Sayfa Yükleniyor...
Ziraat Yüksek Mühendisi Çiftçi, kuraklıkla mücadelede yağmurlu dönemde yağmur suyu hasadının yapılmasını ve kent peyzajında kuraklığa dayanıklı bitkilerin kullanılmasının önemine dikkat çekti
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
Kurak geçen sonbahar aylarının aksine İzmir ve Ege Bölgesi yağışlarla birlikte aralık ayına giriş yaptı. Ekim-kasım aylarında küresel iklim değişikliğinin de etkisiyle geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yılda çok fazla yağış alamayan İzmir ve çevresinin umudu kış aylarında yağması muhtemel yağışlara kaldı. Bölge açısından yağış rejiminde önemli bir döneme girildiğini ve bölgenin en çok yağışları aralık-ocak-şubat aylarında aldığının altını çizen Ziraat Yüksek Mühendisi Ferdan Çiftçi, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
ARALIK AYINA İYİ BAŞLADIK
Aralık ayı itibariyle yağmurlu döneme girdiğimizi ifade eden Ziraat Yüksek Mühendisi Çiftçi, “Tarım alanlarında şu anda aşırı yağışlarla ilgili olumsuz bir durum yok. Aralık ayında aldığımız yağışlarla aralık ayına iyi başladığımızı söyleyebiliriz. Zaten yağış rejimimize baktığımızda en fazla yağışı aralık-ocak ve şubat aylarında alıyoruz. İyi başladık ve iyi devam ediyoruz. Hem yağışlı gün sayısı hem de yağış miktarı olarak çok şiddetli olmayan orta şiddetli yağışlar alıyoruz. Böyle gitmesi hem tarım için hem de su kaynaklarımız için iyi olacaktır. Kısa süreli aşırı yağışlardansa dengeli bir yağış rejiminin devam etmesi avantajımızadır. Ancak önümüzdeki günlerin ne getireceği belli olmaz. Umarım yağış rejimi bu şekilde devam eder” dedi.
EKİM-KASIM AYLARI İYİ GEÇMEDİ
Şu anda depolama döneminde olduğumuza dikkat çeken Ziraat Yüksek Mühendisi Çiftçi, “Toprakların doygunluğu, barajların ve yeraltı sularının durumu açısından bu üç ayı iyi geçirmek durumundayız. Çünkü ekim-kasım aylarını çok iyi geçirmedik. Ekim-kasım aylarında almamız gereken yağışları
almadık. Orada eksik kaldık. O nedenle bizim için kıymetli olan bu ayları izleyip takip etmek gerekiyor. Hem suyu kullanırken hem tarımsal üretimde hem de evsel ve sanayi kullanımındaki suların şimdiden planlamasının yapılması gerekiyor ki bundan sonra her damla suya ihtiyacımız var çünkü” dedi.
DOĞAL AKIŞINA BIRAKMAMALIYIZ
Yağmur suyu depolamasının önemine de vurgu yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Çiftçi, “Bu dönemde yağmur suyu hasadını iyi yapmalıyız. Suyu doğal akışına bırakmamalıyız, denizlere akıp gitmesine izin vermemeliyiz. Kirli sulara bulaşmadan yağmur suyu hasadının yapılması gereklidir. Kentimizde Büyükşehir’in başlattığı ayrık sistemle yağmur suları ve diğer suların kanalizasyon sisteminde ayrılmasına ilişkin çalışmaların hızlandırılması gerekiyor. Bu durumun ayrıca Türkiye ölçeğinde planlanması gerekiyor. Artık atmamız gereken adımdan ziyade koşmalıyız. Çünkü doğa koşuyor. Biz ona ayak uydurmalıyız, doğayı iyi takip etmeliyiz ve doğaya aykırı iş yapmaktan vazgeçmemiz gerekiyor. Her bulduğumuz yerde suları toplamalıyız. Hayvan içme suyu gibi küçük göletlerde özellikle yağış az alan yerlerde bu yağmur hasatları önemlidir. Kent peyzajı için kullanılacak su açısından ve üretici açısından da üretim alanlarından çalmadan bir depolama sistemi geliştirilir ve bunlar desteklenirse buna ilişkin ön çalışmalar araştırmalarla birlikte bu konunun gündeme getirilmesi yararlı olacaktır” şeklinde konuştu.
PEYZAJDA KURAKLIK HASSASİYETİ
Kent peyzajı konusunda da kurakçıl bitkilerin tercih edilebileceğini de sözlerine ekleyen Ziraat Yüksek Mühendisi Çiftçi, “Daha çok kuraklığa dayanıklı ve su istemeyen bitkilere çok net bir şekilde yönelmemiz gerekiyor. Kent peyzajında fazla su tüketen bitkilerden vazgeçmemiz gerekiyor. Büyükşehir’in de son birkaç yılda bu yönde çalışmaları ve çabaları var. Bunlar arttırılmalıdır. Bu konu takdire değer bir konudur” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi