- Gündem
- 16.05.2025 11:23
Orman yangınlarına karşı yılın en sıcak ve en kuru dönemi olan önümüzdeki 1 ay boyunca dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Prof.Dr. Türkeş, “Orman yangınları mevsimi daha da uzayacak” uyarısını yaptı
ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Geçtiğimiz sene tüm Türkiye’nin yüreklerini yakan orman yangınlarının ardından bu sene de Muğla’nın Marmaris ilçesindeki orman yangını büyük bir endişe ve korkuya yol açmıştı. Ardından başta İzmir ve Antalya olmak üzere pek çok noktada da orman yangınları meydana geldi. Orman yangınlarının daha sık ve yoğun hale gelmesinden endişe duyan uzmanlar, bu durumun nedenleri arasında havaların daha sıcak olması, kurutucu rüzgarlar, kuraklığın artması ve yangın mevsiminin uzamasını gösteriyor. Orman yangınlarına karşı özellikle yılın en sıcak ve en kuru dönemi olan önümüzdeki 1 ay boyunca dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof.Dr. Murat Türkeş, küresel ısınmanın vardığı noktayı dikkate alarak şu uyarıyı yaptı: “Normallerinden çok sıcak ve kurak bir yaz bizi bekliyor. Önümüzdeki yıllarda orman yangınları mevsimi daha da uzayacak, yangın tehlikesi olasılığının ya da riskinin yaşanacağı gün sayıları artacak, çok daha sık ve şiddetli büyük orman yangınlarıyla karşı karşıya kalınabilecek.”
ANA NEDEN KURAKLIK VE RÜZGARLAR
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof.Dr. Murat Türkeş, orman yangınlarının bir anda bu kadar artmasın nedenini şu sözlerle açıkladı: “Bu yıl yangınların bu kadar hızlı artmasının ana nedeni, önceki yıllardan farklı olarak, uzun süreli kuraklıklar ve uzun süreli ya da ardışık sıcak hava dalgaları devrelerinden çok, kuvvetli ve yer yer fırtına şiddetinde kuzeyli rüzgarların, özellikle son 10 günlük dönemde yaşandığı gibi yaz poyrazlarının havayı, toprağı ve bitki örtüsünü kurutucu bir etki yaparak, herhangi bir yangın çıktığında kuvvetli hamleli rüzgarların da katkısıyla bu yangınların denetlenip söndürülememesidir. Gerçekte şimdilik geçen yıla oranla sıcak hava dalgaları ve örneğin Torosların kuzey yamaçlarında çok sıcak ve kuru hamleli hava durumu tiplerinin ve atmosfer olayları açısından daha şanslıyız. Bu yıl henüz Batı Avrupa’da yaşandığı gibi şiddetli ve uzun süreli ya da ardışık sıcak hava dalgalarını (Güneydoğu Anadolu Bölgesi dışında) Türkiye’de yaşamadığımızı da hatırlatmak isterim.”
ÖNÜMÜZDEKİ 1 AYA DİKKAT!
2,5 aydır uzun süreli ortalamalara göre 4-8 santigrat derece daha sıcak yüzey sıcaklıklarının kaydedildiği Güney ve Batı Avrupa ülkelerinde son 10 gündür etkili olan şiddetli hava dalgasının da katkısıyla büyüyen orman yangınlarının birçok Akdeniz ülkesini etkilediğini hatırlatan Türkeş, Türkiye için ise şu uyarıda bulundu: “Yangın klimatolojisi çalışmalarımıza ve orta erimli hava tahmin ürünlerine göre, bu nedenle Türkiye’nin de ivedilikle önümüzdeki günlerde, özellikle Temmuz’un son haftasından Eylülün ilk haftasına kadar olan yılın en sıcak ve çoğu yerde en kuru döneminde çıkabilecek yangınlara ve bu yangınların fönlü hava durumu tipleri gibi özel olumsuz hava koşullarıyla birleşmesinden kaynaklanacak yüksek yangın tehlikesi ve riski yaratabilecek yangınlara karşı çok ama çok daha hazırlıklı olmalıdır. Ayrıca, uygun olan her yerde ve her zamanda bu tür hava durumu tiplerini izleyebilecek ve orman yangınları açısından yorumlayabilecek uzman kadroları (örneğin, coğrafyacılar, fiziki coğrafyacılar, fiziki coğrafya ya da coğrafi bilimler kökenli klimatolog ve hidroklimatologlar, kuraklık, yangın sinoptik klimatolojisi ve yangın hava tipi, yangın klimatolojisi ve meteorolojisi uzmanları) bir an önce oluşturmalı ve yetiştirilmesini sağlamalıdır.”
