunson krizinden önce ilk haber şuydu; 2023 kültür turizm geliri hedefi 50 milyon turistle 50 milyar TL gibi bir rakamdı. Bizim sloganımız buydu. Biz bu sloganımızı üç büyük kentimizde turizm sektörünün sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte bürokrasiye sunup kabul ettirmiştik. Buradan 4 yıllık bir fotoğraf çektiğimizde ben üzülüyorum. Yani aslında turizm sektörü ilk 4 senede gerçekten sınıfta kaldı ama kendi suçumuzdan değil, hayatın bize getirdiklerinden dolayı sınıfta kaldık. Yaşanan olumsuz gelişmelerden sonra orta ölçekli firmaların gerçekten zorlandığını söyleyebilirim” diye konuştu.
27 ŞAPKAMIZ VAR
Turizm sektörünün hayatla iç içe olduğuna vurgu yapan Ozancan Yıldırım, “Bizim turizm olarak bir tane şapkamız yok ki, 27 tane şapkamız var. Bunun ne demek olduğunu da açıklamak isterim. Turizm ve otelcilik dediğimizde topraklarımızın üstünde 100 yıl önce atalarımızdan emanet kalan bir esere sahip çıkmak da turizm, hemen köşede bir tiyatro bileti almak da ya da bir esnaf lokantasında yemek yemek de turizm. Kısacası turizm kelimesinin altında hayat var. Yani yaşanan olumsuz gelişmelerden turizm söyleminin altındaki hayatımız etkileniyor. Bu 27 alt sektörü besleyen ve üretildiği anda tüketilen bir meslek olan bizim sektörümüzde her zaman iki ana hedefim vardı. Bunlardan bir tanesi bu tesisleri dijitalle buluşturmak” dedi
TURİZMDE 7 BİN 300YÖNETİCİ İŞ ARIYOR
Pandemi ve para piyasalarındaki gelişmelerle birlikte sadece Ege Bölgesi’nde 7 bin 300 orta ölçekli yönetici pozisyonundaki turizm profesyonelinin şu anda mesleğinden çıkarılması söz konusu olduğunu söyleyen Ozancan Yıldırım, şöyle konuştu: “Dokumuzu iyi anlatarak bir şeyler yapmaya, bir kimlik oluşturmaya ve turistleri kentimize çekmeye çalışırken hayatımıza pandemi diye bir gerçek girdi. Bu pandemide sektörümüz ciddi yaralar aldı. İstatistiklere baktığımda sadece Ege Bölgesi’nde analiz edilebilen 7 bin 300 orta ölçekli yönetici pozisyonundaki turizm profesyonelinin şu anda mesleğinden çıkarılması veyahut kendilerinin sosyoekonomik özgürlükleri için tercihen iş bırakmaları söz konusu… Biz bu gerçeği hem turizm federasyonlarındaki vakıflardan hem de özel sektörün projeksiyonunu çekerek analiz ediyoruz. En basitinden bugün Türkiye’de bir tane genel müdür ilanına 2 bin kişi başvuruyor. 30 yıllık profesyonel yöneticiler mesajlarla iş aradığını yazıyor. Ege Bölgesi’nde 7 bin 300 orta düzey turizm profesyoneli yerinden oldu. Bu durumun en büyük sebebi yukarıda da bahsettiğim gibi pandemide 12 ay ayakta kalamamak… Zamanın gerisinde kalmak.”
