Yamanlar Deresi’nde tarih tekerrür etti: Birçok semtte su taşkınları yaşanıyor!

1995 yılının Kasım ayında meydana gelen ve İzmir’in merkezinde toplam 61 insanın ölümüne neden olan Yamanlar sel felaketi, 2021 yılında tekerrür etti; Yamanlar Deresi taşınca, birçok semti su bastı


  • Oluşturulma Tarihi : 03.02.2021 08:36
  • Güncelleme Tarihi : 03.02.2021 08:36
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Yamanlar Deresi’nde tarih tekerrür etti:  Birçok semtte su taşkınları yaşanıyor! haberinin görseli

İzmir’de tüm gün yaşanan şiddetli yağış, kenti büyük bir çıkmaza soktu. Dereler taştı, yollar kapandı, araç geçişi durdu, şehrin geneli çamura ve suya terk edilirken, yaşamın ‘normal’ akışına zorunlu bir mola verildi… Yaklaşık 10-15 yıl önce gecekondu yapılar çoğunlukta olduğu için Karşıyaka ilçesinden koparılarak, yeni kent merkezi olarak inşa edilen Bayraklı’ya bağlanan bazı mahallelerde ise hayat şu an çok daha zor. Zaten alt yapı sorunlarıyla yıllardır mücadele etmeye çalışan vatandaşlar, Doğançay’dan gelen Yamanlar Deresi’nin yağış nedeniyle taşması sonucu canını ve malını kurtarmaya çalışıyor. Yamanlar Deresi’nin yakınlarındaki gecekondu mahalleleri bir tarafa, derenin Soğukkuyu semtindeki uzantısı ise trafiği birbirine kattı. Çoğu araç ve iş yeri suya gömüldü, toplu ulaşım araçlarının ve şahsi araçların alana geçişini engellemek için Belediye tarafından kırmızı şeritler çekildi, derenin belli bir kısmı açılarak iyileştirme çalışması yapılmaya başlandı.

16 Aralık 2020 tarihinde yayımlanan Gecekondu mahallesinde isyan: “Bize her şey müstahak mı?” başlıklı haberimiz ile 1995 yılında yaşanan ve 61 insanın ölümüne neden olan Yamanlar sel felaketini ele almış, Yamanlar Dağı’na yapılması planlanan yanlış yapılaşmanın aynı felaketi tekrar meydana getirebileceğini dile getirmiş, Yamanlar Deresi’nde ‘bağıra bağıra’ gelen felaketi kamuoyuyla paylaşmıştık.

1995 YILININ TANIĞI O GÜNÜ ANLATTI

5 Kasım 1995 tarihinde yaşanan Yamanlar sel felaketinin tanıklarından biri, şunları kaydetti: “İzmir, tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşamıştı o gün. Felaketin merkezi Karşıyaka’ydı. Yamanlar Dağı’ndan gelen Ahırkuyu Deresi’nin taşmasıyla Yamanlar-Örnekköy-Demirköprü-Bostanlı hattında bütün evlerin birinci katları tavana kadar su dolmuş ve onlarca insan boğulmuştu. Gece yarısı başlayıp 4 saat sürmüş ve metrekareye 100 kilogram yağmur düşmüştü. Eskiden dağdan inen tam yedi dere yatağı vardı. Bunlardan biri Girne Caddesi’ydi. Sonra bu yataklar kapatıldı ve üstüne evler yapıldı. Tabii suyun ve tabiatın hafızası insandan güçlü olduğu için böylesi bir felakette su hemen yolunu hatırladı ve denize ulaşmak için saldırmaya başladı. Sonrasında haftalarca ve aylarca insanlar ölüm acısından başka bir de çamurla, ekonomik zorluklarla mücadele etmişlerdi. Biz ikinci katta oturduğumuz için kurtulmuştuk ama buna sevinememiştik. Güneş doğup manzarayı gördüğümüzde… Sabaha doğru komşu evlerden ağıtlar yükseliyordu sonra. En acısı kimi bakkalların o zaman parasıyla bir mumu ve ekmeği 250 bin liraya satmak istemesiydi. Bu yerler yine de yağmalanmadı hayret ama çoğuna sonra mühür vuruldu.”

FELAKET ‘GELİYORUM’ DİYOR

O günü anlatan bir başka vatandaş ise şunları ekledi: “Bizim sokağın başından atlar, inekler, rakı kolileri, arabalar üçer beşer geçiyordu. Ama en korkuncu yeni doğmuş bir bebekti; kundak içinde. Sonra tabii yavaş yavaş düzeldi, temizlendi mahalleler. İşte şimdi unutuldu.4. kattaki evimizi sabah kalktığımızda su dolu olarak görünce şok olduğumuz durum. Yeni gömülen cenazelerin de selin etkisiyle semtlerin içine kadar yüzmesiyle iyice korkunçlaşan durum. Evindeki suyu boşaltmaya çalışırken eline gelen puseti kaldırıp, bebek cesedi olduğunu gören tanıdığımızın yıllarca psikolojik tedavi görmesine sebep olan olay. Kurutulan bir bataklık olan Bostanlı’yı yeniden bataklığa çeviren sel. Geliyorum diye bangır bangır bağıran felaketti.”

YILLAR SONRA AYNI MANZARA

1995 yılındaki felakete akşamüstü başlayan yağmura okuldan dönerken yakalandıklarını kaydeden diğer bir vatandaş, “Türk filmlerindeki gibi kovadan döküyorlar diye dalga geçmiştik hatta. Ancak selin korkunçluğunu o gece anladım. Tüm bunları bir daha yaşamamak en büyük dileğimdi. Fakat İzmir bugün aynı görüntüyü tekrar yaşadı. Can kayıpları umarım yoktur. Mal deseniz… Mal canın yongası. 95 yılındaki gibi bir şey dilemek istemiyorum artık. Belediyeye, devlete sesleniyorum. Şehrinizi, insanınızı bu halde görmek nasıl bir duygu? Derelerin üzerini betonla kapattınız, dere yataklarını yok ettiniz, ağaç bırakmadınız. Yeşili molozla bitirdiniz. Bu insanların vebali üstünüzde” dedi.