- Gündem
- 21.04.2025 00:51
Büyükşehir Belediyesine ait toplu taşıma araçları Ramazan Bayramı süresince ücretsiz hizmet verdi. Ücretsiz ulaşımı fırsat bilen vatandaş merkeze akın ederken, dolmuşçuların üç günlük hasılatını kimse sormadı
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisinde kabul edilen karar doğrultusunda, belediyeye ait tüm toplu ulaşım araçları, Ramazan Bayramı süresince (4-5-6 Haziran) ücretsiz hizmet verdi. ESHOT, İZDENİZ, Tramvay, İzmir Metro ve İZBAN’da bayram süresince bir aksaklık yaşanmaması için tüm önlemler alındı. İzmirliler ayrıca mezarlık ziyaretleri için tahsis edilen toplu taşıma araçlarından da bayramda ücretsiz yararlandı. Tüm bu yaşanan gelişmeler vatandaşı memnun ederken, kendilerini ‘toplumun eliyle ittiği yabancılar’ olarak tanımlayan dolmuşçular ise büyük bir zarara uğradı. Yazın kavurucu sıcağında, kışın soğuğunda direksiyon sallayan şoförler, bayramda ‘mazot parasına’ çalıştıklarını vurguladılar. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni protesto etmek yerine, halkın mağdur olmaması için bayramda da çalıştıklarını dile getiren şoförler, “Çünkü bayram olmadığı zamanlarda da biz bu insanların üzerinden ekmek kazanıyoruz” dedi. “Bizler dolmuşçular olarak gerçekten sahipsiz insanlarız. Asgari ücret 2 bin 50. Bu para ile yine gidip yukarıdaki insanları zengin ediyoruz” diyen şoförler, “Herkes kendi yoğurdu dökülmesin hesabı yapıyor. Fakat biz de halkın içindeniz, halkın insanıyız” cümlelerine dikkati çekti. Sadece bu konuda değil birçok noktada mağdur olduklarını kaydeden şoförler, sivil polisler ve trafik polisleri tarafından sürekli ceza yediklerini, her zaman baskı altında olduklarını belirtti. Dolmuşlarda uygulanan adaletin, otobüslerde de uygulanmasını isteyen şoförler, “Otobüslerde 100 kişi üst üste gidiyor. Ancak dolmuşta bir kişi ayakta dursa ceza kesiyorlar. Vergimizi veriyoruz, yaptığımız her şey yasal fakat bizlere uygulanan davranışlar yasal değil” dedi. Şoförler, İzmir Minibüsçüler Odası Başkanı ile Tunç Soyer’in bir masa etrafında toplanıp ortak çözüm üzerinde durmaları gerektiğini talep etti.
MAZOT PARASINA ÇALIŞIYORUZ!
Karşıyaka dolmuş duraklarında değnekçilik yapan 37 yaşındaki Nuri Şahan, konuya ilişkin şunları söyledi: “Bayram süresince dolmuşlar hariç bütün toplu ulaşım araçları ücretsiz oldu. Halka sürekli hizmet ettiğimiz için birçok olumsuz durumu sineye çektik ama bu gerçekten bizim için büyük bir sıkıntı oldu. Şu an sadece mazot parasına çalışıyoruz. Ancak protesto etmek yerine biz yine de dolmuşlarımızı bayramda da çalıştırdık. Çünkü bayram olmadığı zamanlarda da biz bu insanların üzerinden ekmek kazanıyoruz.” Kendilerini mağdur eden durumun sadece bu olmadığını, İzmir Minibüsçüler Odası Başkanı ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ortak bir çözüm yolu bularak dolmuşçulara destek olmaları gerektiğini vurgulayan Şahan, “Bu konu hakkında bir masaya oturup konuşmaları lazım. Zaten bizleri mağdur eden sadece bu konu değil. Dolmuşçuları trafik de çok sıkıyor. Sivil polisler ve trafik polisleri tarafından çok fazla baskı var. Üzerine bir de bu ‘ücretsiz’ mevzusu eklendi. Şoför arkadaşlarımızın çoğunun evi kira, maddi durumları iyi değil. Bir kısmı da yeni evlenmiş arkadaşlar. Ancak kendilerine sürekli ceza kesiliyor. Her defasında ceza yediklerinde de ehliyet puanları bitiyor. Ehliyet puanları da bitti mi bu adamlar 2 ay boşta kalıyor, başka meslekleri de yok” ifadelerine yer verdi.
NE ŞİŞ YANSIN NE DE KEBAP
“Nasıl ki dolmuşta ayakta yolcuya ceza yazılıyorsa, otobüslerde de o adalet işlesin” sözlerini kullanan Şahan, “Otobüslerde 100 kişi üst üste gidiyor. Ancak dolmuşta bir kişi ayakta dursa ceza kesiliyor. Vergimizi veriyoruz, yaptığımız her şey yasal fakat bizlere uygulanan davranışlar yasal değil” dedi. Normal günde yaklaşık 700 lira ila bin lira arasında hasılat elde eden dolmuşçuların, bayramda 250 TL kazanıp günü kapattıklarını aktaran Şahan, şöyle devam etti: “Kendilerine de para almadılar. Kazandıklarını mazota verdiler. Yeri geliyor parası olmayan adamı da götürüyoruz, şehit ailesi geliyor başımız, gözümüz üstüne onları da ücretsiz götürüyoruz, adam beş çocuğuyla geliyor, ‘param yok’ diyor onu da götürüyoruz. Biz halkın içindeniz, halkın insanıyız. Toplumun yabancısı değiliz yani. Ama çok fazla baskı ve ayrımcılık var. Yazın sıcağında. Kışın soğuğunda direksiyon sallıyoruz. Çok fazla ekmek yiyen var. Bu camia faydalı bir camia. Her ne kadar dolmuş şoförleri, değnekçiler halk arasında ‘elle ittirilen insanlarmış’ gibi gösterilseler de biz de bu halkın çocuğuyuz. Ne şiş yansın istiyoruz ne de kebap. Ortak bir çözüm yolu bulunmalıydı.”
KİMSE KİMSEYİ SAHİPLENMİYOR
Yıllardır dolmuşçuluk yapan Ünal Yumultkan ise günlük kayıplarının yaklaşık 500 TL olduğunu vurgulayarak “Bu araçlar günde bin TL kazanıyorsa bunun 300’ü mazota, şoför parasına ve bakım parasına gidiyor, pek de bir şey kalmıyor. Bayramda günlük 250 TL hasılat ile günü kapattık. Bizleri düşünmeleri gerek. Kimse kimseyi sahiplenmiyor. Herkes kendi yoğurdu dökülmesin hesabı yapıyor. Bugün çiftçiye gidiyoruz çiftçi mağdur, dolmuşçu mağdur, esnaf mağdur. Allah sonumuzu hayır etsin. Bizler dolmuşçular olarak gerçekten sahipsiz insanlarız. Asgari ücret 2 bin 50. Bu para ile yine yukarıdaki insanları zengin ediyorlar” yorumunda bulundu.