ÇALIŞMAMIZIN KARŞILIĞINI ALAMADIK
Pandeminin o ilk alarm durumundan sonra turizm sektörünün beklentisini de dile getiren Ozancan Yıldırım, turizm sektörü ve çalışanlarının en az sağlık çalışanları kadar efor sarf ettiğini ancak bu eforlarının karşılıksız kaldığını söyledi. Ozancan Yıldırım: “Turizm sektörünün beklentisi neydi? Turizm sektörünün beklentisi minik nefes alımlarıydı. Yerel yönetimlerden ya da hükümetten minik nefes arayışlarıydı. Evet destekler yapıldı ama kesinlikle yeterli olmadı. Turizm sektörünün beklentisi çok daha yüksekti. Sağlık çalışanlarına sonsuz saygımız olmasıyla beraber pandeminin o ilk alarm döneminde sağlık çalışanları kadar turizm sektörü de aktif çalıştı. Oteller açık kalmak zorundaydı. Yurt dışından getirilen vatandaşlarımızı en az 14 gün boyunca topluma karışmamaları için tıpkı yurtlar gibi oteller ve pansiyonlar da misafir etti. Bu vatandaşlarımıza bizim hizmetimiz devam etti. Biz turizm sektörü olarak sağlık çalışanlarıyla aynı oranda çalıştık. Ama dönüp baktığımızda ‘açık olduğunuz süre boyunca size şu kadar destek olalım veya yine açık olduğunuz süre boyunca sigorta primlerinize şöyle bir destek olalım’ gibi bir şey yapılmadı. Çok göreceli genel uygulamalar yapıldı. Turizm sektörüne özel bir çalışma yapılmadı. Ancak Sağlık Bakanlığı’na bu yapıldı ama turizm sektörüyle ilgili herhangi bir ekstra özel bir paket çalışma yapılmadı. Turizm sektöründe çoğu kişi iznini dahi sonra yaptı, otele çalışmaya giden personellere sokağa çıkma yasağını ihlal ettiği için yolda ceza verildi. Dolayısıyla biz turizm sektörü olarak bu süreçten çok ağır yaralar aldık ama istediğimiz desteği alamadık” ifadelerine yer verdi.
TURİZM BEYİNLERİ DE GÖÇÜYOR
Turizmde yetişmiş, bu sektöre yıllarını veren yönetici pozisyonundaki beyinlerin tıpkı doktor ve mühendisler gibi Türkiye’yi terk etmeye başladığını söyleyen Ozancan Yıldırım, “Doktorlar ve mühendisler gibi turizm sektörünün beyinleri de yaşanan ekonomik ve işsizlik kaygısından dolayı ülkeyi terk etmeye başladı. Dünyada büyük otel grupları var. Normalde bundan 10 sene önce bu otel gruplarındaki uluslararası yöneticiler Türkiye’de görev almak için form doldururdu. Bu büyük otel gruplarından herhangi birisinin yöneticisi ‘Ben Türkiye’de bir ilde markamı temsil edeyim, yönetici olayım, kariyer planlamamı yapayım’ diye form doldururdu. 10 sene önce bizim ülkemizde şartlar daha iyi diye çalışan yabancı otel yöneticileri vardı. Şimdi otelcilik mesleğine veya turizm sektörüne girmek bir yana dursun kişinin kendi ülkesinde bu mesleği icra etme duygusu hemen hemen kalmadı, eğer Z kuşağı ve bekar bir kişiden bahsediyorsak. Sosyokültürel bağımlılıkları ve hayat mücadelesi gibi bir yapısı varsa gidiyor. Turizm sektörüne yıllarını veren birçok yetişkin ya da vermeyi düşünen birçok gencin transfer istediklerini görüyoruz” şeklinde konuştu.
HER ŞEYE RAĞMEN KARAMSAR OLMADIM!
Her şeye rağmen Türkiye turizminde yapacakları çok işleri olduğunu da sözlerine ekleyen Ozancan Yıldırım, “Her şeye rağmen hiçbir zaman karamsar olmadım. Meteor da yağsa bizim turizm sektöründe ülke olarak yapacağımız çok iş var. Tek beklentimiz geleneksel medya ve sosyal medyanın bir beklenti ve algıyı ortaya koymak. Biz bu mesleğin yok olmasını ya da değerinin düşmesini istemiyoruz. Nasıl ki bugün oto sanayicilerin neredeyse hiç çırağı yoksa bizim sektörümüzde de arkadan gelecek kalifiye elemanımız ne yazık ki yok. Bir yerde gelişimin durması oraya duyulan sevginin bitmesiyle doğru orantılıdır. Turizm mesleğine duyulan sevgi giderse maalesef orada gelişim olmaz. Bizim gençlerimiz şu an turizm sektörüne olan sevgisini yitiriyor. Benim en çok dikkat çekmek istediğim konulardan bir tanesi de budur. Ekonomik krizler gelip geçer, yeni tesisler açılır, yeni çalışmalar yapılır ancak içinde duracak insanı bulamadıktan sonra buralar ölü yatırım olarak kalacaktır” diye konuştu.
Haber Merkezi