Yasaya uymazlarsa ceza almazlar

Muhalif belediyeler sokak hayvanlarına ilişkin hazırlanan kanun teklifinin gereklerini yerine getirmeyeceklerini belirtirken, bu yaklaşımın yasal boyutunu ele alan Av. Öztürk, herhangi bir cezası olmayacağına dikkat çekti


  • Oluşturulma Tarihi : 30.07.2024 08:54
  • Güncelleme Tarihi : 30.07.2024 05:54
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Yasaya uymazlarsa ceza almazlar haberinin görseli
Yasaya uymazlarsa ceza almazlar haberinin görseli

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER Geçtiğimiz haftalarda insanlara karşı hayati tehlike oluşturdukları gerekçesi ile sokak hayvanları hakkında yeni düzenleme için Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişikliğe gidileceğini belirtmişti. Bu kapsamında AK Parti tarafından hazırlanan 17 maddelik yasa tasarısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’na sunuldu. Mecliste ve halk arasında büyük tartışmaya yol açan bu yasa teklifinin ilk 5 maddesi oy çoğunluğuyla kabul edilirken, Türkiye’nin çeşitli illerinde CHP’li belediye başkanları ve birçok muhalif belediye yasayı uygulamayacaklarını dile getirdi. Muhalif belediyelerin kararlarının yasal boyutunu değerlendiren İzmir Barosu Hayvan Haklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Aylin Aras Öztürk, “Belediyelerin sokakta yaşayan köpeklerin toplatılmasına ilişkin olan yasa maddesini uygulamaması halinde çarptırılacakları herhangi bir hapis cezası düzenlemesi yok” şeklinde konuştu.

BEDEL HAYVANLARA ÖDETİLİYOR

Gelinen noktayı yıllardır belediyelerin hayvanlara ayrılan bütçeyi başka alanlara harcamasına bağlayan Aras Öztürk, “Belediyelerin sokakta yaşayan köpeklerin toplatılmasına ilişkin olan yasa maddesini uygulamaması halinde çarptırılacakları herhangi bir hapis cezası düzenlemesi yok. Tüm Türkiye’de mevcut barınak kapasitesi 128.900 hayvan için. Bunlarda tamamen dolu. Ancak hapis cezası almasalar da herhangi bir saldırı durumunda özelikle kırsal bölgede yaşayanların tepkilerini alabilirler. Diğer yandan bahsi geçen 6 ay ila 2 yıl arasında hapis cezası aslında tamamen farklı bir konuyu kapsıyor. Bu ceza belediyelere hayvanların kısırlaştırılması, rehabilite edilmesi, sahiplendirilmesi, toplanması, bakim evi yapılması ve tedavi edilmesi için verilen ödeneğin, yalnızca hayvanlar için kullanılmaması durumunda uygulanacak olan bir ceza. Çünkü birçok belediye bu bütçeyi tamamen hayvanlara ayırmıyor, çoğu belediye bunun bir kısmını başka yerlerde harcıyor. Zaten bu yaşananların temeli buna dayanıyor. Hayvanları Koruma Kanunu çıkalı 17 sene oldu ve bu kadar zamandır hayvanlar kısırlaştırılsaydı şimdi bunları konuşmayacaktık. Çünkü sokak hayvanı popülasyonu kendiliğinden azalacaktı. Şu anda bedel hayvanlara ödetiliyor” diye konuştu.

YASA ÇIKMADAN HAYVANLAR ÖLMEYE BAŞLADI

Hükümetin, belediyeleri halkla karşı karşıya bıraktığını dile getiren Aras Öztürk, muhalif belediyelerin yasayı uygulamaması halinde, sokakların bazı provokatör hareketlenmelere sahne olacağını belirtti. Öztürk, “Bu yasayla birlikte halk içinde hareketlenmeler olmaya başladı. Zira hayvanların ‘ötanazi’ adı altında öldürülmesi bir nevi bu yasayla meşrulaştı. Bazı kişiler sokak köpeklerini zehirlemeye başladı. Daha yasa çıkmadan hayvanlar ölmeye başladı. Yine bu yasayla birlikte şu an mevcut barınaklarda hapsedilen yasaklı ırklar öldürülecek. Geçen hafta İzmir’de bir veteriner hekim bu yasayı uygulama düşüncesinin kendisinde yarattığı ruhsal sıkıntı nedeniyle intihar etti. Bu yasa hem halk arasında karmaşa çıkarırken hem de belediyeleri zor durumda bırakacak. Belediye başkanları zorda kalmamak adına şu yapılabilir: Barınaklar yapılana kadar 4 yıl içinde ayrılan bütçe tamamen köpeklerin kayıt altına alınarak aşılanması, kısırlaştırılması ve ardından yerine tekrar bırakılması ile aktif bir sahiplendirme kampanyasına harcanırsa devamında gerçekten hayvan sağlığına yaraşır şekilde barınakların yapılmasıyla birlikte kalan köpekler barınağa toplanmaya başlar. Bu 4 yıl içerisinde de popülasyon azalmış olur. Zaten mevcut yasa ile bile yasaklı ırklar, saldırgan ya da tehlikeli olanlar barınaklara yerleştiriliyor. Bu yasa çıkar çıkmaz toplama yapılması zaten imkansız zira hayvanları yerleştirecek barınak yok. Hayvanların barınaklar yapılmadan toplanması demek tamamen hayvanların katli demek ki bu sefer yine belediyeler ile bu yasaya tepkili olan halk karşı karşıya gelecek. Belediyeler doğru adımlar atmalı, bütçeleri gerçekten bu işi çözmek adına harcamalılar ve hiçbir sokak hayvanını dedikleri gibi ölüme göndermemeliler” ifadelerini kullandı.

KEDİ VE KÖPEKLERİMİ TESLİM ETMEM

İkamet ettiği sokakta yıllardır sokak hayvanlarını besleyen ve bakımını üstlenen Hayvansever Güler Güzelkan ise bu konuda yaptığı açıklamada “Söz konusu yasanın uygulanması halinde birçok sokak hayvanının telef olması yasal bir hale gelecek. Belediyeler yasayı uygulasa da ben çocuklarım gibi gördüğüm kedi ve köpeklerimi teslim etmem. Ayrıca bu yasa gündeme geldiğinden beri hayvanlara karşı yapılan saldırıların çoğaldığını görüyorum. Bu beni çok üzüyor. Onlar da bir can ve tıpkı bizim gibi yaşamaya hakları var. İnsanların hayvanları düşmanları gibi görmesi inanılır gibi değil. Bizim örf ve adetimizde buna yer yok. Süre halinde gezen köpeklere gelecek olursak uzmanların da belirtti gibi kısırlaştırma ile bu sorun can yakmadan giderilebilir” dedi.

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