- Gündem
- 14.05.2025 16:54
İzmir Fuar alanında yaptıkları pişmaniyeleri İzmirlilere sunan Kar Pişmaniye, baba mesleği olan bu zanaatı geleceğe taşıyabilmek için büyük bir özveri ile çalışıyor
NİLGÜN TAZE
4-5 kişinin 1.5 saatte büyük bir efor sarf ederek hazırladığı pişmaniyeler, İzmirliler tarafından büyük ilgi görüyor. Hem hediyelik hem de ucuz olması nedeni ile çok tercih edilen bir tatlı olan pişmaniye aynı zamanda oldukça eski bir tarihe de sahip.
Kesin tarihi bilinmemekle beraber 1400lü yıllarda Fatih Sultan Mehmetin İstanbulu fethetmeden önce soğuk kış günlerinde yaptırdığı bu tatlının çıkış yeri Kastamonu olarak bilinmekte. Anadolunun çeşitli bölgelerinde ise yapımı gerçekten zahmetli olan bu tatlının bazen tutturulamamasından dolayı atılarak ziyan olması nedeniyle "pişman tatlısı" olduğu rivayet edilir. En son haline ise yapılan "Pişman" tatlısına ye eklenmesiyle pişmaniye olduğu ve 1601 - 1611 yıllarında padişahların fermanları doğrultusunda İzmit yöresine gelen ve ticarete önem veren büyük Ermeni ustaların da bu tatlı yapımını öğrendiği bilinmektedir.
PİŞMAN EDEN TATLI
Yapımı oldukça zor olan pişmaniyenin 180 derece kaynatıldıktan sonra soğutma merdivenlerine aktarıldığını ve sıcaklığın 120-130 dereceler kadar düşmesini beklediklerini söyleyen Kar Pişmaniye İşletmecisi Uğur Üçcan, Ustalarımız elleri yana yana pişmaniyeyi harmanlıyor ve saatlerce inceltmeye çalışıyorlar. Emeği çok olmasına rağmen fiyatı da bir o kadar ucuz tutuluyor. Normalde fiyatlarımız daha pahalı olmasına rağmen fuara özel fiyatlar belirleyerek iki tanesi 5 TL gibi herkesin rahatlıkla alabileceği ucuz bir rakama satış yapıyoruz. Biz İzmitten fuara geldik ve bu fiyatlara İzmitte dahi pişmaniye bulamazsınız. İzmir halkı pişmaniyeyi çok sevdiği için şuanda 50 bin kutuyu buldum dedi.
BİR AİLE MİRASI
12 ayın on ayı ülkenin çeşitli yerlerindeki fuarlara katıldıklarını ancak İzmirlilerin diğer illere göre pişmaniyeye daha ayrı bir önem verdiklerini ifade eden Üçcan şunları söyledi: 21 yıldır düzenli olarak yaz kış fark etmeksizin İzmir fuarına katılıyoruz. İzmiri çok seviyoruz çünkü artık burası bizim ikinci memleketimiz oldu. Pişmaniyecilik bize babamızdan kaldı. Babam ise o yılların geleneği olarak babamın bir meslek sahibi olabilmesi için dayımın yanına çırak olarak verilmiş. Dayımın yanında iyi bir usta olduktan sonra da kendi işini kurmuş ve şuanda da biz işleri yürütüyoruz. Bizlerin bayrağını eğer çocuklarımız alırsa 4. Kuşak yetişmiş olacak.