Sayfa Yükleniyor...
İzmir Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, 2015 yılı içerisinde zarar gören sebze ve meyveleri açıklarken, gerekli önlemlerin alınmadığı takdirde ortaya çıkacak sonuçları anlattı
EMİNE YALÇIN
2015 yılının ekim ayına kadar bakıldığında tarım ürünlerinin arasında en fazla kaybın bağda yaşandığına dikkat çeken İzmir Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, domatesin fiyattan bağ ve narenciyenin ise verimden dolayı zarar ettiğini açıkladı. 2015 yılının üretici için kayıp bir yıl olduğunu söyleyen Çiftçi, aslına bakıldığında üreticinin ve tüketicinin yararının bir olduğuna dikkat çekti.
BU YIL YİNE KAYIP BİR YIL OLDU
İzmir Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, 2015 yılı içerisinde bağ, limon ve narenciye gibi bazı ürünlerin don olayları sebebi ile zarar gördüklerini açıklayarak, domates ve biber gibi diğer sebzelerin ise zarar görmediğini öne sürdü. Domatesten alınan verimin çok iyi olmasına rağmen üreticinin ürününü 10 kuruştan sattığı zamanlar olduğunu da ifade eden Çiftçi, 2015 yılı üretici için yine kayıp bir yıl oldu. Küresel iklim değişikliği nedeni ile yaşanan dolu ve don olayları sonucunda üretici zarar gördü. Üzümde yüzde 40a yakın bir zarar meydana geldi. İncirde ise verim çok güzel ancak henüz fiyat çok oluşmadığı için ilerleyen zamanlarda fiyatı göreceğiz. Ancak diğer ürünlere bakarak incir üreticisi biraz daha bu dönem için şanslı diyebiliriz. Ama üreticinin kaybı ciddi anlamda çok büyük. Yaşanan kayıplar çok büyük olduğu için üretici afaki rakamlar kazanmıyor zaten. Kazanılan para sadece kendi emeğinin karşılığı oluyor. Yani üretici ile tüketici fiyatları arasında inanılmaz bir uçurum söz konusu. Üretici maalesef para kazanamıyor diye konuştu.
BU DURUMDA ÜLKE KAYBEDECEK
Ege Bölgesi için 2015 yılının ekim ayına kadar bakıldığında tarım ürünlerinin arasında en fazla kaybın bağda yaşandığını da sözlerine ekleyen Çiftçi, çekirdeksiz kuru üzüm açısından Türkiyenin dünya genelinde önemli bir yere sahip ve söz sahibi olunduğunu söyledi. Çiftçi, sözlerini şu şekilde bitirdi: Ayrıca domates ürününün çok iyi olmasına rağmen üreticiler gerekli olan karşılığı alamadı. Narenciye üreticileri de perişan oldu. Bu 3 ürünü şöyle değerlendirebiliriz: Domates fiyattan dolayı bağ ve narenciye de verimden dolayı zarar etti. Sonuç olarak bakıldığında üretici her zaman kaybediyor. Verim iyi ve fazla olursa fiyat düşük oluyor ve üretici kazanmıyor. Verim az olursa üretici yine kazanamıyor. Üretici kaybederken tüketici de kaybediyor. Üretici ürününü düşük fiyattan çıkarırken tüketicide ne yazık ki ürünü marketlerden ve pazarlardan yüksek fiyattan tüketiyor. Bu açıdan bakıldığında kaybeden hem üretici hem de tüketici olmuş oluyor. Burada üretici ve tüketicinin yararı bir aslında. Doğru bir destekleme politikası ile üretici desteklenmelidir. Bu durumda hem üretici hem de tüketici kazanmalıdır. 2015 yılı için Türkiye genelinde çiftçilere yıllık 10 milyara yakın bir destekleme veriliyor. Ama bakıldığında mazottan alınan ÖTV ve KDV için alınan rakam çiftçiye verilen destekten geri alınıyor. Yani bu durumda çiftçi desteklenmemiş oluyor. Çiftçinin üstündeki maliyet yükünün hafifletilmesi gerekiyor. Mazottaki ÖTV ve KDVnin kaldırılması gerekiyor. Yani bakıldığında pırlanta çok mu ihtiyaçtır. Evlerimiz pırlantalardan mı geçilmiyor? Nedir de pırlantada sıfırken bizim çiftçimizin ürettiği ürünün en temel girdisi olan mazotun ÖTV ve KDV neden olur? Bu soruyu sormak gerekiyor. Üreticinin borçları artmış durumda. Birden fazla bankaya borçları vardır. Bu durumun artık kırılması gerekiyor. Aksi takdirde çiftçi yok olup gidecek. Çiftçi yok olup gidince sadece kaybeden çiftçi olmayacak. Aynı zamanda kentlerde yaşayan insanlarda zarar görecek. Aslında bu durumda ülke kaybedecek.
Haber Merkezi