TÜRKİYE’NİN İLK MOBİL PİZZACISI: Fırın isteyenin ayağına gidiyor!

İzmirli girişimci Ahmet Nuri Yıldırım, kenti Avrupa’da oldukça yaygın olan ve ustalığı da fırını da arzu edenlerin evine kadar getiren ‘mobil pizzacılık’ formatıyla tanıştırdı. Yıldırım, talep geldiğinde fırınını, küreklerini, hamurunu hatta fesleğen saksısını da yüklenerek yollara düşüyor


  • Oluşturulma Tarihi : 06.07.2022 05:36
  • Güncelleme Tarihi : 06.07.2022 05:36
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
TÜRKİYE’NİN İLK MOBİL PİZZACISI: Fırın isteyenin ayağına gidiyor! haberinin görseli

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

İtalya’nın dünyaya armağan ettiği lezzet pizza, mutfağının repertuarında hamurun ve fırın ateşinin oldukça geniş yer kapladığı Türkiye’de de sevilerek tüketiliyor. Ünlü restoran zincirlerinin ülkeye girişiyle yaygınlaşan pizza tüketimi, marka ve üretim çeşitliliğinin artışıyla her geçen yıl daha da büyüyerek neredeyse ülkeye özgü lezzetler olan pide ve lahmacunla yarışır hale geldi. Firmalar ve girişimciler de bu büyük sektörde bir adım öne geçebilmek için tüketicinin karşısına sürekli yeni ürün ve formatlarla çıkma arayışına girdi. İzmirli bir girişimci olan 34 yaşındaki Ahmet Nuri Yıldırım da, kenti Avrupa’da oldukça yaygın olan ve ustalığı da fırını da arzu edenlerin evine kadar getiren ‘mobil pizzacılık’ formatıyla tanıştırdı. Bir dönem çalıştığı pizza restoranında yaptığı mesai tutkuya dönüşen Yıldırım, artık ateşi harlatmak için telefonun ucunda müşterileri bekliyor, talep geldikten sonra da fırınını, tezgahını, küreklerini, hamurunu hatta fesleğen saksısını da yüklenerek yollara düşüyor. Yıldırım, sipariş aldığı evlere ya da etkinliklere kelimenin tam anlamıyla markasıyla özdeşleşen bir ‘pizza partisi’ yaşatıyor. “Her yerde pizza yapabilirim” diyen Yıldırım, hamura olan tutkusunu, mobil pizzacılığı ve hedeflerini anlattı.

‘PİZZA PARTİSİ’ MARKASINI KURDU

Çocukluğundan beri hamurlara olan ilgisinden bahseden ve bunun zamanla bir tutku haline geldiğini belirten Yıldırım, Türkiye’yi ‘mobil pizzacılık’ formatıyla tanıştırma serüvenini şöyle anlattı: “Annem Gaziantepli. Çok güzel yemekler yapardı ve ben hep mutfakta hep onu izlerdim. Mutfak, zamanla bende bir tutkuya dönüştü. Neredeyse 10 yaşından beri mayalı hamurlar yapıyorum. Bir gün evde poğaça yaparken kalan hamurla da pizza hazırlamaya karar verdim. O kadar güzel oldu ki... Özellikle eşim çok beğendi. Merak uyandı, pizza yapımının inceliklerini araştırdım. Zamanla bir ustalık gelişmeye başladı. Oğlumun yaş gününde ‘pizza partisi’ yapmaya karar verdik. Zaten markamızın adı da buradan geliyor. Yıllarca o tavalarla aileme ve dostlarıma pizzalar pişirmeye devam ettim. Workshoplara katıldım, işin ustalarından teknikler izledim. Bir süre de restoranda çalıştım. Avrupa ve Amerika’da mobil pizzacılığın çok yaygın olduğunu gördüm. Eşime bu işi artık ticari olarak yapmak istediğimi söyledim. Ama ben de bu işi dükkanda yapmak istemiyordum. Gördüğüm mobil pizzacıların tarzı çok hoşuma gitti. ‘Yapmak istediğim şey bu’ dedim. Yeni insanlar tanımayı çok seviyorum ama restoranın mutfağında olsaydım tanıyamazdım. Kapalı bir mutfaktan insanlara servis yapmak hiç benim tarzım değildi. Mobil pizzacılık yeni nesil bir iş.”

