Uyuz kimlik değil sınıf meselesi!
Uyuz vakalarında yaşanan artış ile birlikte mültecilerin yeniden hedefe konulmasını eleştiren Mülteci-Der Başkanı İrem Geçmez, “Hastalığın sebebi mülteciler değil, yoksulların kötü koşullarda yaşamasına sebep olanlardır” dedi
ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Toplumda ortaya çıkan birçok ekonomik ve sosyal sorunun ‘günah keçisi’ olarak gösterilen mülteciler, çeşitli konu başlıkları etrafında devamlı olarak düşmanlığa maruz kalıyor. Son günlerde uyuz vakalarında yaşanan artış ile birlikte mülteciler yeniden hedef haline geldi. Uyuz vakalarına mültecilerin neden olduğuna dair algı yaratılmaya çalışılsa da kötü koşullarda yaşamak zorunda kalan Türkiyeli yoksullar için de aynı şey geçerli. Uzmanlara göre uyuz hastalığı bir kimlik değil doğrudan sınıf meselesi... Uyuz vakalarında yaşanan artış ile birlikte mültecilerin yeniden hedefe konulmasını eleştiren Mülteci-Der Başkanı İrem Geçmez, daha önce de şark çıbanı ve çocuk felcinin özellikle sınıra yakın yerlerde yeniden görülmesi üzerine benzer suçlama ve tartışmalar yaşandığını hatırlatarak, “Ülkemiz 10 senedir yoğun bir şekilde göç alıyor ancak uyuz hastalığı yakın bir zamanda bu kadar sıklıkla görülmeye başlandı. Mültecilerin ülkemize hastalıkla geldiği, bu hastalığın onlar yüzünden ortaya çıktığı ya da çoğaldığı yönünde bir tespit olmamasına rağmen bu konuda da sebep olarak gösteriliyorlar. Mültecilerin yaşadıkları, tutuldukları alanlar çoğu zaman yeterince hijyenik olamıyor. Özellikle tutulma alanlarında bu sebeple deri hastalıkları meydana gelebiliyor ancak böyle bir durumda dahi bunun sebebi mülteciler değil, mültecilerin kötü koşullarda tutulmasına veya yaşamasına sebep olanlardır” diye konuştu.

SOMUT BİR VERİ YOK
Uyuz vakalarında yaşanan artış ile birlikte mültecilerin bir kez daha hedef olduğunun altını çizen Mülteci-Der Başkanı İrem Geçmez, “Ülkede son zamanlarda artan nefret söylemlerinin ana hedefi olan mülteciler bu sefer de uyuz hastalığının çoğalmasından sorumlu tutuluyor. Ülkemiz son 10 senedir yoğun bir şekilde göç alıyor ancak uyuz hastalığı yakın bir zamanda bu kadar sıklıkla görülmeye başlandı. Mültecilerin ülkemize hastalıkla geldiği ya da bu hastalığın onlar yüzünden ortaya çıktığı veya çoğaldığı yönünde bir tespit olmamasına rağmen bu konuda da sebep olarak gösterildiler. Daha önce de şark çıbanı ve çocuk felcinin özellikle sınıra yakın yerlerde yeniden görülmesi üzerine benzer suçlama ve tartışmalar başlamıştı” ifadelerini kullandı.

TAŞIYICISI DEĞİL MAĞDURU
Geçici korunma statüsündeki mültecilerin sağlık hizmetine ücretsiz erişiminin önemine vurgu yapan Geçmez, şunları söyledi: “Mültecilerin yaşadıkları, tutuldukları alanlar çoğu zaman yeterince hijyenik olamıyor. Özellikle tutulma alanlarında bu sebeple deri hastalıkları meydana gelebiliyor ancak böyle bir durumda dahi bunun sebebi mülteciler değil, mültecilerin bu koşullarda tutulmasına veya yaşamasına sebep olanlardır. Hastalığın sebepleri mülteciler bakımından değerlendirildiğinde, kötü koşullarda yaşamak zorunda kalan mültecilere hijyenik bir barınma ortamının, düzenli olarak sıcak suya erişebildikleri ve yıkanabildikleri, eşyalarını yıkayabildikleri ortamların ve sağlık hizmetlerine erişimlerinin sağlanması gerekir.”