Sayfa Yükleniyor...
ZMO İzmir Şubesi Başkanı Ferdan Çiftçi, 2018 yılı nisan ayı yağışlarının son 38 yılın en düşük yağışları olduğunu belirterek, Ege Bölgesinde yağışlarda yüzde 84 düşüş var. Çiftçiyi susuz bir yaz bekliyor dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN (ÖZEL HABER)
İklim değişikliği ve kuraklık hem dünyada hem de Türkiyede her geçen yıl kendini daha da fazla hissettiriyor. Yağış miktarlarındaki azalış ve yağış rejimlerinin düzensizliği çiftçileri olumsuz etkilerken, çiftçilerin üretimde yaşadığı sıkıntılar nihai olarak son tüketici olan vatandaşa da yansıyor.
2018 yılı nisan ayı yağış raporlarını inceleyen TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İzmir Şubesi Başkanı Ferdan Çiftçi, bu yılın üreticiler açısından zor geçeceğini belirtti. Son dönemde yağan yağmurların üreticiye hiçbir faydasının olmadığını ifade eden Çiftçi, 2018 yılı nisan ayı yağış raporlarına göre, nisan ayı yağışları son 38 yılın en düşük yağışlarıdır. Uzun yıllar ortalamasına göre Ege Bölgesinde yağışlarda yüzde 84 düşüş var dedi.
YÜZDE 18 AZALMA VAR
Bu yıl için çiftçilerin ciddi sıkıntılar yaşayacağına dikkat çeken Çiftçi, Pazardaki meyve sebze fiyatlarından ziyade kuraklıktan dolayı asıl sıkıntı yaşayacak olan çiftçilerdir. Öncelikle 2017 yılının ekim ayından itibaren tarım yağışlarına baktığımızda bu dönemin sıkıntılı olduğunu görüyoruz. Yılın en fazla yağış aldığımız dönemlerinde yeterli yağışları alamadık. Yağış raporları da bunu destekliyor. Ege Bölgesinin 2017-2018 yılı 7 aylık yağış grafiğine baktığımızda tarım yılı yağış ortalaması 407 mm. Bu Normal olan ise 499-500 mm. Bu yılki yağış ortalaması 30 yıllık ortalamadan daha düşük ve yüzde 18 bir azalma söz konusu diye konuştu.
NİSANDA 8.9 MM YAĞIŞ ALDIK
Nisan ayındaki bahar yağışları denilen yağışların önemli yağışlar olduğuna vurgu yapan Çiftçi, Uzun yıllar nisan yağış ortalaması Ege Bölgesinde 55,5 mm. Geçen yılın yağış ortalaması 50,8 mm. Bu yılın yağış ortalaması ise 8,9 mm. Nisan ayı yağışları da 1981 yılından bu yana son 38 yılın ikinci nisan yağışıdır. Yağışlarda bir de eksik olan bir şey daha var o da Türkiye çapında da geçerli olmak üzere kar yağışları bu yıl olmadı. Yeraltı sularını besleyecek olan kar yağışı olmayınca yeraltı suları da beslenemedi ifadelerini kullandı.
BARAJLARIN DOLULUK ORANI DÜŞÜK
Baraj doluluk oranlarına bakıldığında da iç açıcı bir durumun olmadığını belirten Çiftçi, En büyük baraj olan Tahtalıda yüzde 45 doluluk oranını görüyoruz. Gördes barajında zaten sıkıntılar var. Orada yapılan yanlışlar nedeniyle doluluk oranı yüzde 10da. Balçova yüzde 67de, Ürkmez barajında doluluk oranı yüzde 88 ama o da küçük bir baraj olduğu için çok bir anlam ifade etmiyor. İçme suyunda da doluluk oranlarının düşük olduğunu görüyoruz. Menemen sulamasını gerçekleştiren Demirköprü Barajında da doluluk oranını düşük görüyoruz. Oradaki oran belirtilmemiş. Bu nedenle çiftçiler de sulama yapmak için kaçak kuyulara başvuracaklardır. Bu da bölgede daha fazla su çekimine sebep olacaktır şeklinde konuştu.
ÜRÜNLERİN VERİMİ DÜŞEBİLİR
Çiftçilerin sulamada sıkıntı yaşayabilme tehlikesinden dolayı yaz ağırlıklı olarak üretilen pamuk, mısır ve domates gibi ürünlerde sıkıntılar olabileceğinin altını çizen Çiftçi, Diğer sebze ve tarla ürünlerinde de sıkıntılar yaşayacağız. Bu sıkıntılar üretime yansıyacak ve bunun sonucu olarak üreticiyi susuz bir yaz bekliyor. Kuraklıktan dolayı verimde de kayıplara yaşanabilecek. Sebze ve meyvelerin fiyatı artabilir ama burada üretici kazanmamış, tüketici de yüksek fiyatlardan gıda tüketmek durumunda kalmış olacak dedi.
KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VURGUSU
Çiftçi son olarak yağış miktarı kadar yağış dağılımının da önemli olduğunu belirterek sözlerini şöyle sonlandırdı: Kısa süreli hızlı yağışlar, bu mevsimde yarardan çok zarar getirir. Bu dönemlerde olacak olası hızlı yağışlarda yeni ekilmiş olan pamuk ve mısır zarar görebilir. Bu yağışların diğer ürünlere de zarar verme olasılığı yüksektir. Hem yağış azlığı hem de yağış rejiminin düzensizliği de küresel iklim değişikliğinin sonuçlarıdır. İklim değişikliğini durdurmalıyız. Bu dünyanın sorunudur. Ulusal ve küresel ölçekte bir sorundur. Dünya bununla mücadele etmeli bizde üzerimize düşeni yapmalıyız. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) olarak bizde bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Su yönetimi konusunda suyun özelleştirilmesi ciddi sıkıntılara yol açabilir.
2018 Yılı Nisan Ayı Alansal Yağış Raporu
Genel Durum
Yağışlar Türkiye genelinde normali ve geçen yıl yağışlarının çok altında gerçekleşti. Nisan ayında alınan yağış miktarı 1981den bu yana son 38 yılın en düşük 2. yağışı oldu. Türkiye Nisan ayında; Adananın batı kesimleri, Osmaniye civarları, Şanlıurfanın güney kesimleri ve Şırnak civarları haricindeki tüm kesimlerde normalinin altında yağış almış, normaline göre en fazla azalma %84 ile Ege Bölgesinde gerçekleşmiştir. Karadeniz ve İç Anadolu Bölgeleri 1981 yılından bu yana en düşük nisan yağışını alan bölgeler olmuştur.
Nisan ayı yağış ortalaması 19.9 mm, normali 59.1 mm ve 2017 Yılı Nisan ayı yağış ortalaması 60.0 mmdir. Yağışlar normaline göre yüzde 66.3; geçen yıl Nisan yağışlarına göre yüzde 66.8 azalma göstermiştir.
Haber Merkezi