Türkiye’nin politikası yayılmacı değil

Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekatı’nı değerlendiren Prof.Dr. Tanju Tosun, “Operasyon sınır güvenliği ve ülke bütünlüğünün tesisine yönelik. Türkiye’nin o topraklara girip orada kalma endişesi yok. Türkiye’nin dış politika hedefi hiçbir zaman yayılmacı bir politik çizgide değil” dedi

  • Oluşturulma Tarihi : 23.01.2018 08:18
  • Güncelleme Tarihi : 23.01.2018 08:18
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Türkiye’nin politikası yayılmacı değil haberinin görseli

E. ÇAĞLA GENİŞ / ÖZEL HABER

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Suriye’nin kuzeybatısında bulunan Afrin’e yönelik operasyon başlattı. Açıklamada harekatın amacı, Türkiye’nin sınırlarında ve bu bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanması olarak tanımlandı. “Zeytin Dalı” adı verilen operasyonun ne anlama geldiğini, bundan sonra atılacak adımları Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Siyaset Bilimci Prof.Dr. Tanju Tosun değerlendirdi. Operasyonun hedefinde Türkiye’nin sınır güvenliğini tesis etmek olduğunu söyleyen Tosun, “TSK’nın yapmış olduğu harekat doğrudan doğruya sınır güvenliği ve ülke bütünlüğünün tesisine yönelik. Bunun ötesinde o topraklara girip orada kalma endişesi yok. Burada uluslararası hukukun kendisine vermiş olduğu bir yasallık ve meşruiyet söz konusu. Uluslararası düzeyde bir yasallık ve meşruiyet tartışmasının olmadığını görüyoruz. Membiç’e yönelik bir operasyonun kaderi ise Afrin’deki gelişmelere bağlı olacaktır” dedi.

MİLLİ MESELE

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ ise, operasyon için çeşitli kesimler tarafından dile getirilen eleştirilere şöyle yanıt verdi: “Bu zaruretten ortaya çıkmış bir operasyondur. Kendi beka meselemiz için silahlı kuvvetlerimiz çaba veriyor. Bir takım cilalı laflar üzerinden tutup da bu operasyona laf edenler Türkiye Cumhuriyeti’ne açık bir ihanet içindeler. Bu bir milli meseledir.”

YAYILMACI BİR ÇİZGİDE DEĞİL

Türkiye’nin kuzeyinde yer alan Afrin’e yönelik operasyonun hedefinde yer alan unsurlara vurgu yapan Tosun, “Türkiye’nin dış politika hedefi hiçbir zaman yayılmacı bir politik çizgide değil. Türkiye’nin bugün ve geleceğe ilişkin kendi sınırları ve bölgedeki ulusal bütünlüğüne yönelik bir tehdit algısı söz konusuydu. TSK’nın yapmış olduğu harekat doğrudan doğruya sınır güvenliği ve ülke bütünlüğünün tesisine yönelik. Bunun ötesinde o topraklara girip orada kalma endişesi yok. Operasyonun askeri ve teknik boyutunu inceleyenlerin söylediklerinden yola çıktığımızda başarılı bir operasyon. Her askeri operasyonda zayiatlar olabilir ama bunların en düşük düzeyde kalması için çok dikkatli yürütülen bir operasyon olduğu anlaşılıyor. Türkiye kendi sınırlarıyla ilgili bir tehdit algısı oluştuğunda uluslararası dengeleri ve dinamikleri bir kenara bırakmak durumunda kalıyor. Burada uluslararası hukukun kendisine vermiş olduğu bir yasallık ve meşruiyet söz konusu. Zaten bu yasallık ve meşruiyet olmasa uluslararası toplumda çok ciddi anlamda tepki oluşabilirdi. Uluslararası toplumda bu operasyon, Türkiye’nin bölgede yayılma temelli değil, sınırlarındaki tehdit algısını bertaraf etmeye yönelik görülüyor uluslararası toplumda. Uluslararası düzeyde bir yasallık ve meşruiyet tartışmasının olmadığını görüyoruz” diye konuştu.

MEMBİǒİN KADERİ AFRİN’E BAĞLI

“Zeytin Dalı” olarak adlandırılan Afrin operasyonunda karşılaşılabilecek zorluklara ilişkin değerlendirmede bulunan Tosun, “İlk etapta Esad yönetiminin vermiş olduğu bir tepki dikkat çekiyor. Ama Esad yönetimi zaten kendisini koruma peşinde. Diğer taraftan Afrin örneğinde düşündüğümüzde TSK, çok güçlü bir ordu. Birtakım sıcak temaslarda sıkıntılar yaşanabilir ama onun ötesinde çok ciddi bir tehditle karşılaşılacağını düşünmüyorum. Asıl Afrin sonrası düşünülen adımlar söz konusu olduğunda ABD’nin bölgedeki çıkarları o coğrafya açısından önem arz ediyor. Diğer taraftan Rusya’nın çıkarları söz konusu. Çıkarlar ortak bir noktada buluştuğu takdirde gerek ABD, gerekse Rusya’dan ciddi anlamda bir tepkinin oluşacağını da düşünmüyorum. Membiç’e yönelik bir operasyonun kaderi ise Afrin’deki gelişmelere bağlı olacaktır. Afrin’de yönetilen bu operasyonun sonucunda herhangi bir TSK’nın beklentileri anlamında sıkıntı olacağını düşünmüyorum ama ondan sonrası için bugüne kıyasla ABD ve Rusya ile birlikte çok daha yoğun bir diplomasi trafiği yaşanacaktır. Çünkü operasyonların kesintisiz devam etmesi ancak ve ancak ABD ve Rusya başta olmak üzere uluslararası toplumun da meseleye nasıl bakacağı ile ilgili bir durum” ifadelerini kullandı.

AÇIK BİR İHANET İÇİNDELER

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, Sonsöz TV’de yayınlanan “Günaydın Ege” programında Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin şunları söyledi: “Hiç kimse bize hümanizm üzerinden bu operasyon üzerinden engelleme uğraşı içinde olmasın. Hiçbir AK Parti milletvekilinin bu operasyon için şüphesi yoktur. Bir takım cilalı laflar üzerinden tutup da bu operasyona laf edenler Türkiye Cumhuriyeti’ne açık bir ihanet içindeler. Bu bir milli meseledir. Bu operasyonu içeriden farklı bir ses varmış gibi göstermek vatan ihanettir. Toplumun ekseriyetinin bu operasyonun arkasında olduğunu biliyoruz. Birkaç cılız ses geliyor. Onları da cumhurbaşkanımızın dediği gibi ezer geçeriz. Bu zaruretten ortaya çıkmış bir operasyondur. Kendi beka meselemiz için silahlı kuvvetlerimiz çaba veriyor. 30 yıldır mücadele ettiğimiz terör örgütüdür. PKK-PYD aynıdır. Kısa sürmesi en büyük temennimizdir. Kısa da sürecektir. TSK’nın gücünü tüm dünya biliyor.”

Kabul Ediyorum
İlkses Gazetesi olarak sistemimizde sadece sizin izinleriniz doğrultusunda bilgilerinizi kullanıyoruz. Detaylı Bilgi cookie script