Sayfa Yükleniyor...
Türkiyenin Rusyanın uçağını düşürmesinin ardından yaşanan ekonomik kriz ve savaş söylemlerini değerlendiren vatandaşlar, liderlerin uzlaşma yolu bulabileceklerini gerginlik istemediklerini söylediler.
NİLGÜN TAZE
Rusyanın hava ihlali yaparak hava sınırlarında uçuş yapmasının ortamı gerginleştirmekten başka hiçbir işe yaramadığını söyleyen Hasan Keskin, yaşanan bu gerginliklerin daha insani bir yaklaşım olan uzlaşma ile çözülebilecek konular olduğunu belirterek, Rusyanın uçağının hava sınırlarımızda ne işi var? Her şeyden önce gasp etmek, öldürmek, saldırganlık iyi niyetler değil ve elbette sonuçları da iyi değil. Olaylar ırk, din, dil, kültür, eğitim fark etmeksizin daha farklı ve insancıl şekillerde çözülebilir. Ben insanların bombalanmasına karşı bir insanım. Liderler arasında bir iletişim kopukluğu ve rant meselesi var. Herkes kendi gücünü birilerine göstermek istiyor. Burada bence Rusya haksız çünkü her insanın olduğu gibi her ülkenin de kendine ait bir sınırı vardır ve bu sınırların çiğnenmesi, hangi taraf ihlal etmiş olursa olsun karşı tarafı rahatsız eder. Hava sınırlarını ihlal etmiş olsak bizim de uçağımız düşürülürdü. Ülkeler arasında bu kadar net kararlar ve sınırlar varken ihlale yeltenilmesi bence bir art niyet göstergesi dedi.
HERKES HADDİNİ BİLMEK ZORUNDA
Her ülke ve bireyin sınırlarının farkında olması gerektiğini ifade eden Keskin, asıl problemin insanın bencil düşünme seçiminden kaynaklandığını belirterek, bir karar alırken alınan bu kararın etrafa fayda mı zarar mı vereceğine bakılarak alınması gerektiğini söyledi. Keskin, Herkes haddini bilip yasalara uymak zorunda. Eğer Rusya hava ihlali yapmamış olsaydı bugün böyle sıkıntılı bir sürecin içine girilmemiş olacaktı. Ekonomik olarak bu sene piyasalar zaten oldukça durgundu. Üstüne birde bu hava ihlali eklenince iyice işin içinden çıkamaz hale geldik. Bence bir karar verilirken tek bir sorunun cevabına bakılması gerekiyor. Düşündüğüm bu eylem kimlere nasıl bir fayda ve memnuniyet kazandırır? Suriye halkının ve bu güne kadar işgal edilmiş sayısız ülke vatandaşının katlinin insanlığa kazandırdığı nedir? Bizler neden kendi menfaatleri için bu senaryoları hazırlayanlara göz yummaya ve desteklemeye devam ediyoruz? Tüm bu soruların cevaplanması bilincimizin açılmasına ve gerçekleri daha net bir şekilde görmemize neden olacaktır. Tek hedefi daha fazlasını elde etmek olan zihniyetlerin sınır ihlali yapmış olması şaşkınlık yaratamaz. Piyasada var olan durgunluk sınır ihlalinden kaynaklanmıyor. Bundan öncede aynı şekilde ticaret hacmi düşüktü, mevcut ekonomik durgunluğu Türkiye-Rusya ilişkilerinin bozulmasına bağlamak doğru değil ifadelerini kullandı.
RUSYA SALDIRGAN BİR ÜLKE
Rusyanın bölgede buluna petrol kaynaklarının peşinde olduğunu ve saldırgan bir tavır takındığını belirten Kemal Ateşgür, her liderin ekonomik olarak kendi cebini doldurma peşinde olduğunu ifade ederek, Bence mevcut olan dünya kaynaklarının aç gözlülükle elde edilmeye çalışılması yanlış bir tutum. Her insanın ihtiyacı olan kaynaklar eşit bir şekilde dağıtılmış olsa dünyanın ihtiyacımız olandan fazlasını verdiğini görmüş oluruz. Ülkeler Türkiye gibi günlük yaşayıp günlük politikalar üretmiyor. En az 150-200 yılı etkileyecek projeler oluşturuyorlar. Eğer isterse Türkiyede kendi yetiştirdiği değerli zihniyetleri yurtdışına kaçırmak yerine elinde tutarak etkin ve etkili politikalar üretebilir. Tabii bizim umudumuz bu politikaların diğer dünya ülkelerinin yaptığı gibi yıkıcı değil, yapıcı olması yönünde. Türkiye kendi insan ve doğal kaynaklarının değerini bilen bir ülke olabilir. İzmirde 26 tane milletvekili var ancak sadece bir tanesi bir kez geldi. Her parti lideri listesini kendi belirliyor ve vatandaş olarak bizlerde tanımadığımız bilmediğimiz insanlara oy vermek zorunda kalıyoruz. Bizim bilgi kanalımız sadece basın. Basında bizlere ne kadar doğru bilgiler ulaştırıyor tartışılır şeklinde konuştu.
