Vatandaş çaresiz üretici yalnız!

Bir tarafta zamlar karşısında beli bükülen yurttaş, diğer tarafta ise bankalara olan kredi borçları yüzünden icralık olan çiftçi ve yapılaşma tehdidi altındaki topraklar: “Vatandaş çaresiz, üretici yalnız!”


  • Oluşturulma Tarihi : 12.03.2022 10:05
  • Güncelleme Tarihi : 12.03.2022 10:05
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Vatandaş çaresiz  üretici yalnız!

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER

Türkiye en çok ayçiçek yağı ithal eden ülkelerden biri olduğu için temel tüketim gıdalarından ayçiçek yağı fiyatlarına bir kez daha zam geldi. Son ortaya çıkan ayçiçek yağı fiyat listeleri vatandaşların en çok ilgilendiği konular arasında yer alırken, her kesimden farklı sesler yükselmeye başladı bile. ‘Türkiye’nin yaklaşık 1 buçuk aylık yağı kaldı’ iddiaları belli bir kesimi endişeye sürüklerken, bir kısım vatandaş için de ‘Daha çok satış uğruna tamamen algı’… Her zam haberiyle marketlere koşup, stok yapmaya çalışan vatandaş, ‘kıtlık’ manzarasını aratmazken, marketçilerin, her gün değişen fiyatlar karşısında etiket yapıştırma gereği duymaması da dikkatlerden kaçmıyor.

Görüşlerine yer verdiğimiz Emek Partisi (EMEP) İzmir İl Başkanı Emine Uyar ise farklı ama acı bir noktayı bizlerle paylaşarak, “Borca üreten çiftçiler, ürününden yeterli parayı kazanamadığında bankalara olan kredi borçları yüzünden icralık oluyor, hapse giriyor. Öte yandan üretim yapılan topraklar, yapılaşma tehdidi altında. Maden şirketlerinin kârlarına feda ediliyor” dedi.

OLAN YİNE FAKİRE OLUYOR

Konuya ilişkin yurttaşın da düşüncelerine yer verdik… Bir ev kadını olan S.A., “İnanın damla damla yağ kullanıyoruz. 54 yaşındayım, hayatımda böyle bir şeyle karşılaşmadım. Kimi diyor ki, ‘Satış olsun diye böyle bir algı yaratıyorlar’, kimi de diyor ki, ‘Türkiye’de yağ kalmadı’. Biz kime inanacağız? Yarınımızı bırakın, bugünümüzün garantisi yok. ‘Kuru ekmek yiyelim’ diyoruz, ekmeğe zam geldi. Benzin fiyatları bir taraftan almış başını gidiyor. ‘Özel aracı kullanmayalım, toplu ulaşımı kullanalım’ diyoruz, otobüs biletlerinin fiyatı da arttı. Alternatif yollarımız da yok artık. Kendimi asla düşünmüyorum. Çocuklarımız, bizden sonraki nesil ne olacak?” dedi. Uzun süredir market işleten bir esnaf da “Bu marketi açtığım ilk yıllarda böyle şeylerin yaşandığını hiç hatırlamıyorum. Bir etiket koyardık, aylarca öyle kalırdı. Şimdi görüyorsunuz, raflarda etiket yok. Çünkü aynı gün içerisinde defalarca değişiyor. Her zam haberi geldiğinde millet buraya yığılıyor. ‘Marketçilerin işine geldi’ diyorlar ama hissettiğimizi bir bilseler. Bu halkı böyle görünce vallaha da üzülüyorum. Biz böyle küçük mahallelerin marketçileriyiz. Eskiden süper marketlere kıyasla farkımız oluyordu. Fiyatlarımız daha düşüktü. Şimdi ortada fark falan da kalmadı. Zengini de, yoksulu da aynı fiyattan alıyor. Savaş oluyor Türkiye etkileniyor, kriz oluyor Türkiye etkileniyor. Olan da yine fakire oluyor! Parsel parsel tarlalarımız, becerikli çiftçimiz var. Bu yağı, buğdayı kendi memleketinden almayan, üretmeyen utansın” cümlelerini kullandı.

