- Gündem
- 16.05.2025 09:40
Şair-yazar Naci Gümüş ölümünün birinci yılında TYB İzmir Şubesi’nde anıldı. Merhum yazar için, “İyi bir dosttu” diyen TYB üyelerinden Mahir Adıbeş, yazarın eserlerinden de söz etti
SULTAN GÜMÜŞ
Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi Kurucu Üyesi şair, yazar Naci Gümüş ölümünün birinci yılında dostları tarafından anıldı. Yazarın yaşamı ve çalışmaları hakkında bilgi veren TYB gönüllülerinden Mahir Adıbeş, “Naci Gümüş, gönül adamıydı. Hiçbir zaman kendisi için bir şey istemiyordu. Bizim bir işimiz düşse onun peşine koşturuyordu. İzmir Cumhuriyet Müzesi için nasıl çırpındığına, koşturduğuna ben şahidim” dedi. “İzmir'in Naci Abisi... Şair, yazar, iyi bir dosttu…” diyen Mahir Adıbeş, şöyle devam etti: “Aslen Diyarbakır Ergani’den olup uzun yıllar İzmir’in değişik okullarında öğretmenlik ve idarecilik yapmış. Ölmeden iki yıl önce, uzun zamandır müdürlüğünü yaptığı İzmir Cumhuriyet Müzesinden emekli oldu. Öldüğünde (30. 03. 2018) atmış yedi yaşındaydı. Naci Gümüş; kültür, sanat ve edebiyat çalışmalarına ortaokul sıralarında başlamış. Şiir, makale, hikâye, deneme, İnceleme-araştırma yazıları ve desenleri; Türk Edebiyatı, Hisar, Fikir ve Sanatta Hareket, Mavera, Sızıntı, Kırkikindi, Yağmur, Yeniden inkişaf, İzmir İzmir, Yeni Dergi, Yediiklim, Ay Vakti ve Millî Eğitim dergilerinde/ Ergani, Çiğli, Millî Hâkimiyet, Yeni Devir, Ortadoğu, Zaman ve Yeni Şafak gazetelerinde yayınlandı. Şiir kitabı ‘Aşkın Gölgesinde’, deneme kitapları, ‘Gönül Işığı, Gün Batmadan, Aşk Galerisi’, hikâye, ‘Yeniden Başlama’ kitapları yayınlandı.”
“GÖZLERİM ÇOK BUĞULU”
“Kitaplarının her yayınlanmasında gözlerinin içi gülüyordu” diyen Adıbeş, “Onu öğle görmek hoşumuza gidiyordu. Mutlaka çantasında birer kitabını taşırdı. TYB İzmir Şubesi başkan yardımcısıydı. Orasını evi gibi kabul ederdi. Erkenden derneğe gelir bazen çayı demler, dağıtır bazen bardakları yıkar, ortalığı derler toparlardı. Ara sıra açılış konuşmalarını yapar, salonda boş yer olmazsa bir kenara çekilir ayakta dinlerdi. Tevazulu, alçak gönüllü, mert bir adamdı. Sırtımızı Naci abiye güvenerek yaslayabilirdik” yorumunda bulundu. “Naci Gümüş, gönül adamıydı” sözlerini kullanan Adıbeş, “Hiçbir zaman kendisi için bir şey istemiyordu. Bizim bir işimiz düşse onun peşine koşturuyordu. İzmir Cumhuriyet Müzesi için nasıl çırpındığına, koşturduğuna ben şahidim. İyi bir eş, baba, aile reisiydi. İyi bir arkadaş, dost, öğretmen, idareci, devlet adamıydı. Elimde, ‘Aşkın Gölgesinde’ kitabını okuyorum desem de inanma gözlerim çok buğulu. Mekânın cennet olsun Naci Gümüş öğretmenim” diyerek konuşmasını tamamladı. Yazar Fahriye İpekçioğlu ise Naci Gümüş adıyla kurulan köy kitaplığına da değinerek, “Vefa duygusuyla bizleri buraya toplayanlara teşekkür ederim. Burada onunla tanıştıktan sonra onun değerini anladım. 23 Nisan’da Diyarbakır’ın Türkmennaci köyü okuluna kütüphane açacağız. Okulun kitaplığına Naci Gümüş Kitaplığı ismi verilecek. Naci Gümüş’ün kitapları da o kitaplığa bağışlandı” diye konuştu.