Sayfa Yükleniyor...
EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu, gerçekleştiği basın açıklamasıyla 1 Ocak 2020’den itibaren geçerli olacak yeni elektrik tarifesini değerlendirdi
SULTAN GÜMÜŞ
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) açıkladığı ve 1 Ocak 2020’den itibaren geçerli olacak yeni elektrik tarifesinden, konutlarda enerji bedellerindeki yüzde 5,6’lık düşüş, dağıtım bedeline yüzde 10,6 zam yapılarak, sıfırlandı. Enerji üretim maliyetlerinde ortaya çıkan düşüşün faturaya yansıması engellenirken, dağıtım şirketlerinin payına yüzde 10,6 zam yapıldı. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu ise gerçekleştirdiği basın açıklaması ile yeni elektrik tarifesini değerlendirdi. EMO, EPDK’nın, tarife değişikliğine yol açan maliyet kalemlerini ve bu maliyetlerdeki değişimleri düzenli olarak kamuoyuna açıklaması gerektiğini belirtti.
YURTTAŞLARA YANSIMASINA ENGEL OLUNMUŞTUR
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu’nun açıklaması şöyle: “Elektrik faturalarının en temel bileşeni enerji bedelidir. Enerji maliyetlerinin düşmesi halinde bu bedelin faturalarda düşürülerek, yurttaşlara indirim olarak yansıması sağlanmalıdır. EPDK’nın yayımladığı yeni tarifeye bakıldığında tüm grupları için bir önceki tarife dönemine göre enerji bedelinde farklı oranlarda indirim yapıldığı görülmektedir. Alçak gerilimden enerji alan sanayi abonelerine uygulanan enerji bedeli yüzde 3,3 azaltılırken, ticarethanelerde yüzde 3,8, meskenlerde yüzde 5,6, Şehit Aileleri ve Muharip Malul Gazilere uygulanan tarifede yüzde 10,4, tarımsal sulamada yüzde 3,5 indirim yapılmıştır. Enerji bedelinde farklı oranlarda yapılan indirimler, dağıtım bedeline ise tüm tarife grupları için yüzde 10,6 zam yapılarak, yok edilmiştir. Fatura toplamının bir önceki dönemle aynı kalması sağlanarak, enerji maliyetlerindeki düşüşün yurttaşlara yansımasına engel olunmuştur.”
İZAHA MUHTAÇ BİR DURUM
Enerji maliyetlerinin düştüğü bir dönemde dağıtım bedellerinin yüzde 10,6 gibi yüksek bir oranda artmasının izaha muhtaç olduğunu kaydeden EMO, “Geçtiğimiz 3 ay içinde dağıtım maliyetlerinin bu kadar yüksek oranda artmış olması akla yatkın değildir. TÜİK verilerine göre; kasım ayı itibariyle Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksindeki yıllık değişim (bir önceki yılın aynı ayına göre değişim) yüzde 4,26 olarak gerçekleşmiştir. Dağıtım maliyetleri, 3 ay içinde yıllık üretici fiyatlarının 2 katını nasıl aşmıştır? Kaldı ki, enerji maliyetlerinin farklı abone grupları için nasıl farklı oranlarda düştüğü de belirsizdir. Özetle yeni tarifede elektrik dağıtım şirketlerinden gelen yüzde 10,6’lık artış talebinin, hesap oyunlarıyla zam yapılmadan tarifeye yansıtıldığı anlaşılmaktadır. Dağıtım bedelinin bir önceki tarifeye göre yüzde 10,6’lık zamlandırılması tarife yapısını da değiştirmiştir. Ekim-Kasım-Aralık 2019 döneminde konut faturalarının yüzde 51,3’ünü enerji bedeli oluştururken, bu oran yeni tarifede yüzde 48,4’e gerilemiştir. Dağıtım bedelinin faturadaki payı ise yüzde 29,4’den yüzde 32,5’e yükselirken, fon ve vergilerin payı ise yüzde 19,4’den, yüzde 19,1’e gerilemiştir. Konutlarda enerji bedeli üzerinden oransal olarak tahsil edilen Enerji Fonu, TRT Payı ve Belediye Tüketim Vergisi de otomatik olarak yüzde 5,6 oranında azalmıştır. Yeni tarifeyle enerji maliyetlerindeki düşüşün faturalara yansıtılmaması nedeniyle yurttaşlar açısından oluşan mağduriyet, fon ve vergilerden pay alan kamu kuruluşları açısından da mevcuttur” ifadelerine yer verdi.
YENİ TARİFE YAPISI VE TÜKETİCİ
Diğer tarife gruplarına bakıldığında şehit aileleri ve muharip malul gazilere uygulanan tarifede dağıtım bedeli payının yüzde 46,4’e yükselirken, temel unsur olması gereken enerji bedeli payının ise yüzde 35’e kadar gerilediğini açıklayan EMO, “Bu abonelere uygulanan fon ve vergilerin payı ise yüzde 18.1’de kalmıştır. Yeni tarife yapısıyla EMO’nun 4 kişilik ailenin asgari yaşam standardı için öngördüğü aylık tüketim olan 230 kilowatt saatlik (kWh) enerji için konut faturalarında toplamda değişiklik gözükmemesine rağmen, dağıtım bedeli için fazladan 5,1 TL tahsilat yapılacaktır. Dağıtım şirketlerine fazladan aktarılan bu 5,1 TL’nin, 4,7 TL’si enerji bedelinin azaltılmasıyla sağlanırken, geriye kalan 0,4 TL ise fon ve vergilerden kesilerek, dağıtım şirketlerine aktarılacaktır. EPDK’nın son olarak açıkladığı Ekim 2019’da gerçekleşen aylık toplam 4.277.582.280 kwh’lık konut tüketimiyle hesap yapıldığında, dağıtım bedeli olarak tüm hanelerden aylık 94 milyon 192 bin TL’lik fazladan tahsilat yapacağı hesaplanmaktadır. Hanelerin tüketimin yalnızca yüzde 22’sinin oluşturduğu göz önüne alınırsa, dağıtım şirketlerine aktarılan miktarın çok daha büyük olduğu söylenebilir” cümlelerine yer verdi.
KAMU YARARI GÖZETİLMELİ
Mevzuat gereği EPDK’nın tarifeleri maliyet temelli olarak belirlemesi gerekirken, maliyetlerinden bağımsız olarak; dağıtım bedelinde talep edilen zam oranını tutturmak için enerji bedelinde rakamsal oynamalar yapmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen EMO, açıklamasını şöyle sonlandırdı: “Enerji maliyetleriyle ilgisi giderek azalan bu tarife düzenlemelerinin ekonomi üzerinde kalıcı hasarlara yol açması kaçınılmazdır. EPDK, tarife değişikliğine yol açan maliyet kalemlerini ve bu maliyetlerdeki değişimleri düzenli olarak kamuoyuna açıklamalıdır. Enerji yönetimi, kısıtlı kaynaklarımızı en iyi şekilde değerlendirecek, kamu yararını esas alan siyasi ve ticari müdahalelerden uzak bir yapıya bırakılmalıdır. Ekonominin temel girdisi olan elektrik fiyatlarının dağıtım şirketlerinin günübirlik kâr taleplerini karşılamaya odaklanan politikalar yerine, kamu yararı gözetilerek belirlenmesi çağrımızı tekrarlıyoruz.”
Haber Merkezi