Sayfa Yükleniyor...
İğdeli ve Çevre Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Süleyman Top, ekibiyle birlikte Tarım Fuarında stant alan isimlerden. Fuarı oldukça yararlı bulan Top, kooperatiflerin önemine ve kooperatifler olmadan tarımın mümkün olamayacağına değindi
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Üreticiler mağdur ve mahkum söyleminde bulunan kişi İğdeli ve Çevre Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Süleyman Top. Ekibiyle birlikte Tarım Fuarında süt ürünlerini sergileyen Top, kooperatifin girmediği köylerde üreticinin mağdur ve mahkum olduğunu vurguladı. Gazetemize konuşan Süleyman Top, destek gördüğü sürece kooperatiflerin ülke ekonomisine de katkı sağlayacağına dikkati çekti.
IRAKLI TÜCCARLARLA ANLAŞMA
18 yıldan beri İğdeli Kooperatifinin yöneticiliğini yapan Top, öncelikle stant açtıkları fuara ilişkin konuştu. Fuarları oldukça yararlı bulan ve kendilerinin de kooperatif olarak yabancı tüccarlarla anlaşma yaptıklarını söyleyen Top, Bu yıl fuar daha canlıydı. Kooperatif olarak geçen yıl katılamamıştık. Çünkü başka bir fuarda stant almıştık. Tarım Fuarına ilk kez bu sene katılıyorum. İlgi ve alaka çok güzel. Bu fuarlar olmalı ve elbette ki gerekli. Fuarlar büyük bir ihtiyaç. Peki, kime ihtiyaç? Tarımla uğraşan her sektörün ihtiyacı. Fuar adeta bayram havasındaydı. Tanışma, buluşma, sohbet, samimiyet görüyorum fuarlarda. Önlerinin açıldığı, açılacağı gerek yurt içi gerek yurt dışı, büyük çaplı iş yapabilecek firmalarda katıldı gördüğüm kadarıyla. İran, Irak temsilcileri görüşmeye geldiler. Biz bile fuarda tanıştığımız ve Iraktan gelen bir peynir tüccarıyla anlaşma yapmak üzereyiz. Bu fuar olmasaydı nereden bulacaktık. Fuarı hazırlayan, fuarda emeği geçen, bu işleri yapan herkese, en küçük personelinden en büyük fikir babasına kadar birçok insana sonsuz teşekkürler. Fuarımız öyle yabana atılacak bir proje değil. Aziz Kocaoğluna da teşekkürlerimizi iletmek istiyoruz dedi.
4.0 I ANLAMIŞ DEĞİLİZ
13. kez düzenlenen Tarım Fuarının bu seneki konusu Tarımı Teknolojiyle Buluşturmak. Bir üretici olarak bu konuda da düşüncelerine yer vermek istediğimiz Süleyman Top, tam olarak 4.0ı anlayamadıklarını belirtti. Tarımla uğraşan üreticilere gerekli bilgilendirmenin yapılması gerektiğini savunan Top şöyle ekledi: Yalnız biz henüz daha bu 4.0 farklılığını göremedik ne olduğunu da anlayamadık. Çiftçiyi tamamen yok mu edecek yoksa yarar mı sağlayacak? Karasabandan geçtik pulluğa, öküzden geçtik traktöre, traktörün üç pullusundan geçtik 5 pullusuna. Tarım da zaten her zaman bir yenilenme mevcut. Gübreleme, biçme makineleşmeye dönüştü. Tarım dönüyor, gelişiyor sürekli. Çağa uygun değişim ve gelişim göstermesi de gerekli, bunu da destekliyorum. Çünkü tarımla uğraşmak çok zor. Makinenin bir ya da iki saatte yaptığını insanlar günlerce yapamıyor. Ki buna gerek bile yoktur. Makinenin yapabileceği bir işi neden insan yapsın? Bunu önemsiyoruz. Ama bu sene tarım için bahsedilen 4.0ı biz tarımla uğraşan insanlar olarak anlamış değiliz. Süleyman Top, Anlayamadık diyor ama desteklemekten de geri durmuyor. Top, Ancak tarım fuarının olması, tarımın önemsenmesi, 4.0 denmesi bile artı kazançtır. Tarımın önemini ortaya koyuyor, tarımı ön plana çıkarıyor diye kaydetti.
