Ukrayna savaşı diplomasi ile çözülmeli

Prof.Dr. Coşkun Küçüközmen, Ukrayna-Rusya savaşının mutlaka diplomasi ile çözülmesi gerektiğini bu konuda da Türkiye’nin tarihi gücünü kullanarak çözümü ortaya koyabileceğini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 02.03.2022 08:16
  • Güncelleme Tarihi : 02.03.2022 08:16
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Ukrayna savaşı diplomasi ile çözülmeli haberinin görseli

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) İşletme Fakültesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Coşkun Küçüközmen, Ukrayna-Rusya savaşı ile ilgili ekonomik, finansal ve siyasi açıdan bir değerlendirme yaparak açıklamalarda bulundu. Sıcak savaşın çok tehlikeli olduğunu ifade eden Prof.Dr. Küçüközmen, Türkiye tarihi gücünü akıllı bir diploması ile kullanırsa dünyanın hayran kalabileceği bir diplomatik çözüm ortaya koyup bu işi sonlandırabileceğini belirtti.

BATILILAŞMA RUSYA’YI DA ETKİLEDİ

Prof.Dr. Küçüközmen, Rusya’nın, çok uzun süredir Batı’nın hem doğu blokunu güçten düşürmesi hem de NATO’ya üye ülkeler alma adı altında Rusya’yı zaman içerisinde zayıflatmaya ve erozyona uğratmaya çalışıyor diye sürekli şikayet ettiğine vurgu yaparak “Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinden (SSCB) birtakım cumhuriyetlerin ayrılıp kendi bağımsız devletler topluluğunu oluşturmasından sonra hızlanan batılılışma ve kapitalizm süreci ister istemez Rusya’yı da etkiledi. Rusya’nın geçtiğimiz son 30 yılı aslında bir adaptasyon yılı oldu. Buna böyle bir bakmak lazım. Yani Rusya bilmediği daha doğru bir deyimle deneyimlemediği bir sisteme kapitalizme adapte olmak durumunda kaldı. Burada çok büyük yara aldı. Rusya; Amerikan doları, ithalat-ihracat yapısı ve finans dünyasına adapte olmada da sorunlar yaşadı. Rusya ekonomik krizler geçirdi, IMF’ye olan borçlarını ödeyemedi. Yine Ukrayna da aynı şekilde sıkıntılar yaşadı. Bütün bunları anlamlı bir çerçeve içine oturtmaya kalkarsak Rusya olsun Ukrayna olsun son 30 yıl içerisinde kayda değer bir atılım yapamadılar. Ne marka bazında ne de başka sektörlerde. Sahip oldukları bir askeri ve nükleer güç var zaten bu ülkelerin. Bu gücü büyük ölçüde bunun varlığına güvenerek yaşamlarını sürdürdüler” dedi.

UKRAYNA KIRMIZI ÇİZGİSİYDİ

Rusya’nın zaman içerisinde bölgesel işbirliklerine giderek dünya enerji sorununu çözmek, Rus doğalgazı ve petrolünün dış piyasaya ulaştırılması noktasında stratejik anlamda üstünlüğünü belirgin olarak hissettirmeye başladığına dikkat çeken Prof.Dr. Küçüközmen, “Rusya enerji dünyasında doğalgaz ve petrol boru hatları ile söz sahibi oldu. Ama diğer taraftan Batı, Rusya’nın bu enerji gücünü hep dizginlemek için böyle NATO üzerinden Rusya’ya biraz daha yakınlaşma, Rusya’nın eski cumhuriyetlerinin tamamını bir şemsiye altında toplama girişiminde bulunmaya başladı. Rusya da burada Ukrayna’yı son 4-5 aydır bir kırmızı çizgi olarak söylüyordu. Böyle birşeyin realize olacağını dikkate alan ülkeler önlemini alırdı diyeceksiniz ama ben kararımı verdim 5 dakika içinde gazı şuradan alıyorum bu ülkeden alıyorum diyebilme lüksünüz yok. Bir anda olaylar gelişir ve siz bir anda bu olayların tam ortasında kalırsınız. Bazen öyle bir an gelir ki hiçbir şey yapamazsınız. Türkiye bence malesef bu konumda. Ne yapabilirsiniz en fazla? Rusya ve Ukrayna doğalgaz konusunda sorun çıkarsa biz ne yapabiliriz? Türkiye NATO’nun yanında yer almak zorunda. Diğer taraftan Ukrayna söyleyip duruyor Avrupa Birliği ne yapacak ABD ne yapacak diyor ama bence çok fazla bir şey yapmayacaklar. Bugün ABD olsun AB olsun Rusya ile sıcak savaşa girecek kadar fütursuz değiller” şeklinde konuştu.