MÜCADELE BAŞARISIZ AMA...
Türkeş, “Orman yangınlarıyla mücadelede başarısızlık olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna ise “Evet düşünüyorum ama yangın çıktıktan sonraki mücadele açısından değil, yangın öncesi hazırlık ve yangın ‘risk’ yönetimi ile yangın riskini azaltabilecek önlemler, araç gereç, teknolojik olanaklar, gece-gündüz uçabilecek yangın söndürme helikopter ve uçaklarının hemen her yıl yetersiz ve/ya da olması gereken yerde zamanında olmaması vb. konularda. Öte yandan, şunu da açıkça söylemem gerekiyor ki, tüm orman teşkilatı ve onun dışındaki ilgili kurum ve kuruluşlar ve sivil toplum gönüllüleri yangını denetleme ve söndürme aşamasında gerçekten dünyada örneği çok az görülebilecek bir özveri ve kahramanlık sergileyerek yangınları yaşamları pahasına denetleyip söndürmeye çalışıyorlar. Bu çok önemli bir etmen ve Türkiye’yi ABD ve Avrupa ülkelerinden çok net bir biçimde ayıran önemli bir sosyal ve kültürel davranış biçimi. Ayrıca yangın coğrafyası, yangın klimatolojisi, hidroklimatolojisi, sinoptik klimatolojisi ve meteorolojisi, yangın ekolojisi ve biyocoğrafyası ve kuraklık vb. konularda ilgili genel müdürlüğün ve ona bilgi ve veri sağlayan genel müdürlüğün sırasıyla bu konulardaki uzmanlığının ve teknik personelinin çok zayıf ve çok az olması da önemli bir olumsuz faktör olarak mutlaka dikkate alınmalıdır” yanıtını verdi.
ORMAN YANGINLARI MEVSİMİ UZAYACAK
Küresel ısınmanın vardığı noktayı ve küresel iklim mücadelesinin gidişatını dikkate alarak gelecekte bizi bekleyen olumsuz tablolar hakkında öngörülerde bulunan Türkeş, “Küresel ısınma düzeyi daha şimdiden sanayi öncesi döneme kıyasla 1.2.°C’ye ulaşmış durumda ve bunun giderek artması beklenmektedir. Her yaz ya da kış dünyanın pek çok ülkesinde bir öncekinden çok daha sıcak ya da daha kurak geçmektedir. Örneğin her yıl dünyanın pek çok bölgesinde yeni yüksek hava sıcaklığı rekorları kırılmaya başlamıştır. Copernicus iklim merkezinin hava sıcaklığı öngörülerine göre 2022 yaz mevsimi, Türkiye’nin çok büyük bir bölümünde oldukça sıcak yaşanabilecektir. Normallerinden çok sıcak ve kurak bir yaz bizi bekliyor. Önümüzdeki yıllarda, insan kaynaklı iklim değişikliği/küresel ısınma Akdeniz Havzası’nın tropikleşmesini -henüz bir kış mevsimimiz olmasına karşın- ve yılın büyük bölümünde tropikal sıcaklık rejiminin egemen ve etkili olmasını daha da hızlandırıp kuvvetlendirecektir. Önümüzdeki yıllarda orman yangınları mevsimi daha da uzayacak, yangın tehlikesi olasılığının ya da riskinin yaşanacağı gün sayıları artacak, çok daha sık ve şiddetli büyük orman yangınlarıyla karşı karşıya kalınabilecektir” değerlendirmesini yaptı.