- Gündem
- 15.05.2025 00:56
Temmuz ayı meclis toplantısında konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler, 24 Haziran seçimlerinin ardında yeni kurulan kabinenin Türkiye’nin kronik sorunlarına çözüm üretebileceğine inandıklarını söyledi
YUSUF ÇAĞIRTEKİN
İzmir Ticaret Odası(İZTO) Temmuz ayı olağan meclis toplantısı önceki gün saat 16.30’da İzmir Ticaret Odası’nda gerçekleştirildi. Geçirdiği bel fıtığı ameliyatı nedeniyle İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener meclis toplantısına katılamazken, İZTO üyelerine hitap eden İZTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler, 24 Haziran’da yapılan seçimler sonucunda Türkiye için siyasi ve bürokratik anlamda köklü değişiklikler getiren yeni bir dönem başladığını kaydetti. Seçimlerin ardından iş dünyası olarak bir an önce ekonomi gündemine dönülmesini beklediklerini ifade eden Kızılgüneşler, “Yeni kabine Türkiye’nin kronik sorunlarına çözüm üretebilme potansiyeline sahip, yetkin isimlerden oluşmaktadır. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasında ekonomide istikrarın ve piyasalarda güven unsurunun önemini her fırsatta dile getiriyoruz” dedi.
“GÜVEN MESAJI VERİLMELİ”
Yeni hükümetin atması gereken bir takım adımlar olduğunu da belirten Emre Kızılgüneşler, “Öncelik olarak cari açık, üretim, istihdam, büyüme, iç ve dış borç stoku, ihracatın arttırılması ekonominin temel göstergelerinde iyileşme sağlayacak adımların atılması gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yatırım ortamının süratle iyileştirilmesini, iş dünyasının beklediği yapısal reformların hızlandırılmasını, ihracat ve üretim odaklı sektörel gelişme stratejileri doğrultusunda yabancı yatırımların yeniden ülkeye çekilmesini ve her şeyden önce şu anda Türkiye’yi dikkatle izleyen uluslararası piyasalara çok net güven mesajlarının verilmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
“HÜKÜMETİN YANINDA OLACAĞIZ”
Seçimlerin ardından oluşan yeni hükümetin yanında yer alacaklarını belirten Emre Kızılgüneşler, “Kamu alt ve üst yapı yatırımları devam ederken Türkiye’nin büyüme temposunun artması yönünde üretken yatırımların önünü açacak yeni teşvik sistemlerinin süratle devreye alınması, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri zorlayan başta enerji olmak üzere girdi maliyetlerinin ve vergi yüklerinin azaltılması konusunda adım atılmasını gerekli görüyoruz. İş dünyası olarak önümüzdeki süreçte bizler de elimizden gelen gayreti göstererek yapılan her doğru iş ve alınan her doğru kararda hükümetimizin yanında olacağız. Gerektiğinde de beklenti ve görüşlerimizi her ortamda dile getireceğiz” ifadelerini kullandı.
“PROAKTİF ÇALIŞMALAR”
Temel ekonomik sorunların içinde en önemli sorunların başında cari açık olduğunu ifade eden Emre Kızılgüneşler, “IMF, OECD ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların Türkiye’nin ekonomik büyümesine ilişkin yüzde 4 ila yüzde 5 arasında çeşitli öngörülerde bulunduk. Önerimiz; yeni ekonomi yönetiminin reel sektör dostu ve dijital kalkınma odaklı olması. Biyoteknoloji, nanoteknoloji, genetik, yapay zekâ araştırmaları ve yatırımları, ilk planda düşünülmeli” dedi. Dijital ekonomiyle ilgili çalışmaların hızlandırılması gerektiği konusunda da bir takım açıklamalarda bulunan Kızılgüneşler, “Dijital ekonomi genç ve dinamik bir nüfus gerektiriyor. Ancak bu nüfusu dijital ekonominin ihtiyaçlarına hazırlayan bir eğitim veremiyoruz. Türkiye’nin en güzide eğitim kurumlarından birine sahip olan bir oda olarak; bu konuda da elimizi değil bedenimizi taşın altına koymaya hazırız. Endüstri 4.0 konusunda İzmir Ticaret Odası olarak daha proaktif çalışmalar yapmalıyız. Dijital dönüşüm İzmir’den başlayabilir" değerlendirmelerinde bulundu.