GERÇEKLERİ BİLMİYORUZ
Putin-Erdoğan çatışmasının iki ülke arasında bir savaşa sebebiyet veremeyeceğini belirten Gazanfer Eren, Rusyanın kasıtlı olarak da Türkiyenin uçağını düşürme olasılığı olduğunu söyledi. Uçaklardan bir tanesinin dönmesine izin verilirken diğerinin düşürülmüş olmasının Türkiyenin iyi niyetini gösterdiğini ifade eden Eren, İki komşu arasında dahi basit bir ağız dalaşı oluşması iki tarafın arasına soğukluk getirir. Aynı durum iki ülke için de geçerli. Önemli olan bu soğukluğu tarafların kendilerini iyi bir şekilde ifade ederek çözmeye devam etmeleri. Daha önce yapılmış tüm uyarılara rağmen Rusyanın sınır ihlali yaptığı bilgilerini aldık. Tabi halk olarak bizler olayların gerçek nedenlerini ve nasıl geliştiğini bilmiyor sadece bize yansıtıldığı kadarı ile takip edebiliyoruz. Uçağın hava ihlali yapması bir tanesi düşürülürken diğerinin dönmesine izin verilmesi tüm bunlar halklara her şeyin anlatılmadığının bir göstergesidir. Suriye bağlantılı bir durumunda söz konusu olduğunu düşünürsek haberlere yansıdığından çok daha fazla sırların işin içinde yer aldığını görebiliriz. Rusyanın Suriyeye yerleşme gibi bir düşüncesi var ve Türkiyede buna göz yummak istemiyor. Bence iki tarafta da hata var ve aralarındaki bu hataları halkların değil sadece yöneticilerin bildiğini düşünüyorum açıklamasını yaptı.
EGO ÇATIŞMALARI
Parmak sayısını geçmeyecek liderin çatışması nedeniyle savaşlar çıkarıldığını ve birçok insanın ölümüne karar verildiğini belirten Eren, Akdenize 30 milyon dolarlık sığınak yapıldığını ve bu paranın savaş yerine barışa yatırılmasının dünyada ne tür güzellikler oluşturabileceğine dikkat çekerek, Savaşa harcanan bu paralar barışa harcanmış olsaydı dünya güllük gülistanlık bir yer olurdu. Biz halklar olarak buna taraftarız. Liderler ise tam tersine. Devletlerin kendi menfaatlerinden kaynaklanan, o orda varsa ben neden yokum? O yiyor da ben neden yiyemiyorum gibi sebeplerden dolayı çatışmalar yaşanıyor. Bu menfaat ve bencillikten başka bir şey değil. Bunun insanoğlunun yapısından kaynaklandığı açık ancak insanlık sadece kendini düşünerek değil tüm insanlığı düşünerek de kararlar alabilir. Adil, başkalarının hakkına göz dikmeyen bireyler haline gelmeyi tüm insanlık olarak öğrenmek zorundayız. Ancak o zaman mutlu, sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiğini bilen, sağlıklı bireyler olarak yaşayabiliriz. Türkiyenin son zamanlarda bir gelişme çabası içine girmesi ve güçlenmeye başlaması bazı ülkelerin gözüne batmış durumda. Aynı ülkelerin bu ilerlemenin önünü tıkamak için ellerinden geleni artlarına koymadığı da gayet açık. Meyve veren ağaç taşlanır misali bir sindirme politikası uygulanmaya çalışıldığını düşünüyorum dedi.
