Sayfa Yükleniyor...
Uzman Hekim Dr. Ülkümen Rodoplu, sarı serumun bilinçsiz ve evde kullanımının ciddi sağlık riskleri taşıdığını, hatta ölümcül sonuçlara yol açabileceğini vurgulayarak uyarılarda bulundu
Son yıllarda özellikle grip ve soğuk algınlığı dönemlerinde popüler hale gelen ‘sarı serum’ uygulaması, birçok kişi tarafından hızlı bir iyileşme yöntemi olarak görülüyor. Ancak uzmanlar, bu seruma yönelik bilinçsiz kullanımın ciddi sağlık riskleri taşıdığı konusunda uyarıyor. Uzman Hekim Dr. Ülkümen Rodoplu, sarı serumun içeriğinden, hangi durumlarda kullanılması gerektiğine ve dikkat edilmesi gereken risklere kadar önemli açıklamalarda bulundu. Peki, sarı serum gerçekten etkili mi? Hangi durumlarda kullanılmalı ve nelere dikkat edilmeli? İşte tüm merak edilenler...
Sarı serumun uygun olmayan koşullarda kesinlikle kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Dr. Rodoplu, “Sarı Serum olarak nitelendirdiğimiz serumlarda C vitamini ve farklı ilaçlar kullanılıyor. Bazen kullanılan ilaçlar içerisinde ağrı kesici, ateş düşürücü, kortizon, vitamin ve antibiyotik yer alabiliyor. Ancak burada tıpta ve bilimsel dünyada kanıta dayalı bir işlem yok. Yani yapılan uygulama doğru mu? Tartışılır… Biz serumu kronik hastalara, gribi ağır atlatan, kötüleşen ve ağızdan sıvı alamayan, su içtiğinde dahi istifra eden hastalara vermeyi tercih ediyoruz. Aynı zamanda bu serumun mutlaka hastane koşullarında yapılması gerekiyor ve mutlaka doktorun olduğu bir ortamda uygulanmalı. Aksi takdirde evde, ayaküstü ve tam donanımlı olmayan bir klinikte alerji durumu meydana geldiğinde ve müdahale edebilecek bir altyapının olmadığı bir ortamda verilmesini uygun bulmuyoruz. Serumla verilen her madde alerjiye ve ağır tablolara yol açabilir. Nadir de olsa bu tür vakalar meydana gelebiliyor. Ağrı kesicinin yan etkisi olabiliyor ve ilaç tansiyonu yükseltebiliyor. Birçok sorunu da beraberinde getirebiliyor. Dolayısıyla sarı serum diye bilinen uygulamanın popülerliği son yıllarda çok arttı ancak bilimsel bir dayanağı yok” dedi.
Serumun yan etkilerinin önceden belirlenmesinin zor bir ihtimal olduğunu ifade eden Dr. Rodoplu, “Bazen hastaların alerjisi serum takıldığı andan itibaren ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle yüzde 100 tespit etmek mümkün değil. Bir kişinin antibiyotik grubundan bir maddeye alerjisi vardır ancak serum takıldığında içindeki bir diğer maddeyle alerji ortaya çıkabiliyor. Bunu önceden bilemeyiz. Evde takılmasında da büyük bir risk var. Serumu takan hemşire, doktor ve hasta için ciddi bir risk. Herhangi bir alerji meydana geldiğinde müdahale edilemez. Ambulansın gelip hastaneye götürmesi de zaman kaybı olabilir ve ölümle sonuçlanabilir. Bu nedenle hastane şartlarında kullanılması çok önemli. Evde ancak acil ve olağanüstü durumlarda kullanılabilir. Örneğin; afetlerde, depremlerde veya enkaz altında kalmış bir kişiye uygulanabilir. Evde ancak yatalak hastaysa ve beslenemiyorsa yine bir doktorun gözetiminde kullanılabilir. Evde kullanım birçok riski beraberinde getiriyor” ifadelerini kullandı.
Soğuk algınlığına yakalanan ve hastalanan vatandaşlara tavsiyelerde bulunan Dr. Rodoplu, “Gribe yakalandığınız zaman evde dinlenerek, yatarak, C vitaminiyle ve ağızdan bol bol sıvı alarak hastalığı tedavi etmek mümkün. Bazı şartlarda hastanelerde olmak gerekiyor. Kronik hastalar, ağır zatürre geçirenler, bronşit, orta kulak iltihabı, sinüzit, yüksek ateş, istifra ve ağırlaşma ihtimali olan hastalıklar varsa hastaneye başvurulabilir. Bu durumlarda birtakım ilaçlarla takviye yapılabilir. Kesinlikle uygunsuz koşullarda kullanılmamalı. Serum takılan yerde enfeksiyon olabilir. Verilen serumun içindeki sodyum ve klor gibi maddelere karşı bir reaksiyon olabilir” sözlerine yer verdi.
MERVE AĞRIÇ