TARIM KOOPERATİFSİZ OLMAZ
Tüm köylere kooperatiflerin girmesi gerektiğini savunan Süleyman Top, kooperatiflerin desteklenmesi gerektiğini ve üreticinin mağdur edilmemesi gerektiğini aktardı. Top şöyle konuştu: Bu ülke tarımsız olmaz, tarım da kooperatifsiz olmaz. Keşke bütün üretimi kooperatifler yapabilse. Türkiyede kooperatifleşme ve İzmirde kooperatif anlamında canlanma var. Kirazda mesela bizim süt üretiminde sütün yüzde 65i kooperatiflerin elinde. Üç ya da beş seneye varmaz bütün sütler Kirazda kooperatiflerin eline geçer diye düşünüyorum. Bizim hedefimiz bu. Ama biz sadece sütle kalmayacağız. Onun yanında üreticinin ürettiği fasulyeyi, eti, zeytini, kestaneyi, cevizi bunları da ıslah edip kooperatifler kanalıyla yürütmemiz gerekiyor. Tabi bu biraz daha zaman alacak. Kooperatiflere destek verildikçe bunlar gerçekleştirilecek. Kooperatiflerin önü açıldıkça bu gelişimden söz edeceğiz. İmkan olursa yapacağız. Tabi ki Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının, İSKAnın, Kırsal Kalkınmanın desteklerinden yararlanıyoruz. Bu destekler kooperatifler üzerinden ne kadar çok verilirse yol, su, elektrik olarak geri dönecek. Yani bir bebeğin anne sütüne ne kadar ihtiyacı varsa kooperatiflerin de desteğe ihtiyacı var. Ve bir bebek anne sütünü ne kadar uzun süre içerse o kadar gelişir. Kooperatifler de yeterli desteği gördükçe ilerleyecek. Destekler hak ettikleri yerlere gittiğinde ve verimli kullanıldığında hem tarımın önünü açabilecek hem ülkemizin gelişimini sağlayacak. Hepimiz bundan yararlanacağız yani.
EŞİT ŞARTLARDA YARIŞALIM
Kooperatiflerin ve tarımın birer bütün olduğunu söyleyen Top, 2001 tarihinde kooperatifimizi kurduk ve o zamanlar 5 ton süt vardı, bugün geldiğimiz noktada ise 130 ton süt var. 2001de yönetime geldiğimizde 5-6 köyden süt alırdık, bugün 30 köyden alıyoruz. Hatta bugün ilan ettik. Kirazın tüm mahallelerini, tüm köylerini çalışma sahası olarak belirledik. İl Tarım Müdürlüğü tarafından da bu onaylandı. Kirazın her köyüne bu vasıtayla kooperatifi koyacağız. Çünkü kooperatifi olmayan üretici çok mağdur. Biz şimdilik 3 köye girdik. Orada 65 TL olan yem çuvalı biz oraya girince 58 TLye düştü. Biz illa ki köyün hepsini alalım demiyoruz. Yarısını alalım dengeyi kuralım, o insanların sömürülmesini engelleyelim. En azından eşit şartlarda yarışalım diyorum. Bu üreticiler de para kazansın. Kooperatifin girmediği yerlerde üreticiler mağdur ve mahkum. Kooperatifler ve tarım unutulmamalıdır ki birer bütün dedi. En önemli şeyin sağlık olduğunu belirten Top, Sağlığımızın iyi olabilmesi için de kaliteli ürün üretmeliyiz. Sağlıklı ürünlerle sağlık korunur. Afaki ilaç, afaki zehir, afaki gübre hem keseye zarar hem mahsule zarar hem insana zarar cümlelerini kullandı.
KİMLER YARARLANIYOR?
