Sayfa Yükleniyor...
Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla tekrar gündeme gelen kırmızı et üretimiyle ilgili konuşan uzmanlar, “Türkiye’nin kurbanlık stoku yeterli. Bunu harekete geçirecek iradeyi ortaya koymalıyız” dedi
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla hayvan pazarı hareketlenmeye başlandı. Ülkemizin hayvan potansiyeli yüksek olsa da gözler yurt dışından gelecek ithal hayvanlarda. Zira son olarak Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, İspanya’dan yola çıkıp Lübnan’a gitmesi planlanan hayvanların Türkiye’ye getirildiğinin tespit edildiğini açıkladı. Uzmanlara göre ise Türkiye’nin kurbanlık hayvan stoku yeterli. Yapılan ve yapılacak ithalatın kolaya kaçmak olduğunun altını çizen uzmanlar, milyarlarca doların ithal yoluyla dışarıya aktarıldığını savundular. Uzmanlar, ithal yoluyla dışarıya aktarılan milyarlarca doların ülkedeki üreticiye destek olarak ödenmesi durumunda ise ithalata gerek kalmayacağı konusunda da hem fikir.
KURBAN’DAN SONRA PAZAR DURUYOR
Türkiye’nin Kurban Bayramı için hayvan stokunun aslında yeterli olduğuna vurgu yapan Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, vakıf ve derneklerin belirledikleri kurbanlık fiyatlarının hayvan üreticisini olumsuz etkilediğini bildirdi. Her zaman olduğu gibi Kurban Bayramı’ndan sonraki 2 ay kırmızı et satışlarının durma noktasına geleceğini ifade eden Yıldırım, bu durumda hayvan üretici pazarlarının durgunlaşacağını belirtti. Yurt dışından ithal edilen hayvanların hastalıklarıyla beraber ithal edildiğini de söyleyen Yıldırım, “ithal hayvana ihtiyacımız yok” denilip, hayvan ithal edilmesinin de son derece anlamsız olduğunu savundu. Yıldırım, “Kurban Bayramı için Türkiye’nin hayvan stoku aslında yeterli. Ancak bir şekilde hayvan ithali yapılıyor. Yapılan hayvan ithali beraberinde hayvan hastalıklarını da taşıyor. Ülkemizin hayvan üretim coğrafyasında olmayan hastalıklar ortaya çıkıyor. Bizim bu konuda ülke olarak tedbirli davranmamız gerekiyor. Öte yandan vakıf ve derneklerin belirledikleri kurbanlık ücretleri tüketici için belki pahalı olabilir ama üretici için yüksek rakamlar değil. Üretici kurbanda satmak için yaklaşık 5 ay boyunca bu hayvanlarını besliyor. Burada eğer üretici hayvanını istediği fiyata satmazsa sonrasında büyük sıkıntılar yaşıyor. Çünkü Kurban Bayramı’ndan sonra insanlar kurban etlerini tükettikleri için hayvan pazarı en az 1,5-2 ay boyunca durma noktasına geliyor” ifadelerini kullandı.
İTHALAT KOLAYCILIKTIR
İthalatın ülkenin var olan üretim potansiyelini olumsuz etkilediğinin altını çizen Prof.Dr. Mustafa Kaymakçı ise Türkiye’nin kurbanlık için var olan potansiyelini harekete geçirmesi gerektiğini ifade etti. Meraların özellikle küçükbaş hayvancılığı için son derece uygun olduğunu vurgulayan Kaymakçı, ithalata ödenen milyarlarca dövizin Türkiye’deki üreticinin desteklenmesi için kullanıldığında ithalata gerek kalmayacağını bildirdi. Kaymakçı, şöyle devam etti: “İthal tarım ve hayvancılığa ilksel olarak yaklaştığımda; kesinlikle ithalata karşıyım. Çünkü her ithalat Türkiye’deki üretimi olumsuz etkiliyor. Türkiye’de kurbanlık için gerekli stoku harekete geçirme yeteneğimiz var. Dolayısıyla özellikle küçükbaş hayvancılığımızı desteklemek gerekiyor. Çünkü Türkiye’nin yapısal özellikleri meralarımız büyükbaştan ziyade küçükbaş hayvancılığına uygun. Özellikle koyunculukta kırmızı et ihtiyacımızı karşılayabiliriz. İlkesel bazda ithalat Türkiye’deki üretimi olumsuz etkiliyor. Çünkü ithal kolaycılıktır. Hayvansal üretimde de tarımsal üretimde de milyarlarca doları yurt dışına veriyoruz. Belli bir süre dışa yapılan ithalata ödenen dövizi Türkiye’deki çiftçinin desteklemesine versek herhalde ithalata gerek kalmaz”
YEMDE YÜZDE 60 DIŞA BAĞIMLIYIZ
Hayvancılıkta en büyük sorunlardan bir tanesinin de yem olduğuna dikkat çeken Kaymakçı, Türkiye’nin yem sanayisinde yüzde 60 dışa bağımlı olduğunu vurguladı. Kaymakçı, “Türkiye dışardan sürekli yem alarak büyük bir maliyet sorunu yaratıyor. Çünkü Türkiye yem sanayisinde yüzde 60’ın üstünde dışa bağımlı. Ne demek bu? Dövize bağlı olarak sürekli dışardan yem ithal ediyorsunuz ve yem fiyatları maliyetlerinizi arttırıyor. Türkiye’de ham madde üretimimiz yeterli düzeyde değil dışardan alıyoruz. Hayvancılıkta yanlış bir strateji izleniyor. Yem ihtiyacımızı kendimizin üretmesi ve mera ve çayırlarımızı gerçekten kapasitesini ve verimliliğini artırmamız lazım” diye konuştu.
Haber Merkezi