- Gündem
- 18.05.2025 12:14
Sürdürülebilir olmayan kararların eğitim kalitesini olumsuz etkilediğini belirten Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ali Musa Bina, eğitimde uzun vadeli planlara ihtiyaç olduğunu vurguladı
E. ÇAĞLA GENİŞ
Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ali Musa Bina, 19 Ocakta sona eren 2017-2018 Eğitim-Öğretim yılının 1. döneminin ardından eğitim alanında yaşanan sorunlara dikkat çekti. Alan değişikliği taleplerinin karşılanmaması, öğretmen performans değerlendirmesi pilot uygulamasının oluşturduğu tedirginlik, yer değişikliği sürecinde yaşanan sorunlar, öğretmene karşı giderek artan şiddet gibi olumsuzlukların eğitim-öğretim yılının ilk dönemine damga vurduğunu söyleyen Bina, Öğretmen açığı, erkek kamu görevlilerine dayatılan kılık ve kıyafet yönetmeliği, ek ders esaslarındaki eşitsizlik, ders ücretlerindeki adaletsizlik, okulların bütçe sorunu, yabancı dil pilot uygulaması, rehberlik hizmetlerinin hizmetin özüne uygun kurgulanamaması, teftiş sistemindeki dönüşümün tamamlanamadığı gibi rehberlik ayağının ihmal edilmesi, ortaöğretime geçişte yeni sürecin soru işaretleri içermesi gibi birçok konuda beklentileri karşılayan adımlar hala atılmış değildir. Bir an önce yapılması gereken çok iş, çözüme kavuşturulmayı bekleyen onlarca sorun bulunmaktadır dedi.
BAKANLIK SEYİRCİ KALMAMALIDIR
Eğitim alanında yaşanan şiddet olaylarının kendilerini çok üzdüğünü dile getiren Bina, Öğretmenlerin mali, sosyal, özlük hakları ve çalışma şartları bu itibar ve saygıyı oluşturacak biçimde düzenlenmeli ve geliştirilmelidir. Öğretmene şiddet, bugün okullarda yaygın bir sorun haline gelmiştir. Maalesef bugün öğretmenler saldırılara karşı savunmasızdır. Eğitim kurumlarında güvenlik tedbirleri yeterince alınmamakta, sorumluluk öğretmenlere ve yöneticilere bırakılmaktadır. Bakanlık, eğitimcilere yönelik her saldırının sıkı takipçisi olmalı; kendi personelinin yanında olduğunu göstermeli ve nerede duracağı belli olmayan şiddet olaylarının bir an önce son bulması için gerekeni yapmalıdır diye konuştu.
Son yıllarda önemli sayıda öğretmen ihtiyacı olduğu da dikkat çeken Bina, şunları söyledi: Norm fazlası öğretmenlerin eş gibi gerekçelerle ihtiyaç duyulan yerlere gidemeyeceği dikkate alındığında reel öğretmen ihtiyacı 120 bin civarındadır. Bakanlık, daha fazla öğretmen istihdamı gerçekleştirmelidir. Eğitimde reformların kalıcı olması, okullarda boş ders kalmamasına ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır.
LİSEYE GİRİŞTE YENİ DÖNEM
Ortaöğretime geçiş sürecinde doğacak problemler şimdiden öngörülmesi gerektiğini vurgulayan Bina, Merkezi sınavla öğrenci alacak okulların belirlenmesinde özellikle nüfus ve kentin büyüklüğü gibi nesnel kriterler mutlaka dikkate alınmalıdır. Fen liseleri ile sosyal bilimler liselerine ek olarak bazı Anadolu liseleri, meslek liseleri ve imam hatip liseleri de merkezi sınavla öğrenci almalıdır. Sınavsız yerleşecek öğrencileri yerleştirmede katı bir merkezi yerleştirme anlayışı yerine daha esnek bir yaklaşım benimsenmelidir. Ortaöğretime yerleşme ile ilgili iş ve işlemler merkezi olarak Bakanlık tarafından değil, il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından yürütülmelidir. Aksi halde, mevcut arz ile talep arasında büyük bir makas söz konusu olabilir. Sınavsız yerleştirme işlemi yapılacak okullara katı bir kontenjan/kapasite sınırlaması konulmamalıdır. Çünkü bu durumda öğrencinin evinin en yakınındaki okula yerleşmeme ihtimali söz konusudur. Bundan dolayı, öğrencinin evinin en yakınındaki tercih ettiği okul türüne adrese dayalı olarak yerleşmesi esas olmalıdır açıklamasında bulundu.