Ürettikleri ürünlerden kimlerin faydalandığını anlatan ve çalışmalardan bahseden Top, Kooperatifimiz, çalışma bölgesi olan 21 köyden (Akpınar, Altınoluk, Bahçearası, Ceritler, Cevizli, Çayağzı, Doğancı, İğdeli, Karabolu, Kibar, Olgunlar, Ören, Örencik, Sarıkaya, Sırımlı, Solaklar, Suludere, Taşlıyatak, Tekbıçaklar, Tombullar ve Kiraz merkez) süt toplamaktadır. En yakın süt topladığımız köy 10 kilometre, en uzak köy ise 45-50 kilometre uzaklıktadır. İğdeli merkez, Çayağzı merkez ve Kiraz merkez olmak üzere üç yerde 10, 8 ve 5 ton kapasiteli süt soğutma merkezi bulunmaktadır. Günlük toplanan 45 ton sütün 26 tonu soğuk süt olarak satılmakta geri kalan 19 ton süt ise üretime alınmaktadır. Kaşar peynir, beyaz peynir ve tulum peyniri üretimi yapılmaktadır. Bünyemizdeki 5 adet süt toplama aracı ve 10 nakliyeci aracı ile çok zor şartlarda ortaklarımızın sütlerini topladığımız gibi yem, un, çay, şeker ve yağ gibi ihtiyaçlarını da ayaklarına kadar götürerek daha ucuza karşılıyoruz dedi.
KAŞAR, TULUM VE BEYAZ İMALATI
Kooperatifi kurdukları İğdeli köyünden de söz açan Süleyman Top, Anasayfamızda ki sanal turda da görebileceğimiz gibi faaliyet alanımız yaklaşık 30 kilometrelik bir alanda, 20 köyden oluşmaktadır.
Köylerimizin geneli orman köyü olması nedeni ile arazi şartlarımız çok bozuk, hanelerimiz birbirine çok uzak ve dağınıktır. Ortaklarımızın hayvancılığın yanında ziraat de yapması, hanelerini ve damlarını hep tarlaların yanında kurmuş olması sütün kalite kaybına uğramadan toplanmasını her gecen gün biraz daha zorlaştırmaktadır. Kooperatifimizin büyümesi ile artan bu sorunu çözebilmek için merkezi alanlarda Süt Toplama Merkezleri açtık, yakın çevredeki ortaklarımız sütleri sağar sağmaz kendileri getiriyorlar, biraz daha uzak olanlar ise ikişer saatte toplanacak şekilde arazi parsellemesi yaptı. Topladığımız sütün bir kısmını soğuk zincirle ulusal firmalara sattığımız gibi bir kısmını da kendi işletmemizde işleyerek kaşar, tulum ve beyaz peynir imalatı yapmaktayız ifadelerine yer verdi.
PEYNİR ALIM SÖZLEŞMESİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi de İğdeli ve Çevre Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile peynir alım sözleşmesi imzalamıştı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bugüne kadar başardıklarımız, sadece birbirimizi tanımak ve birlikte yol yürüyebileceğimizi göstermekten ibaretti. Asıl başarı bundan sonra gelecek. Tarımı öldürmeyeceğiz, yeşerteceğiz diye konuşmuştu. Süleyman Top ise imzaladıkları protokolün Başkan Aziz Kocaoğlunun üreticiye verdiği değerin bir göstergesi olduğunu söyleyerek şunları kaydetmişti: Yerelde kalkınmayı hedef belirleyip tarımın önemini görüp yerli üreticileri mutlu ve başarılı edebilmek için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan Köylü milletin efendisidir diyen Atatürkün yolundan giden Tarımın Efesi Aziz Kocaoğluna çok teşekkür ediyoruz. Türkiye tarımsız, tarım da kooperatifsiz büyüyemez, gelişemez. Büyükşehirin katkılarıyla her geçen gün kuruluşumuz büyümekte. 1987 yılında kurulan kooperatifimiz 30 tonlarda üretim yapıyordu. Şimdi ise Aziz Kocaoğlu sayesinde 140 tonlara çıkmıştır. Çünkü o, tarımın önemini yollarında, dağlarında, taşlarında, köy köy gezerek yerinde görmüş bir başkan.
Haber Merkezi