- Gündem
- 01.05.2025 00:59
Yaklaşık 3 yıl önce ülkenin ana gündem konularından birisi terör örgütlerinin el yapımı patlayıcılarda kullandıkları nitratlı gübrelerin önüne geçmek için geliştirilen Gübre Takip Sistemi, sektör temsilcilerine göre getirdiği ek yüklerle bu kez üreticilerin elinde patlayacak!
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 06 Nisan 2017 tarih ve 30030 sayılı resmi gazetede yayınlanan ‘Piyasaya Arz Edilen Gübrelerin İzlenmesine Yönelik Tebliğ’ ile gübrelerin paketleme aşamasında ürünün içerisine biyoteknolojik olarak uygulanan DNA Barkod ile karekod/barkod etiketlerle eşleştirilmesi yapılarak, bu şekilde piyasaya sürülerek takip edilmesi amaçlanan Gübre Takip Sistemi (GTS) üreticileri kara kara düşündürüyor. Zira bu sistemle gübrenin içerisine konulan DNA ve çuvalın üzerine yapıştırılan DNA Barkod ve karekod uygulaması ile üretimden son tüketiciye kadar gübrenin takibi sağlanıyor. Bu uygulama, sadece nitratlı gübrelerde değil organik, organamineral gübrelerde dahil tüm gübre çeşitlerinde uygulanıyor. Gübre üreticileri ve ithalatçıları, nitratlı gübrelerin takibi için getirilen bu sistemin tüm gübrelerde uygulanmasına ek yük getirmesi nedeniyle şiddetle karşı çıkıyor. Konuyla ilgili değerlendirmeler bulunan Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi 2. Başkanı Banu Erdal, “Her ne kadar tebliğin çıkış amacı el yapımı patlayıcı (EYP) yapımında kullanılan nitratlı gübrelerin takibi olsa da organik, organamineral gübreler dâhil tüm gübreleri kapsayacak şekilde yayınlanması dikkat çekmiştir” dedi.
SİSTEMİN MALİYETİ ÜRETİCİDE OLACAK
Sistemin yükünü üreticilerin çekeceğini söyleyen Erdal, arzın düşeceğini ve ürün fiyatlarının artacağı uyarısında bulundu. Erdal, şöyle devam etti: “Gübre Takip Sisteminin çıkış amacı EYP kapsamındaki ürünler olmasına rağmen sıvı, organik hiçbir yanıcı-patlayıcı özelliği olmayan tüm ürünlerin de dahil edilmesi ile oluşacak tüm maliyetlerin üreticiye yüklenecek olması kaçınılmazdır. Zaten yüksek olan bitkisel üretim girdi maliyetlerinin daha da yükseleceği, bu maliyet artışının sebze ve meyve fiyatlarına da yansıyacak olması bilinen bir gerçektir. Birçok tarımsal üretim girdisinde olduğu gibi gübre konusunda da oldukça yüksek oranda dışa bağımlı olduğumuz düşünüldüğünde ithalatçı firmaların bu sistemi uygulamadaki yaşayacağı sorunlar belki de pazardan çekilmelerine, arzın ciddi oranda düşmesine ve fiyat artışlarına sebep oluşturabilecektir.”
CİDDİ ENDİŞE YARATIYOR!
Süreçle birlikte yaş sebze ve meyve ihracatının olumsuz etkileneceğini de aktaran Erdal, “DNA markörün sağlık açısından bir zararı olmadığı sistemin yüklenici firması tarafından belirtilmiş olsa da bu konuda kamuoyuna bir belge sunulmaması ciddi endişe yaratıyor. Nanopartikül olan markörün bitkiye geçmesi nedeniyle DNA markörün başka bir DNA ile reaksiyona girerek alerjik sorunlar ortaya çıkarma ihtimalinin yayında yaş sebze meyve ihracatının olumsuz etkilenme riski de bulunuyor. Özellikle organik tarımda kullanılmasına izin verilen organik gübrelerin kullanımı sonucunda sertifikasyon işlemlerinde nasıl bir yol izlenileceği maalesef bilinmiyor. Elbette kamu güvenliği ve sürdürülebilir bitkisel üretim için izlenebilirlik büyük önem arz ediyor. Gübre Takip Sisteminden kaynaklı üreticiye yansıyan maliyetler ve sektörde yaşanılabilecek olumsuzluklara karşı acil kalıcı çözümler sunulmalıdır” ifadelerini kullandı.