“YATIRIM ORANI İYİLEŞTİRİLMELİ”
Ekonomi gündemiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Ere Kızılgüneşler İZTO’nun kısa ve orta vadeli beklentilerini paylaştı. Kızılgüneşler, “Siyasi istikrar, güçlü hükümet, uyumlu ekonomi yönetimi, güven ortamı ve ekonominin bir numaralı ana gündem maddesi haline gelmesi en öncelikli beklentimizdir. Mali disiplinin devamı sağlanmalı, bütçe dengesi gözetilmelidir. Ülkemizin kronik problemleri olan enflasyon ve faizin aşağı çekilmesi, tasarruf açığının kapatılması ve cari açığın finansmanı konusunda kalıcı adımlar atılmalıdır. Döviz kurundan kaynaklanan zararların en aza indirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Yatırım ortamı iyileştirilmeli ve uluslararası piyasalara güven mesajları verilmelidir. Eğitim, hukuk ve vergi başta olmak üzere yapısal reformlar hayata geçirilmelidir. İhracatın arttırılması, ülkemizin en öncelikli gündem maddelerinden bir tanesi olmalıdır. Ülkemizde, ithalat girdi bağımlılığı azaltılarak, katma değeri yüksek ürün üretimi ve ihracatı teşvik edilmelidir. Yüksek teknoloji içeren ürünlerin imalat sanayi ihracatı içinde yüzde 4,1 olan payı aşamalı olarak yüzde 10’lara çıkarılmalıdır. 2009 yılında yüzde 0,81 olan küresel mal ihracatındaki payımızı 2017’de yüzde 0,89’a yükselttik. En az yüzde 1,5 pay almak için ihracatımızı geliştirmeliyiz. İhracatımızın yüzde 50’sini yaptığımız AB ile üyelik süreci hızlandırılmalı, Gümrük Birliği Anlaşması güncellenmelidir. Enerji başta olmak üzere girdi maliyetleri ve vergi yükleri azaltılmalıdır. Bürokrasi azaltılmalı ve iş yapmak için atılan her adım kolaylaştırılmalıdır. Piyasayı canlı tutmak amacıyla taşıt ve tüketici kredilerine yönelik uzun ödeme vadelerine yönelik çözümler yaratılmalıdır.” şeklinde konuştu.
POTANSİYEL YÜKSEK
İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası ve Ege İhracatçı Birlikleri ile birlikte Seracılık İhtisas OSB kurmak üzere çalışmalara başladıklarını da belirten Kızılgüneşler, “Türkiye’ye örnek olacak bir yatırıma imza atacağımıza inanıyoruz. Müteşebbis heyetin oluşturulması için çalışıyoruz. İzmir ve Ege Bölgesi’nin muazzam bir tarımsal potansiyeli var. İzmir’in yıllık 15 milyar TL’nin üzerindeki tarımsal üretim değerini ve 2,3 milyar dolarlık ihracat çıtasına daha yükseklere taşıyabilir; sütten enginara kasımpatıdan incire kadar lider olduğumuz ürünleri yüksek katma değerle taçlandırabiliriz” ifadelerini kullandı.
YÜZDE 13’Ü İZMİR
İzmir’in her geçen gün yatırımcı çekmeye devam ettiğini de dile getiren Kızılgüneşler, “Kentimizde uluslararası sermayeli şirketlerin sayısı 2.633’e yükseldi. 2018 yılının ilk 5 ayında ihracatımız geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 17 artarak 9 milyar dolara ulaştı. Türkiye ihracatının yüzde 13’ünü biz karşılıyoruz ve ihracatçı firma sayımız geçen yıla oranla yüzde 4 arttı. Kentimizden merkezi bütçeye aktarılan vergi geliri 2018 yılı Mayıs ayında 27,1 milyar TL’yi aştı. Ülke genelinde toplam tahsilatın yüzde 10,75’ini karşıladık. İzmir ve etrafında büyük yatırımlar devam ediyor. İstanbul-İzmir Otoyol Projesi’nin yüzde 90’lık kısmı tamamlandı. Dev otoyol 2019’da açılacak. Petkim tarafından Aliağa Nemrut Körfezinde gerçekleşecek liman projesine ÇED onayı verildi. İzmir’de yerli otomobili üretmeye talibiz. Bunun için tecrübemiz, alanımız, kısacası her şeyimiz var” diye konuştu.