Türkiye’nin önceliği sivillerin güvenliği

Türkiye, ABD ve Rusya’nın aksine, Suriye’de terör hedeflerine yönelik gerçekleştirdiği harekatlarda sivillerin can güvenliğini en ön planda tutuyor

  • Oluşturulma Tarihi : 15.10.2019 12:03
  • Güncelleme Tarihi : 15.10.2019 12:03
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Türkiye’nin önceliği sivillerin güvenliği haberinin görseli

Milli Savunma Bakanlığı, 9 Ekim’de başlatılan Barış Pınarı Harekatı ile ilgili yaptığı açıklamada, siviller, tarihi ve kültürel dini yapılar, altyapı tesisleri ile müttefik ülke unsurlarının zarar görmemesi için dikkat ve hassasiyet gösterildiği vurgulandı. Bu durum, Tel Abyad ilçe merkezinden yapılan canlı yayında da görüldü. Teröristlerin tahakkümünde 4,5 yıl geçiren Tel Abyad halkının günlük yaşamını sürdürdüğü kentte, sükunet ve güven ortamının hakim olduğu kameralara yansıdı.
İNSANİ YARDIMLAR AKSAMADI
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) bu konudaki hassasiyeti, son olarak Afrin’e düzenlenen Zeytin Dalı Harekatı neticelendirildiğinde gözler önüne serilmişti. Mart 2018’de noktalanan harekatın ardından ilçeye girildiğinde, merkezde sadece teröristlerin mevzi yaptığı ve güvenlik güçlerine saldırı gerçekleştirdiği noktalarda hasar bulunduğu görüldü. Başta hastane ve cami olmak üzere diğer binalarda tek kurşun izine dahi rastlanmazken, operasyon sırasında da Birleşmiş Milletler (BM) ve Kızılhaç gibi uluslararası merciler de Türkiye’nin bu hassasiyetine dikkati çeken açıklamalar yapmıştı.
Kızılhaç, Türkiye’nin verdiği güvenceler sayesinde, Suriye içinden Afrin’e insani yardımlarını rahatlıkla ulaştırabilmişti. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Sözcüsü Jens Laerke, 6 Şubat 2018’deki açıklamasında, Zeytin Dalı Harekatı’na rağmen bölgede insani yardımların ulaştırılmasında sorun yaşanmadığını vurgulamıştı. Bunun bir örneği, 23 Şubat’taki operasyonda görülmüştü. TSK, Afrin’e farklı yönlerden ilerleyen iki konvoyu tespit ederek takibe almış, söz konusu konvoylardan sadece mühimmat yüklü olduğu tespit edileni vururken, sivillere ait konvoyu hedef almamıştı.
FATURAYI SİVİLLER ÖDEDİ
Türkiye’nin aksine sivil hassasiyetini operasyonlarında en geri planda tutan ABD ordusu, terör örgütü DEAŞ’a karşı, sözde yerel ortakları vasıtasıyla, Irak ve Suriye’de düzenlediği operasyonlarda büyük yıkımlara yol açtı. ABD, Irak’ta “DEAŞ’ın kalesi” konumundaki Musul kentini örgütten temizlemek için 9 ay boyunca hava saldırısı düzenledi. Ekim 2016’da başlayan operasyonun neticesinde kent, örgüt mensuplarından temizlendi ancak harabeye dönüştü. Operasyon sonrası kente girildiğinde birçok sivilin enkaz altında kaldığı görülmüştü. Irak İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin Mart 2019’da yaptığı yazılı açıklamada, enkaz altından çıkarılan ceset sayısının 4 bin 720’ye ulaştığı belirtilmişti. Açıklamada, 2 bin 666 cesedin kimliği tespit edilirken, 2 bin 54 cesedin ise kimliğinin belirlenemediği kaydedilmişti.
ABD, Suriye’deki müttefiki terör örgütü YPG/PKK’ya verdiği destekle DEAŞ’ı Ekim 2017’de Rakka’dan çıkarmıştı. Rakka, Suriye’de ABD’nin saldırıları sonucu en çok sivil kaybın yaşandığı il oldu. Rakka’dan sessizce çıkarılan toplu mezarlar, katliamın boyutlarını ortaya çıkardı. İç savaş öncesi iki ana mezarlığın bulunduğu Rakka’da, YPG/PKK’nın ABD destekli operasyonu sırasında ölenler, buralara defnedilmezken, Kasım 2016-Ekim 2017 döneminde rastgele boş alanlara gömüldü. AA