“Yeni bir depreme hazır değiliz!”

İzmir’de büyük depremin ardından başlatılan kritik yapı stoku mesaisinin kara kutu niteliğindeki sonuçları merakla beklenirken, İMO Başkanı Ayatar’dan çarpıcı değerlendirmeler ve korkutucu bir uyarı geldi


  • Oluşturulma Tarihi : 30.10.2021 08:20
  • Güncelleme Tarihi : 30.10.2021 08:20
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Yeni bir depreme hazır değiliz!” haberinin görseli
“Yeni bir depreme hazır değiliz!” haberinin görseli

ÇAĞLA GENİŞ - ÖZEL HABER

Depremin ardından İzmir’deki yapı stoku da tartışma konusu oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 4 Mart 2021’de kentteki mevcut yapı stokunun envanterini çıkartma kararı alarak TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi (İMO) ile protokol imzaladı. Depremden en çok etkilenen Bayraklı ilçesinde başlatılan çalışma kapsamında 33 bin 100 konutla ilgili saha ve arşiv çalışması tamamlandı. Çalışmanın sonuçlarına dair bilgi veren İMO İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, bölgede projeli bina sayısının beklenenden az olduğunu belirtti ve özellikle 1990-1994 yıllarında inşaat yapım kalitesinde düşüşe dikkat çekti. Kentin yeni bir depreme hazırlıklı olmadığının da altını çizen Ayatar, “İzmir merkezli bir depremi hala bekliyoruz. O zaman göreceğimiz kabus çok daha acı olacak” uyarısında bulundu.

PROJELİ BİNA SAYISI BEKLENENDEN AZ

Geçen yıl 30 Ekim’de yaşanan depremin aslında bir ‘uyarı’ olduğunu belirten Ayatar, “İzmir’in bu kabusu yaşayacağımızı biliyorduk. Hatta daha kötü senaryolar ifade ediliyordu. Aslında 30 Ekim 2020’de İzmir merkezinde beklenilen depremi yaşamadık. Uyarı depremi diyoruz buna. Ama uyarı dediğimiz depremde 117 canımızı kaybettik! İzmir’in yapı stokunun iyi durumda olmadığını hepimiz biliyoruz. Ama ‘hepsini yık yerine yenisi yap’ mantığı ekonomik açısında mümkün değil elbette. Akılcı da değil. O zaman bu binaları önceliklendirmemiz gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa tamamladığımız çalışma da buydu. Bayraklı bölgesinde bulunan 33 bin 100 konut arasından risk açısından önceliklendirme çalışması yaptık. 175 mühendis bu işin içerisindeydi. Çalışma sonucunda Bayraklı’da projeli bina sayısının beklediğimizden daha az olduğunu gördük. Özellikle 90-94 yıllarında inşaat yapım kalitesinde ciddi bir düşüş var” dedi.

ADIMLARIMIZ VAR AMA...

Bölgede çok sayıda binanın deprem yönetmeliğine uygun olmadığını vurgulayan Ulutaş, “İzmir merkezli bir depremi hala bekliyoruz. O zaman göreceğimiz kabus çok daha acı olacak. Bu depremden hiçbir ders çıkarmadık diyemem. Ama hala yapılması gerekenlerin gerisinde olduğumuzu söyleyebilirim. Yeni bir depreme hazır değiliz. Adımlarımız var ama hazır değiliz. Esas sorun sistemin kendisinde. Devletin bu yönde ciddi bir politika belirlemesi lazım... Sosyal devlet deyince insanlar hayal kuruyoruz diye görüyor bizi. Deprem vergilerinden bahsettiğimiz zaman siyaset yapıyor oluyoruz! Yapılar güvenli hale getirilsin dediğimiz siyaset yapıyor oluyoruz!” ifadelerini kullandı.

BAŞKA SORUNLARA SEBEP OLABİLİR

Bir çözüm olarak sunulan emsal artışı kararının ileride başka sorunlara sebep olabileceğinin de altını çizen Ayatar, “Bir mağduriyet var, görüyoruz ve biliyoruz. Emsal artışı ileriye yönelik ciddi sorunlar yaratabilecek bir çözüm. Diğer binalar ne olacak? Burada bir adaletsizlik söz konusu. Kent açısından da düzensizlik getirecek bir karar. Kamunun burada bir irade koyması çok önemli... Bu şu anda mağdur olanlarla sınırlı bir sorun değil. Çok daha büyük bir sorunla karşı karşıyayız. Dolayısıyla emsal artışının da tam bir çözüm olduğunu düşünmüyorum” açıklamasında bulundu.