HER YERDE PİZZA YAPABİLİRİM

Mekandan bağımsız hareket ettiği için her yerde pizza pişirebileceğini dile getiren Yıldırım, bu sayede sürekli yeni insanlar tanımaktan çok mutlu olduğunu söyledi. Yıldırım, “İnsanlara harika bir anı bırakmak için bu işi böyle yapıyorum. Balkon ya da odun fırının yakılamayacağı ortamlarda tüplü fırın kullanıyorum. Mesela haftaya bir evin balkonunda, doğum günü partisinde olacağım. Bütün ekipmanım seyyar yani katlanabilir. Hepsini kendim tasarladım. İki fırınımı aynı anda çalıştırdığımda 3 pizza aynı anda pişirebiliyorum. Hamur zaten çok uzun bir yolculuk; en az 2 gün boyunca dinlendiriyorum. Bir etkinliğe giderken bütün malzemeleri aracıma dolduruyorum. Odun fırın, tüplü fırın, masalar, kürekler, tezgahlar, yakılacak odunlar hatta fesleğen saksısı... 16 metrekare alanı dolduracak düzeneğim var. Bu Türkiye’de bir ilk. İnsanlar çok şaşırıyorlar ve ilgi gösteriyorlar. Her bu deneyimi yaşayan ‘Ne kadar harika bir girişim’ diyor. Çok farklı konseptlerde çalışabiliyorum, mobil olduğum için düzeneklerimi her yere kurabiliyorum. Bir etkinlik en az 10 saatimi alıyor. ‘Pizza Partisi’, buluşmanın ve birlikte olmanın en güzel yolu. Etkiliğe katılan insanlar çok kuvvetli anılar biriktiriyor ve ben de bu anılara vesile oluyorum. İnsanlar pizza yaparken sürekli beni izliyor, sorular soruyor. Takdirin garson yerine doğrudan bana iletilmesi de çok hoş. Bazen etkinliğe katılacak herkesi tek tek arayıp telefonda konuşuyorum. Ne sever ne sevmez öğreniyorum. Sonra tüm bu bilgilerle bir menü sunuyorum” ifadelerini kullandı.

“BÖYLESİNİ İTALYA’DA YEMEDİK!”

Pizza tutkunları tarafından çok sevilen bu deneyimi Türkiye’nin diğer illerine de taşımak istediğini kaydeden Yıldırım, “Bu arada ‘Ben İtalyan pizzası yapıyorum’ diye bir iddia ile yola çıkmadım. Dünyadaki birçok ustanın tekniğinden besleniyorum ama Türk damak zevkine uygun pizzalar yapıyorum. Hamurlarım, domates sosum, malzeme bileşimim ve döşeme tarzım kendime özgü. Bugüne kadar yaptığım etkinliklerin tamamında İtalya’da pizza yemiş insanlar vardı. Hepsi de ‘Biz böyle bir pizzayı İtalya’da yemedik’ dedi. Vejetaryen pizzalar da yapıyorum. Hatta tüm hamurlarım yüzde 100 vegan; içinde süt, yumurta yok. Pizza benim için bir yaşam tarzı. Başlangıç için hayal ettiğim yerdeyim ama ben 81 ilde pizza pişirmek istiyorum. Farklı illerden gelen tekliflere de açığım. Amacım mekan mekan, şehir şehir gezerek bu deneyimi yaşatabilmek” sözleriyle hedeflerinden bahsetti.