Uçurtma gözleyen çocuklar şimdi tecrit altında

‘Uçurtmayı Vurmasınlar’ filminde annesinin cezası nedeniyle hapishanede büyüyen Barış, avluda gökyüzünü ve uçurtmaları gözlüyordu. Bugün ise Barış gibi binlerce çocuk salgın dolayısıyla tecrit altında


  • Oluşturulma Tarihi : 18.12.2020 07:55
  • Güncelleme Tarihi : 18.12.2020 07:55
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Uçurtma gözleyen çocuklar şimdi tecrit altında

-Niye uçmuyor İnci?

-Uçar bir gün.

1989 yapımı ‘Uçurtmayı Vurmasınlar’ filminde annesinin cezası nedeniyle hapishanede kalmak zorunda olan Barış, avluya tebeşirle çizilen bir uçurtmanın neden uçmadığını soruyor, özgürce büyüyen, ağaçlara dokunan, gökyüzüne bakabilen yaşıtlarının aksine; hapishane avlusunda gökyüzünü ve uçurtmaları gözlüyordu. Bugün hala Barış gibi anneleriyle birlikte cezaevinde tutuklu bulunan 0-6 yaş arası yaklaşık 684 çocuk var. Üstelik ‘içeride’ olanlar yalnız onlar değil. Türkiye genelinde Ankara, İstanbul, İzmir, Hatay, Kayseri, Tarsus, Diyarbakır olmak üzere 7 kapalı çocuk cezaevinde; 12-17 yaş arası tutuklu ve hükümlü toplam 3 bin 100 çocuk kalıyor. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST)’den alınan bilgiye göre, çocukların kapatıldığı infaz kurumları arasında en çok şikayet, Şakran ve Sincan Çocuk Cezaevi’nden geliyor. Şu an ise pandemi dolayısıyla şikayetler ve sorunlar daha da arttı; anneleriyle birlikte kalan çocuklar ve çocuk cezaevlerinde kalan mahkumlar, tecrit koşulları altında mücadele veriyor.

TECRİT ŞARTLARI DAHA DA AĞIRLAŞTIRILDI

Görüşlerine yer verdiğimiz CİSST Hapiste Çocuk Ağı Temsilcisi Cansu Şekerci, Türkiye’de koronavirüs salgını dolayısıyla alınan önlemlerin ve mevzuat düzenlemelerinin hapishanelerde de uygulama değişikliği yarattığını belirterek, “Şu ana kadar çocuk mahpuslara dair bir vaka gündeme getirilmese de hapishanelere erişimin zorluğu ve dolayısıyla alanın şeffaf olmaması bu tür bilgi paylaşımlarında her zaman gözetilmelidir” dedi. Alınan önlemlerin, salgın riskini ortadan kaldırmaya yönelik olsa da tecrit şartlarını ağırlaştırdığını vurgulayan Şekerci, “Öncelikle belirtmek gerekir ki, çocuk mahpuslara yönelik bilgilendirme bu dönemde yok denecek kadar az olmuştur. Çocuklara, koronavirüsün ne olduğu veya temas ederken nelere dikkat edilmesi gerektiği ile ilgili bilgi verilmediği gözlenmiştir. Aynı zamanda çocuklara, ailelerinin dışarıdaki yaşam koşulları hakkında da bilgi verilmediği ve Bakanlığın bunun organizasyonunu üstlenmediği görülmüştür” bilgisini paylaştı.

ÇOCUKLARA ZİYARETÇİ GÖRÜŞÜ YOK

“Çocukların, ailelerinin sağlıklarından endişe ettiği, pandemi sürecinde sınırlı olarak başlanan ziyaretçi görüşlerine gelmelerini istemedikleri öğrenilmiştir” ifadelerine yer veren Şekerci, “Sivil toplum örgütleri ve çocuk hakları aktivistleri, alınan önlemlerin çocukların yararını gözetir şekilde düzenlenmesi ve çocukların tahliye edilerek güvenli yaşam alanlarına ulaşmalarının sağlanması çağrısında bulunmuştur. Türkiye hapishanelerindeki pek çok çocuğun ailelerinden uzakta tutulduğu ve aile görüşlerinin seyrek gerçekleştiği, bilinen bir gerçektir. Görüşlerin kaldırılarak telefon haklarının artırılması, normal koşullarda da ziyaretçisi olmayan çocuklar için, her zaman uygulanabilecek bir çözüm yöntemi olarak karşımıza çıkmıştır. Ancak, hapishanedeki her şeyin paralı olduğu dikkate alındığında bu ekstra görüşme hakkından faydalanabilen çocuklar, telefon kartı alabilen çocuklar olmuştur” cümlelerini kullandı.

TECRİT ONLARI YALNIZLAŞTIRIYOR

Ortak etkinliklerin ve dışarıdaki çeşitli öğrenci kulüpleri ile izleme kurullarının ziyaretlerinin iptal edilmesinin, tecridin daha da hissedilmesine neden olduğunu söyleyen Şekerci, “Çocuklar, tüm günlerini yalnızca koğuşlarda geçirmek zorunda kalmıştır. Tecridin hem çocuklar hem de infaz koruma memurları üzerindeki etkisi ile içeride yaşanabilecek akran şiddeti riski, işkence ve kötü muamele vakaları açısından sivil toplumda kayda değer bir endişe doğurmuştur. Bu süreçte çocukların hijyen malzemelerine ücretsiz ulaşıp ulaşamadığıyla ilgili bir teyit alınamamış fakat hapishanelerin genelinden alınan başvurularda konuya ilişkin, hapishane idareleri tarafından bir standardın sağlanmadığı öğrenilmiştir” dedi.

İYİLİK HALLERİ GÖZ ARDI EDİLDİ

Şekerci, son olarak, “Dışarıyla içerinin temasının kesilmesi, vakitlerinin bir kısmını dışarıdaki yakınlarının yanında geçirebilen 0-6 yaş arasındaki çocukları da etkilemiştir. Çocuklar, dışarıdaki yakınlarının yanına verilmemiştir; kapalılık halinin artması ve tüm günün koğuşlarda geçirilmesi, 0-6 yaş arasındaki çocuklar için de tecridin artması anlamına gelmiştir. Pandeminin başından beri risk grubu sayılmadıkları için pandemi şartları altında çocukların iyilik halleri göz ardı edilmiştir. En son noktada ortaya çıkan sonuçlar, çocukların yalnızlaşması, çocuklar hakkında kamuoyu ile bilgi paylaşılmaması ve alındığı belirtilen önlemlerin farklı gerekçelerle – suç tipi, tutuklu-hükümlü ayrımı ekonomik durum, ailelerine uzaklık gibi - her çocuk için eşit etki yaratmaması olmuştur” şeklinde konuştu.

Haber Merkezi