Sayfa Yükleniyor...
Pandemiden dolayı uzun bir süreden sonra tekrar iş başı yapan kantinciler, umduğunu bulamadı ve umutlarını 2 Kasım’a bıraktı. Esnaf, bu tarihte de umduğunu bulamazsa kantincilik tarihe karışabilir
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Okulların kademeli bir şekilde açılmasıyla pandemiden dolayı uzun süre kapalı kalan kantinciler umutlanmıştı. Ancak gelinen noktada kantinciler umduğunu bulamadı. Konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan İzmir Kantinciler Odası Başkanı Rasim Topçu; kantinci esnafının perişan bir halde olduğunu aktardı ve yetkililerden destek istedi. Okullarda devam zorunluluğunun olmamamsı kantinci esnafının işlerini durma noktasına getirdiğini söyleyen Topçu, esnafın günü 30 TL ciro ile kapattığını dile getirdi. Topçu, “Kantincilik bitmeden yetkililerden destek bekliyoruz” dedi.
ÖĞRENCİ OKULA GELMİYOR!
Okullar açılsa bile, devam zorunluluğunun olmaması sebebiyle öğrencilerin okula gelmediğini belirten Topçu, “Esnafımın durumu perişan. 19 Ekim itibariye eğitim öğretime başlanılan okulların tamamında kantinler de açıldı. İlkokulların tamamında, ortaokullarda 8’inci sınıflar ve liselerde de 12’nci sınıflar eğitime başladı. Ancak kantinlerimizin okulların açık olduğu günlerde sözleşme hükümleri gereğince mecburi açılma zorunluluğu var. Bu nedenle kantincilerimiz işlerinin başında. Ancak gelin görün ki öğrencilerin devam zorunluluğu olmadığından dolayı velinin iznine tabi olduğundan öğrenci okula gelmiyor. Yani pandemi koşulları olağanüstü şekilde devam ediyor. Bunun yanı sıra ders saatleri çok kısaldı. Haftanın 3 günü ve 30 dakikalık dersler var. Dolayısıyla çocuğun okula geliş-gidişi arasında toplam bir buçuk saatlik bir süre var. Bu zaman süresince öğrencinin kantine duyduğu ihtiyaç sudan öteye gitmiyor” diye konuştu.
KİRA ZORUNLU, CİRO 30 TL
Okullarda şu anda en fazla 30 TL ciro yapıldığını söyleyen Topçu, “Bir okulun lise son sınıfını düşünün, 250 öğrencisi gelmesi gerekirken dün itibariyle okula gelen öğrenci sayısı 12 ve burada yapılan ciro ise 30 TL. Bu 30 liranın önemli bir kısmı da öğretmenlerin çay-kahve parasından geliyor. Yani öğrencilerin burada 5-6 TL’lik katkısı var. Bakanlığın yeni genelgesine göre de 250 öğrencilik kira vereceksiniz. 30 liranın neresini kiraya, neresini çalıştırdığınız personele vereceksiniz. Ayrıca kantinlerde buzdolapları bütün gün çalışıyor. Buradan da anlaşılacağı üzere kantinci gerçekten umduğunu bulamadı. Pandemi piyasası acımasızca devam ediyor. Kantinci esnafı perişan olmaya devam ediyor. Kantinler açılsa bir türlü açılmasa bir türlü. Büyük mücadelelerden sonra kantinlerin açılmasını sağladık. Belki bir çare olur, insanlar evlerine bir kazanç götürürler ama maalesef burada eksiye düştük. Hem kira vereceğiz hem elektrik, su faturalarını ödeyeceğiz hem de çalışan personelin ücretini ödeyeceğiz. Ama benim günlük cirom 30 TL. Yani kantinci 100 liralık ciroyu göremiyor. Tek umudumuz 2 Kasım’da yeni gelecek öğrenciler” ifadelerine yer verdi.
ÇÖZÜLME HIZLANACAKTIR!
Yaşadığı ekonomik zorluklardan dolayı birçok kantincinin işini bıraktığını da sözlerine ekleyen Topçu, “Kantinciliği bırakan pek çok arkadaşımız var. Şu anda bu cirolarla bu işin olmayacağı belli oldu. Pandeminin ucu açık ne zaman biteceği belli değil. Dolayısıyla 2 Kasım’dan sonra 5 ve 9’uncu sınıflardan da umduğunu bulamazsa kantinci esnafı, inanın bu işi daha da hızlı bir şekilde terk edecektir. Kantinci hakikatte çok perişan vaziyette, önümüzü göremiyoruz. Kantincilik tarihe karışabilir” şeklinde konuştu.
SIRA DEVLETİMİZ DE!
Bugüne kadar her şekilde devlete destek olduklarının altını çizen Topçu, şimdi sıra devletin kendilerine yardımcı olmasına geldiğini belirtti. Topçu şunları söyledi: “Esnaflar içerisinde en perişan haldeki grup kesinlikle kantincilerdir. Devletimizden beklentimiz şudur: Okullarımıza çok ciddi kira vererek okul aile birliklerini çok ciddi bir biçimde rahatlatıyoruz. Diğer taraftan katma değer'den tutun vergisine kadar istihdama kadar devletimize yardımcı olduk. Biz vatandaşlık görevlerimizi sonuna kadar yerine getirdik. Şimdi bizden kaynaklanmayan nedenlerden kaynaklı ülkemizin sosyal devlet olmasından dolayı devletimizden şunu istiyoruz; Biz normal zaman diliminde her türlü vatandaşlık ödevimizi yerine getirdik. Şimdi bizden kaynaklanmayan nedenlerle iş yerimizi kapalı. Eşten dosttan borç alarak bu süreci geçirdik. Bundan sonra ne bize kimse borç verecektir. Pandemiden dolayı iş sahası daraldı ne iş bulabiliyoruz. Ayrıca biz ailece çalışıyoruz ve ailenin tüm fertlerinin çalışmadığı ortamda bir evin geçinebilmesi gerçekten imkansız. Talebimiz neydi bizim. Okullar açılanana kadar borçlarımız ertelensin, kira yardımı yapılsın ve asgari geçim şartları sağlansın. Başka bir işler kurabilmek adına bize uzun vadeli krediler verilsin, bir kısmı ise hibe olarak verilsin istiyoruz. İnanın ki çok şey istemiyoruz. Hükümetimizin, devletimizin 20 bin kantin isletmecisini bu desteklerle koruması hiçte uzak bir ihtimal değil. Vatandaşına sahip çıksın istiyoruz. Deniz bitti kara göründü bizim meslek adına. Ucu açık bir şekilde kapalı olan iş yerinin ümitsiz bir işyerinin bekleyişi son bulsun istiyoruz. Çalışma Bakanlığımız, Hazine Bakanlığı ve hükümetimizin her kanadı bize kol kanat gelsin istiyoruz.”
Haber Merkezi