Sayfa Yükleniyor...
DEÜ Rektörü Prof.Dr. Hotar, “Bu süreci yönetenlerin şunu bilmesi gerekir ki, devletimiz faiz çetesi olarak tanımlanabilecek küresel yapılara da FETÖ elebaşını koruyup kollayanlara da asla izin vermeyecektir” dedi
E. ÇAĞLA GENİŞ
ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’ye yönelik ekonomik yaptırımları ve döviz kurunda yaşanan dalgalanmaların Türkiye ekonomisine etkileri karşısında İzmir üniversiteleri ile sivil toplum kuruluşları ortak çalışma başlattı. İzmir üniversitelerinin rektörleri, akademisyenler, ekonomistler, oda, borsa, birlik ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ev sahipliğinde bir araya geldi. Toplantıda; Türkiye ekonomisi, döviz kurunda yaşanan dalgalanmalar, küresel piyasalar ve uygulanabilecek önlemler hakkında görüşeceklerini söyleyen DEÜ Rektörü Prof.Dr. Nükhet Hotar, daha sonra bu çalışmayı bir sonuç bildirgesi hazırlayarak kamuoyu ile paylaşacaklarını açıkladı. Dövizde yaşanan dalgalanmaları siyasi ve spekülatif girişimler olarak değerlendiren Prof.Dr. Hotar, “Bunu ekonomik bir savaş olarak söylemek de mümkündür. Türkiye’nin çekilmeye çalışıldığı bu olumsuz ortamı; sadece adli kararları bahane ederek ekonomik yaptırım tehditlerinden oluşmaktadır. Bu sürecin arka planında, ABD Başkanı Donald Trump’ın ve yönetiminin algı yönetimi yaparak halkımızı sindirmek ve muhtaç duruma getirmek gayretleri bulunmaktadır. Bu süreci yönetenlerin şunu bilmesi gerekir ki, devletimiz faiz çetesi olarak tanımlanabilecek küresel yapılara da FETÖ elebaşını koruyup kollayanlara da asla izin vermeyecektir” diye konuştu.
BİZLERİ RAHATSIZ ETMEKTE
DEÜ Rektörlük Binası’nda gerçekleşen toplantıda konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nükhet Hotar, “Aslında son derece hareketli ve yoğun bir dönemden geçiyoruz. Dövizde yaşanan dalgalanmalar, ABD merkezli spekülatif hareketler, Türkiye ekonomisini krize sokma gayretleri ve durumdan kendine pay çıkarmak isteyen içerideki karanlık güçler, bu olumsuz sürecin halkalarını oluşturuyor. Buradaki temel amaç, refah ekseninde büyüyen Türkiye ekonomisini engellemeye; halkımızı ve onun seçilmiş meşru hükümetini dar boğaza sokmaya dayanıyor. Ne acıdır ki mağdurların ve mazlumların hamisi olan; barışın ve huzurun tesisi için çalışan, hayatı ve mutluluğu her daim paylaşan aziz milletimiz hiçte hak etmediği davranışlarla oyunlarla muhatap olmak zorunda kalıyor. Halkımızın birlik ve beraberliğini; devletimizin bütünlüğünü doğrudan hedef alan bu durum bizleri de son derece rahatsız etmektedir” dedi
SİYASİ VE SPEKÜLATİF
Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinin arasında yer alan Türkiye’nin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla sıralamasına göre en büyük yirmi ekonomiden birisi olarak gösterilmekte olduğuna dikkat çeken Hotar, “Türkiye ekonomisini 20 yıl önceki zayıflıklarını ya da zaaflarını ortadan kaldırmış durumdadır. Küreselleşen piyasalara başarıyla entegre olan ekonomimiz, daha güçlü daha esnek ve derinliği olan bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla dövizde yaşanan dalgalanmaları öncelikle siyasi ve spekülatif girişimlerle değerlendirmek gerekmektedir. Bunu ekonomik bir savaş olarak söylemek de mümkündür. Türkiye’nin çekilmeye çalışıldığı bu olumsuz ortamı; sadece adli kararları bahane ederek ekonomik yaptırım tehditlerinden oluşmaktadır. Bu sürecin arka planında, ABD Başkanı Donald Trump’ın ve yönetiminin algı yönetimi yaparak halkımızı sindirmek ve muhtaç duruma getirmek gayretleri bulunmaktadır. Bu süreci yönetenlerin şunu bilmesi gerekir ki, devletimiz faiz çetesi olarak tanımlanabilecek küresel yapılara da FETÖ elebaşını koruyup kollayanlara da asla izin vermeyecektir” ifadelerini kullandı.
HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ
Türkiye’nin büyük ve güçlü bir devlet olduğunun altını çizen Hotar, şunları söyledi: “Gerekli tedbirlerin bu noktada alındığından ve alınacağından da eminiz. Bizler de bu noktada tarafız. Tarafımız da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çıkarlarından yanadır. Çünkü hepimiz aynı gemideyiz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, bu şer odaklarının ve içerideki fırsatçıların algı operasyonlarına yenik düşmemektir. En son 2008 yılında ‘Kriz çıkacak, ekonomi batacak; döviz yükselecek, işsizlik aratacak’ gibi ucu açık sözlerle piyasaları domine etmeye çalışanlar; benzer şekilde bugün de piyasaları negatif yönde beslemeye çalışıyorlar. Buradaki amaç olumsuz algıları ve düşünceleri satın alabilmektedir. Bu konuda ilgili kişi ve kurumların daha dikkatli olmasını arzuluyoruz. Bugün burada bir araya gelen rektörlerimiz, İzmir’in yerel ekonomi unsurlarını oluşturan oda, borsa, birlik ve STK temsilcilerimiz ile akademisyenlerimizin katkısıyla Türkiye ekonomisinin sorunları, hedefleri ve çözümleri üzerine fikir alışverişinde bulunacağız. Daha sonra bu çalışmayı bir sonuç bildirgesi hazırlayarak, kamuoyu ile paylaşacağız.”
DEÜ Rektörü Prof.Dr. Nükhet Hotar’ın açıklamasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.
Haber Merkezi