- Gündem
- 12.08.2025 00:53
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, boşanma davalarında emsal bir karara imza attı. Sebepsiz yere ortak konutu terk eden kadın, boşanma sürecinde tamamen kusurlu sayılarak tazminat ödemeye mahkum edildi.
Yargıtay'dan boşanma davalarına ilişkin yeni bir emsal karar yayımlandı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin karara bağladığı olayda, sosyal medya üzerinden tanışarak evlenen çiftte kadının ailesi, ziyaret için çifti evinde ziyaret etti. Ancak ziyaretin üçüncü gününde kadın, haber vermeden ailesiyle birlikte memleketine geri döndü ve eşine artık istemediğini belirten mesajlar gönderdi.
Kadın, ayrıca eşinin önceki evliliğini kendisinden gizlediğini ve iş hayatıyla ilgili yalan söylediğini iddia ederek karşı dava açtı.
Erzincan Aile Mahkemesi’nde görülen davada, müşterek konutu haksız yere terk eden kadının evlilik yükümlülüklerine uymadığı ve ağır kusurlu olduğu tespit edildi. Mahkeme, çiftin boşanmasına karar verdi.
Buna ek olarak, kadın eşine 10 bin lira manevi tazminat ödemekle yükümlü tutulurken, kendi nafaka ve tazminat talepleri reddedildi.
Kadının istinaf talebi üzerine dosyayı değerlendiren Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, erkeğin yaşı, mesleği ve önceki evliliğini gizlediği; kadının ise eşine yönelik hakaretlerde bulunduğu gerekçesiyle, boşanma sürecinde her iki tarafın da eşit derecede kusurlu olduğuna hükmetti.
İstinaf kararına itiraz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a sevk edildi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yapılan temyiz incelemesinde istinaf mahkemesinin kararını hukuka aykırı bularak bozdu.
Yargıtay kararında, çiftin yaklaşık 3 ay evli kaldığı, kadının ailesinin yanına gitmesinin ardından eşine hakaret içeren mesajlar gönderdiği ve konutu terk ettiği vurgulandı.
İstinaf tarafından erkeğe yüklenen kusurların tanık beyanı veya başka bir delille ispatlanamadığına vurgu yapılan kararda, bu nedenle boşanmada hükme esas alınamayacağı belirtildi.
Kararda, "Hal böyleyken, erkeğe atfı kabil başkaca kusurlu bir davranışın varlığı da ispatlanmadığından, davalı karşı davacı kadının davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir." ifadeleri kullanıldı.
Kaynak : AA