DİPLOMATİK ÇÖZÜMÜ BİZ SUNABİLİRİZ

Batıda sürekli zirve yapılıp, ateşkes görüşmelerinin başlamasına rağmen Rusya’nın ilerlediğine vurgu yapan Prof.Dr. Küçüközmen, “Zirveler savaşı sonlandırmak ya da nasıl bir barış yaparızdan ziyade petrol gelmezse ne olur halimiz, doğalgaz gelmezse ne olur halimiz üzerine yoğunlaşıyor. Burada en önemli olan şey Türkiye tarihi gücünü akıllı bir diploması ile kullanırsa dünyanın hayran kalabileceği bir diplomatik çözüm ortaya koyup bu işi sonlandırabilir. İnanın bu gücü var Türkiye’nin. Türkiye olarak Ortadoğu’nun ve Ön Asya’nın en vazgeçilmez ülkesiyiz. Asıl zirveyi Türkiye düzenlemelidir. Türkiye NATO’nun her dediğini yapıp her kararının altına imza atıp ben artık siz ne derseniz o demeli mi ya da bunu hangi koşul altında demeli bunu çok iyi tartışmamız gerekiyor. Aksi takdirde biz bu işin üstesinden gelemeyeceğiz. İki ülke savaşacak ve en zararlı çıkan ülkelerden biri biz olabiliriz. Turizm, petrol gelirleri açısından. Ukrayna’da ekonomi durdu, bu bir elektrik kesintisi değil ki 15 dakika sonra elektrik geldi üretime başlayalım durumu yok. Bugün pandemi döneminin başında birçok firma sıkıntı yaşadı ve çoğu battı. Eskiden tanıdığınız lokantacılar, kuaförlera dükkanını kapattı gitti. Ulaşım, seyahat hepsi bizim için çok önemli. Biz bir sıkıntı yaşamanın eşiğindeyiz. Bunun diplomasiden başka bir çözümü yok” ifadelerini kullandı.

SICAK SAVAŞ ÇOK TEHLİKELİ

“Sıcak savaş hiçbir hesabın tutmadığı savaştır” diyen Prof.Dr. Küçüközmen, “Şöyle bir örnek verirsek eğer mahallede iki tane çocuk kavga edince bir süre sonra aileler ve aşiretler arası kavgaya dönüşüyor ve ailelerden insanlar ölüyor. Bunun örneğini çok gördük. Ama soğuk savaşta olay nedir? Biz onlarla konuşmuyoruz. Ama sıcak savaş çok tehlikeli. Eğer bir kişi diğerinin bir yakınını öldürmüşse o kişi mahallesini şehrini değiştiriyor hatta ülke bile değiştiriyor. Onun için sıcak savaşa hem girilmemeli hem de müsaade edilmemeli. Diğer taraftan baktığınızda da bu işten kim karlı çıkıyor? Silah üreticileri ve petrolü yüksek fiyatla satanlar. İşin ekonomik, finansal ve siyasi boyutu var. Bunların üçünü de çok iyi anlamak zorundayız” dedi.