ÇİFTÇİ ARTIK ÜRETEMEZ DURUMDA!

EMEP Başkanı Emine Uyar ise “Türkiye'de uygulanan tarım politikaları, dövizdeki artış ve son olarak da Rusya-Ukrayna savaşı, ayçiçek yağı başta olmak üzere gıda maddelerinin fiyatını arttırdı. Ülkemiz uzun zamandır tarım ürünlerinde kendi kendine yetebilen bir ülke değil. Her şeyi ithal ediyoruz. Dolayısı ile Türk lirası değer kaybettikçe ithalat için daha çok pay ayrılmak zorunda. Öte yandan tarımsal üretimde kullanılan, gübre, zirai ilaç vs. de ithal edildiği ve mazotun fiyatı da sürekli arttığı için çiftçi artık üretemez duruma geldi. Yıllardır üreticilerin yaşadığı sorunları gündem yapmaya çalışıyoruz. Her yıl bir önceki yıldan daha pahalıya üreterek dayanmaya çalışıyordu çiftçi. Örneğin, çiftçinin tarlasında 50 kuruşa sattığı domatesi halk, marketlerden en az 5-10 katına alabiliyor” dedi.

CİDDİ BİR GIDA KRİZİ YAŞANACAK

Vatandaşın çaresiz, üreticinin ise yalnız olduğunu savunan Uyar, “Desteklemeler yeterince yapılmıyor, zamanında ödenmiyor. Borca üreten çiftçiler, ürününden yeterli parayı kazanamadığında bankalara olan kredi borçları yüzünden icralık oluyor, hapse giriyor. Öte yandan üretim yapılan topraklar, yapılaşma tehdidi altında. Maden şirketlerinin kârlarına feda ediliyor. En son zeytinliklere ilişkin çıkartılan ve büyük tepki çeken düzenleme ortada. Halk, ayçiçek yağına zam gelecek korkusu ile zamlanmadan yağ almak için marketlere akın ederken, zeytinliklerimizi madenlere peşkeş çekiyoruz. Buğday da en çok ithal ettiğimiz ürünlerin başında geliyor. Ekmeğe ve diğer unlu gıdaların da fiyatlarının daha da artması bekleniyor. Ciddi bir gıda krizi yaşanacağını söylüyor uzmanlar. Bu sadece bizim değil dünyada bizim gibi olan ülkeler açısından büyük sorun” bilgisini paylaştı.

DAHA KARANLIK GÜNLERİ YAŞAMAMAK İÇİN…

Öte yandan, iklim krizi gibi etkenlerin de tarımı ve üretimi büyük ölçüde olumsuz bir şekilde etkilediğini öne süren Başkan Uyar, “Aslında bütün bunların altında üretimin ihtiyaçlara göre değil de her zaman daha fazla kâr güdüsü ile yapıldığı kapitalist sistem var. Bu ülke halkı bunları yaşamak zorunda değil. Bizim geniş ve çok çeşitli ürünün yetişebildiği verimli topraklarımız var. Önemli olan doğru politikayı uygulamak. Uzmanlar, üretici örgütleri tarımda atılması gereken adımları söylüyor zaten. İktidarın bunlara kulak vermesi ve politikaları buna göre belirlemesi gerekir. Ama iktidarın önceliği belli bir grup sermayedarın çıkarları olduğu için halkın ihtiyaçlarına göre bir düzenleme yapmıyor. Daha karanlık günleri yaşamamak için hep birlikte bu politikalara ‘dur’ dememiz gerekiyor. Tarımda ve diğer alanlarda bağımlılık ilişkilerini sonlandırmak gerekiyor” açıklamasını yaptı.

Haber Merkezi