Sayfa Yükleniyor...
Koronavirüs salgını ile geçilen uzaktan eğitimde ders takibi yapmakta zorluk çeken görme engelli öğrencilerin birçoğu, bu süreçte, “uzaktan eğitime de uzak kalmak” zorunda kaldı
Tüm dünyanın gündemini bir yılı aşkın süredir meşgul eden yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının, en büyük etkisi, eğitim faaliyetlerinde yaşandı. Bu süreçte salgının önlenmesi amacıyla tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de uzaktan eğitim modeline geçilmek zorunda kalınmıştı. Uzaktan eğitim sürecinde ise, birçok öğrencinin sahip olmadığı imkanlar yüzünden mağdur olduğu görürken, bu dönemin en büyük mağduru olan grup ise ne yazık ki; görme engelli öğrenciler oldu. Örgün eğitim modelinde bile sayısız sorunla uğraşan görme engelli öğrenciler; uzaktan eğitime geçilmesiyle sorunlarına yeni sorunlar eklendi: tablet, internet, ders takibi, kabartma kaynak kitap eksikliği…
BİZE ZAMAN AYIRAMIYORLAR!
Görme engelli öğrencilerin koronavirüs salgınında geri planda bırakıldığını savunan Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi 2. sınıf öğrencisi Sıla Nur Gezgen, kendisi gibi görme engelli öğrenciler adına, yaşadıkları sıkıntıları anlattı: “Uzaktan eğitimin bizlere getirdiği en büyük sorun, hocalarımızın derslerde yazı yazdırırken, bizim yazamamamız ve o notları daha sonra okuyamamamız. Malum hocalarımız 30 dakika içerisinde bize yeteri kadar zaman ayıramıyor. Bu yüzden ben hiç not alamıyorum. Diğer görme engelli arkadaşlarım da benimle aynı durumda. Mahalleden bir ablamız, bana özel ders veriyor. Müzik derslerinde de çok zorlanıyorum. Enstrüman dersleri gibi uygulamalı dersler de hoca ile yan yana olmak zorundasınız. Fakat pandemi olduğu için böyle bir imkana sahip olamıyorsunuz. Enstrüman derslerini bu sebeple EBA’dan yapmak zorunda kalıyoruz. Bu da açıkçası çok sağlıklı bir yöntem değil. Hele ki hiç bilmeyenler için!” dedi.
ARAMIZDA UÇURUM OLUŞTU!
Kendiyle aynı durumu yaşayan görme engelli arkadaşlarım ile sürekli irtibatta olduklarını dile getiren Gezgen, “Bağlantı sorunu yaşıyoruz. ‘Sistem bizi atıyor’ diyor onlar da. Ben Türk Halk Müziği Bölümü öğrencisiyim. Bizim bazı müzik kitaplarımız var. Bu kitaplardan gözleri gören insanlar yararlanıyor ama biz görme engelli öğrenciler yararlanamıyoruz. Bu kitaplar, Fransa’da ve İtalya’da basılıp, belirli bir ücret karşılığında Türkiye’ye getirilebiliyormuş. Bu imkanı bizlere ücretsiz sunmalarını isterdik. Kabartma olarak bize çok lazım oluyor. Sadece online eğitimde değil, normal zamanda da çok geri kalıyorduk diğer arkadaşlarımızdan. Uzaktan eğitimle birlikte arada uçurum oluştu. Bir de özellikle de kaynak kitap sorunumuz var. Kırtasiyelerde gören arkadaşlarımıza göre test kitapları satılıyor. Kabartma yazıda hiç soru kitapçığımız yok. Keşke bu konuda biraz daha fazla imkana sahip olsaydık” diye konuştu.
DERSLERDEN GERİ KALDIK!
“Tablet ve telefonum var ama zor imkanlarla elde edebildik. İnternetimiz var. Konulardan çok eksik kaldım. Özellikle de sayısal derslerden çok gerideyim” diyen Gezgen, “İlgili kurumlar, sesimize kulak versinler. Online olarak bireyselleştirilmiş eğitim programları hazırlansın. Birebir eğitim almamız gerekir. Bazen hocalarımıza soru sorduğumuzda cevapsız kalıyorlar. Sinirleniyorlar, geriliyorlar. Bizde geriliyoruz. Birkaç hocamızla böyle sorunlar yaşadık ne yazık ki! Ben sadece görme engelli bireyler değil, tüm engelli bireyler için konuşuyorum. Biraz daha bizleri düşünerek hareket edebilirler” dedi. Sıla Nur’un annesi İlknur Bulut ise yaşadıkları sıkıntıları şu şekilde anlattı: “Üç yıldır eşimden ayrıyım. Çocuğuma hem annelik hem de babalık yapıyorum. Devletimiz sağ olsun bizlere evde bakım ücreti bağladı ama onun karşılığında sigortalı bir yerde çalışmama şartı koyuluyor. Aldığımız parayla da hem kira verip hem de geçim sağlamak çok zor oluyor. Kızım da bu süreçte derslerinden çok geri kaldı. Online eğitimden yana çok zorlanıyoruz. Virüs varken de bu sorun birkaç sene daha sürebilir. Sıla derslerinden birkaç sene daha uzak kalabilir. Kızım üniversite çağına geldiğinde yeteri kadar eğitim almamış vaziyette olabilir. Çocuğum derslerinden geri kalmasın diye birebir ders aldırmam lazım ve bu imkanı sağlamak için de çalışmak zorundayım.”
YAPABİLECEKLERİMİZİN SINIR VAR
Türkiye Görme Engelliler Kitaplığı (TÜRGÖK) Başkanı Tülay Yazgan, “Görme engelli kardeşlerimizin bu süreçte yaşadığı sıkıntılar muhakkak çok fazla. Maddi durumları kötü olan görme engelli kardeşlerimiz bu süreçte daha fazla sıkıntı çekiyor. TÜRGÖK olarak Türkiye’nin köylerine kadar her yerde üyelerimiz var. Özellikle köylere bulunan, oralarda internete ulaşma zorlukları, eğitim alt yapısı sıkıntısı çekenler var. Biz görme engelli öğrenci kardeşlerimiz için sınavlara hazırlık çalışmaları, İngilizce kitapları seslendiriyoruz. Onlara cd şeklinde gönderiyoruz. Ayrıca kabartma baskı yapıyoruz. Böylece bir miktar olsun katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Elimizden geldiği kadar yanlarında olmaya çalışıyoruz. Türkiye’de kabartma eserlerin basımının yetersiz. Biz dernek olarak 15 senedir aylık dergiler çıkarıyoruz. Eğitimlerine destek olmak için faaliyet gösteriyoruz ama yapabileceklerimizin de bir sınırı var. Belli bir personel çalıştırıyoruz, sivil toplum kuruluşuyuz. Projelerimiz oluyor ve onlarla da bir takım destekler sağlamaya gayret ediyoruz. Onların sıkıntılarını biliyoruz. Elimizdeki imkanlar dahilinde yardımcı olmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi