Sayfa Yükleniyor...
Tütün Eksperleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Servet Yaprak, Ege Bölgesi’nde tütün üreticilerinin üretim dönemi itibarı ile harcamaların arttığı bir döneme girdiğini belirterek her sene ödenen avans ödemelerinde bu yıl azalma ve ödeme tarihlerinde değişikliğin yaşandığını söyledi
BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Tütün ile ilgili geçen yıldan süregelen birtakım yasa tasarıları ve yeni düzenlemeler yapılıyor ancak bu düzenlemeler hayata geçirilemeden ertelenme kararı alınıyordu. AK Parti Disiplin Kurulu Başkanı ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın “Verdiğimiz teklifle tütün mamullerinde en az yüzde 30 oranında Türkiye’de üretilen tütünlerin kullanımı mecburiyeti getiriyoruz” diyerek yeniden gündeme getirdiği kanun teklifinde üreticiye yönelik korumalar dikkat çekti. Tütün Eksperleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Servet Yaprak ise sektöre ve tütün üretiminde Ege Bölgesi’ne ilişkin açıklamalarda bulunarak “Ege Bölgesi’nde tütün üretim sezonu itibarı ile üreticilerin harcamalarının arttığı bir döneme girildi. Avans ödemelerinde ise azalmalar ve takvim değişikliği yaşandı” dedi.
EGE BÖLGESİ’NDE SIKINTILI DÖNEM
Tarım ve Orman Bakanlığının 2019 yılı istatistiklerine bakıldığında toplam 65,5 milyon kilogram sözleşmeli tütün üretiminin 42,5 milyon kilogramı yani toplam üretimin yüzde 65’i Ege Bölgesi’nde gerçekleştiriliyor. Bu yıl bölgedeki genel durumu değerlendiren Başkan Servet Yaprak, “Yıllara göre küçük farklılıklar oluşmakla birlikte, kayıt dışı üretimi bir kenara koyarsak toplam sözleşmeli üretimin yüzde 65’i Ege Bölgesi’nde, yaklaşık yüzde 16’sı Karadeniz Bölgesi’nde ve yaklaşık yüzde 13 civarında Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde gerçekleştiriliyor. Bu yıl Ege Bölgesi’nde toplam üretim hedefi 50 milyon kilogram olan alım satım sözleşmesi yapıldı. Geçen yıl bu rakam 54 milyon kilogram civarında idi. Görüldüğü kadarı ile Ege Bölgesi’nde 4 milyon kilogram bir azalış söz konusu. Ege Bölgesi’nde genel olarak tütün üretiminin sürdürülebilirliği konusunda, gerek üretici gelirleri açısından gerekse ihracat potansiyelimizin zarar görmemesi için tütün üretimine ilişkin bir eylem planına ihtiyaç var” diye konuştu.
TAKVİM DEĞİŞİKLİĞİ VAR
Denizli, Uşak ve Manisa gibi tütün üretiminin yoğun yapıldığı illerde tütün üreticisinin bazı şikayetleri olduğunu gördüklerini de belirten Başkan Servet Yaprak, tütün üretimindeki avans konusundan da bahsederek “Güncel olarak üretici ile firmalar arasında yapılan sözleşmelerde avans zorunluluğu bulunmasa da yerleşik bir uygulama olarak her yıl üreticiler avans alabiliyorlardı. Bu yıl bu ödemelerin miktarında azalma ve ödemelere daha geç başlama gibi bir eğilim oluştu. Bu yıl Ege Bölgesi’nde üreticilerden gelen şikayetlerin temel nedeninin, üreticilere yapılan avans ödemeleri ile ilgili olduğunu söyleyebiliriz. Bize göre tütün üretiminde sürdürülebilirlik açısından, belli oranlarda avans ödemelerinin devamı ve üreticinin desteklenmesi gerekir” şeklinde konuştu.
YERLİ TÜTÜN ZORUNLULUĞU
Geçtiğimiz günlerde yerli tütün üretimini arttırmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını dile getiren tütün ve tümün mamullerinde yapılması planlanan yasal değişiklikler ile ilgili AK Parti Disiplin Kurulu Başkanı ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın “Verdiğimiz teklifle tütün mamullerinde en az yüzde 30 oranında Türkiye’de üretilen tütünlerin kullanımı mecburiyeti getiriyoruz. Bu yolla tütün ithalatını azaltacak, üretimin ve yerli tütün kullanımının 3 kat artmasını sağlayacağız” sözlerine yönelik de açıklamalarda bulunan Servet Yaprak, “TBMM Tarım ve Orman Komisyonu’nda geçen yasa teklifi ile Türkiye’de üretim yapan Tütün Mamulü Üreticilerine, yani ağırlıklı olarak Sigara Firmalarına 2022 yılından başlamak üzere harmanlarında ilk yıl yüzde 17, 2023 yılında yüzde 21, 2024 yılında yüzde 25 ve 2025 yılında ise yüzde 30 oranında Türkiye’de üretilmiş tütün kullanım zorunluluğu getirilmesini öngörüyor. Kuşkusuz bu miktar piyasamıza önemli bir katkı yapacaktır. Bu uygulama ile özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimiz ile Hatay’da bir kısmı kayıt dışı üretimin kayıt altına alınması, bir kısmı da yeni sözleşme yapılması yolu ile yerli üretime pozitif yansıyacaktır. Uzunca bir süredir böyle bir uygulamanın hayata geçirilmesi gerektiğini bizlerde dile getiriyorduk. Dünya’da birçok tütün üreticisi ülke, yerli üretimini ve üreticisini koruyabilmek adına benzer uygulamaları öteden beri yapıyordu. Doğal olarak iç piyasadan karşılanacak rakam kadar ithalatımızda bir azalma meydana gelecektir. Sektörümüz açısından olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz” dedi.
KAÇAK SIFATINDAN KURTARMALIYIZ
Sarmalık kıyılmış tütün ve makarona ilişkin yapılan düzenleme ve bunun piyasaya etkilerini de değerlendiren Yaprak, “Yapılan düzenleme ile daha önce idari para cezası işlemi uygulanan fiillere 5607 sayılı kaçakçılık kanunu kapsamında 3-6 yıl arasında hapis cezası getirilmiş oldu. Bu maddenin uygulanması daha önce ertelenmişti. Bu nedenle kayıt dışı sarmalık kıyılmış tütünün satış kanalında önemli bir daralma olacaktır. Muhtemelen yetkisiz ve bandrolsüz ürün satış yapan tütüncü dükkanları cezai yaptırımla karşılaşacaktır.
Doğal olarak tüketicinin bandrollü ürünlere yönelmesi devletin vergi kaybını azaltacaktır ancak yurtdışından giren kaçak sigaranın pazar payındaki değişimde gözlenmesi gereken bir parametre. Adıyaman, Malatya, Muş ve Bitlis ve çevre illerde geleneksel olarak tek başına içilebilir sarmalık kıyılmış tütün üreterek uzun yıllardır geçimini sağlayan 20 bin civarında tütün üreticisi aile var. Bu üreticilerin yasaları ihlal etmeden, vergilerini ödeyerek ancak gelir kaybına uğramadan tüketiciye ürününü satmasının yollarını oluşturmamız gerekiyor. Bu ülke topraklarında üretilen bir ürünü artık kaçak sıfatından kurtarmamız gerekir” ifadelerine yer verdi.
Haber Merkezi