UZLAŞMA ÇÖZÜMDÜR
Rusya ile Türkiye arasındaki gerginliğin satışlarını olumsuz yönde etkilediğini belirten Metin Lale , savaş çıkma ihtimalinin olmadığını ve Rusyanın doğal gazı keseceğine dair bilgilerin söylentiden ibaret olduğunu söyledi. Liderlerin ortak çıkarları ön plana alarak uzlaşamaya gidebileceklerini belirten Lale, Dünya kurulduğundan bu güne kadar insanlar savaş ve barış adı altında savaşa hazırlık dönemleri yaratıyorlar. Halkların bu dönemde bu sistemin önüne geçebilmesi mümkün değil çünkü insanlar üzerlerinde oynanan oyunların bilincinde değiller. Toplumu oluşturan insanlar olarak o kadar saf ve cahiliz ki devlet yetkilileri ne derse sorgulamadan aynen yerine getiriyoruz. Vatandaşların ellerinde bulunan silahlar halkı güçsüzleştirmek için ruhsat verilmesi adı altında boş boşuna toplanmamıştı. Silahını veren herkes kaydedilmiş olarak geri alacağına inanmıştı ama hiç kimse silahlarını geri alamadı. Bence bireyler olarak başka insanların bizi sömürmesine izin vermeyecek kadar bilinçli olmamız gerekiyor dedi.
BARIŞ ADI ALTINDA SAVAŞA HAZIRLIK ZAMANI
Türkiyenin komşuları ile ilişkilerini sıkı tutması gerektiğini ve hassas dengelerin bozulmaması için azami dikkat gösterilmesi gerektiğini ifade eden Sedat Bayramoğlu, savaşın hiç kimsenin yararına olmadığını belirterek, Dünya var olduğundan bugüne kadar çıkan savaşlar 3-5 insanın menfaat elde etmesinden başka kimseye fayda kazandırmamış tam tersi olarak milyonlarca insanın acı şekillerde can vermesine neden olmuştur. Hayatta kalanların savaş sırasında ve sonrasında yaşadıkları uzun yıllar süren acılar ise tam bir insanlık dramıdır. Bence insanlar ancak kendi içlerinde başka insanların kendi üzerlerinden çıkar sağlamalarına izin vermeyecek kadar güçlü hale geldiklerinde barış kendiliğinden ortaya çıkacaktır. İnsanlığın menfaatlerini ön plana tuttuğumuz zaman huzur ve barış ortamının gelmemesi mümkün değildir. Bunun içinde insanın sadece kendini düşündüğü ben-merkezcilikten ve açgözlülükten kurtarması gerekir açıklamasını yaptı.
BEDELİ MİLYONLAR ÖDÜYOR
Türklerin savaşı sevmeyen barışçıl insan olduklarını belirten Kazımcan Yaşar, liderlerin kendi aralarında savaşlar çıkardıklarını ancak bu menfaat çatışmalarının bedelini milyonlarca insanın canıyla ödediğini ifade etti. Yaşar, Günümüzde çıkarılan savaşlara dur demek yaşamak ile ölmek arasında verilecek bir seçimdir. Dikkatle baktığımızda her savaşta ölenlerin düşünmeyen, sorgulamayan, kendisine sunulana razı olanlardan oluştuğunu görürüz. Kitleleri imha eden lider vasıflı sandığımız insanları kendi oylarımızla seçtiğimizi hatırlamak ve gerçekte kendi ölüm emrimizi kendi ellerimizle verdiğimizi artık görmemiz gerekiyor. Tüm bu çarkın ve oynanan oyunların farkında olan çok az sayıda insan var şeklinde konuştu.
ÇOCUK GİBİ DAVRANILIYOR
Seçimlerle gelen ekonomik sıkıntının üzerine Rusya-Türkiye gerginliğinin de eklenmesiyle işin içinden çıkılmaz bir hal içine girildiğini belirten Çiğdem Kocadayı üst üste gerçekleştirilen seçimlerin ardından ekonominin rayına oturmasını beklediklerini ifade etti. Putinin doğalgazı keseceğine dair açıklamalarını çocukça bulduğunu belirten Kocadayı, Kessin bizde kömür sobası yakarız. Rusya çok büyük bir ülke olmasına rağmen Türkiye ile bir savaşa girmeye cesaret edebileceğine inanmıyorum. Türkiye Rusyayı sınır ihlali konusunda defalarca uyarmasına rağmen Rusya Türkiyeyi dikkate almamış. Diğer dünya ülkelerinden hiç kimse Rusyaya baş kaldırmaya cesaret edememişken Türkiye bunu göze aldı. Geçen kıştan bu yana seçimlerden dolayı işlerde büyük bir durgunluk vardı. Uçakla beraber işler büyük bir çıkmaza girdi. Üretim olmazsa tüketim de olamaz. Herkes aynı ürünleri görmekten şikayet ediyor. Ben savaş çıkarılmadan diplomasi ile tüm işlerin hallolacağına inanıyorum dedi.
Haber Merkezi