Sayfa Yükleniyor...
İzmir’in UNESCO yolundaki doğa harikası Gediz Deltası, yapılaşmanın tehdidi altında. Bölge sakinlerinin iddiasına göre delta sınırında devam eden inşaatların atıkları direkt olarak deltaya akıyor
ÇAĞLA GENİŞ - ÖZEL HABER
Türkiye’deki uluslararası öneme sahip 14 Ramsar Alanı’ndan biri olan Gediz Deltası, aynı zamanda “Doğal Sit Alanı” olarak korunan alanlar arasında yer alıyor. Türkiye’nin en büyük yüzölçümüne sahip kıyı sulak alanlarından biri olan delta, flamingolar başta olmak üzere çok sayıda kuş ve canlı türünün yaşam alanı olma özelliğine sahip. Gediz Deltası’nın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için 2002’den bu yana çalışma yürüten Doğa Derneği de geçen yılın Şubat ayında bir kampanya başlatarak alanın UNESCO Dünya Doğa Mirası ilan edilerek koruma altına alınmasını talep etmişti. Geçtiğimiz aylarda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Doğa Derneği’nin birlikte düzenlediği çalıştayda Başkan Tunç Soyer, Gediz Deltası’nın UNESCO dünya mirası olması için hazırlıkları tamamlayıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurduklarını açıklamıştı. Ancak delta sınırındaki yapılaşma nedeniyle bölge kirlenme tehlikesiyle karşı karşıya. İddiaya göre inşaat çalışmalarından kaynaklanan atıklar herhangi bir arıtıma tabi tutulmadan borularla deltaya akıtılıyor. Çevre sakinlerinden Nesrin Yavaş, bölgedeki kirliliğin canlı yaşamını tehdit etmeye başladığını belirterek, “Göstermelik temizlik aktivitelerini bir şova dönüştürüp reklam malzemesi yapan Büyükşehir yetkilileri, acaba gelip bir kere Ramsar Alanı’nda ölen kuşları, yengeçleri, balıkları gördü mü? Ramsar Alan’ın dibine dikilen inşaatlarını hiç denetlediler mi?” dedi.
BÜYÜKŞEHİR BU YIKIMI GÖRMÜYOR MU?
Öğrencileri ile birlikte bölgede gönüllü olarak temizlik çalışmaları yürüten Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Amerikan Kültür ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Görevlisi Nesrin Yavaş, “Lisans ve yüksek lisans öğrencilerimle beraber 2 yıldır bu alanda atık plastik toplama ve ağaçlandırma faaliyetlerini gönüllü olarak sürdürmekteyiz. Gençlerimize böyle bir sorumluluk vermek ve onları da bilinçlendirmek adına bu çevreci faaliyetlerin önemi çok büyüktür. En son 250 tane zeytin fidesi diktik ve Ramsar Alan’dan bir kamyon plastik atık topladık. Bize ev sahipliği yapan bir tane dünya var başka yok. Geleceğimiz için, yaşamak nefes almak için insan olmayan diğer canlıların, suyun, toprağın değerini anlamamız, onlar olmadan bir yaşamın imkansız olduğunu gerçeğini artık görmemiz lazım. Karşıyaka Mavişehir Deltası’nın 1. derece sit alanında yapılaşmaya izin veren İzmir Büyükşehir Belediyesi, alana gidip yıllardır şahit olduğumuz doğa yıkımını gördü mü acaba?” diye sordu.
ATIKLAR DELTAYA BIRAKIYORLAR
Bölgedeki kirliliğin canlı yaşamını olumsuz etkilediğini kaydeden Yavaş, “Göstermelik temizlik aktivitelerini bir şova dönüştürüp reklam malzemesi yapan Büyükşehir yetkilileri, acaba gelip bir kere Ramsar Alanı’nda ölen kuşları, yengeçleri, balıkları gördü mü? Ramsar Alan’ın dibine dikilen inşaatlarını hiç denetlediler mi? Atıklarını ne yapıyorlar, kirli suyu nasıl tahliye ediyorlar diye baktılar mı? Katı atıklar deltaya ve çevreye, sıvı atıklar ise bir boru aracılığıyla yine deltaya bırakılıyor. Sonuç ise tam anlamıyla bir yıkım! Durumun en acı kısmı ise bu yolda yürüyen, koşan, spor yapan onca İzmirlinin bu yıkımın her gün yanından geçip hiçbir şeyi sorgulamaması. Farkında değil misiniz? Kendinizi, geleceğinizi sabote ediyorsunuz bu kayıtsızlığınızla. Sürdürülebilir yaşam panelleri düzenleyip sonra da bu kıyıma sırtını dönmek nasıl bir ironidir? Rob Nixon’un deyimiyle yavaş bir yıkımdır bu. Yavaş ve çoğu zaman da görünmez. Yıkım başladı ve son sürat devam ediyor. Sadece yetkilileri suçlayamam, sessiz kalmayı tercih eden herkes işbirlikçidir bu talanda” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi