- Gündem
- 10.05.2025 11:50
İnsan enerjisinin 60 MHznin altına düşmesinin öldürücü hastalıklara yol açtığını belirten Prof.Dr. İbrahim Uslu, candida mantarlarını engelleyebilmek için çiğ beslenmeye önem vermek gerektiğini söyledi
NİLGÜN TAZE / ÖZEL HABER
Raw Food yani çiğ beslenme, bir beslenme şeklinden çok bir yaşam felsefesidir. Bu nedenle Raw Food, ilk insanların ateşi bulmadan önce uyguladıkları beslenme şekli gibi olduğu için öze dönmek olarak değerlendirilir. İnsanın kendini yeniden tanıması ve vücudunu arındırması olarak da düşünülen Raw Food, çiğ sebze, meyve, kuruyemişler ve yağlı tohumların tüketimine dayalıdır. Besinlerin pişirilmesiyle enzim aktivitelerinin öldüğüne inanan felsefede, pişen besinlerle hem sindirimde hem de kullanımda istenilen faydanın sağlanamayacağını düşünülür. Raw Foodta proteinli besinler ve hayvansal gıdalar tüketilmez ve besinler en fazla 40-45 dereceye kadar ısıtılarak pişirilir. İnsanın yediği besinlerin enerjisini taşıdığını ve bu nedenle besin seçimlerine son derece dikkat edilmesi gerektiğini açıklayan Gazi Üniversitesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. İbrahim Uslu, Her şeyden önce lütfen yazımı sonuna kadar okuyun, ilk başları biraz sıkıcı bulacaksınız ama sonuna doğru sağlıklı olmanızı sağlayacak güzel bilgiler edineceksiniz. Evrende insan, hayvan, canlı ya da cansız ne varsa her şey enerjidir. Enerjisi olan her şey ışın çıkarır. Her ışın dalga halinde yayılır. Dolayısıyla biz insanlar aynen denizde olduğu gibi çıkardığımız dalgalar halinde yayılan ışınla enerjimizi kaybederiz. Yiyeceklerimizin de biraz evvel söylediğimiz gibi enerjisi vardır. Işın yayımlayarak kaybettiğimiz enerjiyi tekrar yediklerimizle geri kazanırız. Neleri yersek, sonuçta yediklerimizin toplam bileşiminden oluştuğumuz için oyuz dedi.
NE YERSEK OYUZ
Yenilen abur cuburların enerjisinin yok denecek kadar az olduğunu açıklayan Uslu, şu ifadeleri kullandı: Neleri yersek onların toplamıyız, yediklerimizin enerjisini harcayarak, yani ışınım şeklinde geri vererek varlığımızı sürdürürüz. Yayınladığımız enerjinin miktarını frekans dediğimiz bir birimle ifade ederiz. Bir göle attığımız taşlar sonucunda dalgalar oluşur, attığımız her taş bizim enerjimizi ifade eder. Diyelim ki her saniye de bir taş atarsak daha fazla dalga çıkarırız ve bir süre sonra artık atacak taşımız yani enerjimiz kalmayınca artık dalgamızda yok olur. Frekansın birimi hertzdir (Hz). İnsanoğlunun bedeninin 62 78 Megahertz (MHz) civarlarında bir frekansı vardır. Enerjisi çok yüksek gıdalar yediğimizde frekansımızı da artırmış oluruz. Ancak 60 MHznin altına düşerse enerjimiz, o zaman grip ve nezleye daha sık yakalanırız. Daha alt seviyeler daha büyük hastalıklara işaret eder.
ÇİĞ BESİN MUCİZESİ
Besinleri çiğ olarak tüketmenin son derece faydalı olduğunu yüksek ısıya tabi tutmanın besin değerlerini önemli ölçüde yok ettiğini belirten Uslu, Çip besinin bize kazandıracağı enerji her zaman daha yüksektir. 120 derecenin üzerinde bir sebzeyi uzun bir süre pişirme sonucunda artık enerjinin önemli bir kısmı yiteceğinden adeta saman yemiş gibi oluruz, bize doğru dürüst enerji kazandırmaz. Hele düdüklü tencerede 200 derecede pişirdiğimizde iyice enerjisi yiter. Sağlıklı olmamız için yiyeceklerimizin her gün yaklaşık yüzde 65ini çiğ olarak tüketmeliyiz ki enerjimiz bol olsun yani frekansımız yüksek. Teorik olarak, bedenimizin frekans oranını 60 MHzin üzerinde tutabilirsek, hemen hemen hiç hasta olmayız açıklamasını yaptı.
CANDİDAYA DİKKAT
Candida mantarlarının kasların içinde kireçlenmeler yaparak kasların kalitesini işlevsiz kılarak güçsüzlüğe yol açtığını belirten Uslu, Ancak eğer içimizdeki candida mantarları iyice her tarafa yayılmış ve gelişmiş ise biz ne kadar enerjisi yüksek gıdalar tüketirsek tüketelim, tüm aldığımız enerjiyi bizden evvel onlar tüketeceğinden frekansımızı yeterli seviyeye artıramamış olur ve bu yüzden hastalıklara yakalanarak kendi kendimizin ölümüne neden oluruz. O halde bir taraftan enerjisi yüksek gıdalar yiyeceğiz ama o yediğimiz gıdalar candidaların beslenmesine yönelik gıdalar olursa şeker, ekmek, salam sosis gibi işlenmiş gıdalar, candida mantarlarını besleyeceğinden bize fayda yerine zarar getirecektir. Sağlıklı yani candida mantarlarını beslemeyen gıdaları mümkün mertebe, çiğ tüketmemiz gerekir.
TİTREŞİM VE SALINIM
Uslu, titreşim ve salınım isimli frekansı belirleyen iki unsur bulunduğunu ve bu iki unsurun güçlü kalabilmesi için sağlıklı besinler tüketilmesi gerektiğini vurgulayarak, Şimdi düşünün, keman ayni keman ama çalan ustalar farklı. Birisi kemanın teline parmaklarını basarken parmaklarını öyle bir titreştiriyor ki çıkan müzik bizi mest ediyor diğeri ise tele doğru dürüst bile tele basamayan bir acemi, kemanın telinin titreşimini duyamıyoruz bile. Yine kemanı çalarken kullanılan yay çok eski ise ve yayın kemanın tellerine gerekli olan salınım, çalan çok usta birisi olmasına rağmen iyi bir şekilde sağlanamıyorsa o zaman kemanın sesi kulağımıza hoş gelmez. O halde olay keman dünyanın en iyi kemanı da olsa, onu çalanın ustalığı. Yani teldeki parmakların titreşimi ile birlikte, yayın kalitesi sonucu telde yarattığı salınım ses dalgalarının kulağımıza hoş gelmesini sağlıyor. Vücudumuzda kaslar da bir keman telinin daha fazla titreştiği ve salındığı gibi frekansımızı belirleyen unsurlardır şeklinde konuştu.
KAS GELİŞİMİ
Düzenli spor yapmanın kasları güçlendirerek insan frekansını güçlendirdiğini ifade eden Uslu, şu açıklamaları yaptı: Yine candida mantarları kaslarımızın içinde kireçlenmeler yaparak kasların kalitesini işlevsiz kılabilirler. Demek ki sağlıklı gıdalarla birlikte, vücudumuzun kaslarını da güçlendirmemiz, frekansımızı yükseltmemizde önemli bir unsurdur. Etrafımızda cep telefonlarından, cep telefonu antenlerinden ve benzeri elektronik aletlerden gelen enerji dalgaları vücudumuzun doğal akışındaki enerjimizin bozulmasına yol açar. Eğer enerjimizin doğal akışını, uzun süreli olarak bozulmaya maruz bırakırsak, bu durum çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bilgisayar ekranına çok uzun süre baktıktan sonra bazen baş ağrısı ve göz yorgunluğu yaşamamızın sebebi budur. İşte burada da çevremizden bize zarar verecek elektronik aletlerden gelen kirliliği çoğu zaman kaslarımızın güçlülüğü engeller. Hepinizi çok seviyorum, sağlıklı ve mutlu ve yaşamanız dileklerimle.