Yeni varyantlara karşı “MRNA aşıları” etkili

YUSUF ÇAĞIRTEKİN - ÖZEL HABER

Kovid-19 enfeksiyonu ile mücadele kapsamında aşılama çalışmaları Türkiye’de tüm hızıyla sürerken, aşı konusunda tartışmalar da bitmek bilmiyor. Virüse karşı yüzde 90’ın üzerinde koruyuculuk oranı yakalayan ve bir MRNA aşısı olan BionTech firmasının çıkardığı Comirnaty aşısı son günlerde ortaya çıkan Delta varyantına karşı da koruyuculuk oranı oldukça yüksek gibi görünüyor. Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ve Türk Tabipler Birliği (TTB) Kurultay Delegesi Uzm.Dr. Mustafa Torun, varyantlara karşı BionTech’in aşısının yüzde 70’lere yakın koruyuculuk oranı yakaladığını, bunun da oldukça önemli ve altının çizilmesi gerektiğini dile getirdi. Dr. Torun ayrıca aşılamalarla birlikte toplumda rehavet havasının etkili olmaması gerektiğini belirterek, virüse karşı maske, mesafe ve hijyen kurallarının elden bırakılmaması bu konunun kamu spotları ile devamlı belirtilmesi gerektiğini dile getirdi.

ANTİKOR YANITI ÇOK FAZLA

Toplumun tümünün henüz aşılanmamış olduğunu ve bunun ciddi bir handikap oluşturduğunu bildiren Uzm.Dr. Mustafa Torun, “Toplumun yüzde 70’i" aşılanmadığı sürece hedeflerimize ulaşamayız.. Devreye yeni varyantlar girer. Şu an virüs koşuda çok önde gidiyor. Bizlerin biran önce öne çıkması gerekir. Bunun için önlemlerin yanında, sağlık bileşenlerinin de devreye girerek toplumun bir an önce aşılanması şarttır. Şimdilik aşı hedeflerimize ulaşamadık. Halâ geriyiz. Aşı seferberlik içerisinde olur. Bunun için de yine tekrarlıyorum bütün sağlık bileşenleri el ele, omuz omuza vermesi gerekir. Taşın altına herkesin elini koyması gerekir. Bu bir adettir. Bu şekilde toplumun büyük bir kısmı kısa zamanda aşılanabilir. Peyderpey aşılamalar sonucunda istediğimiz aşılama rakamlarına maalesef tam ulaşamadık. BionTech mi? Sinovac mı? sorusu halen gündemdedir. CoronaVac aşısının hepimizde biliyoruz ki antikor yanıtı son derece zayıftır. Salgın şiddetlenmeden ve başlangıçta etkili olabilirdi. Şu an varyantlara etkisi tartışmalı. Uygulamanın bilimsel olmayıp siyasi bir karar olduğunu düşünüyorum. Yine de ölüm ve hastanede kalış sürelerinde belirgin azalma sağladı. Biz her zaman daha etkinliği fazla olan BionTech aşısını tercih ettik. BionTech bir MRNA aşısıdır. Antikor yanıtı çok çok fazla. Varyasyonlara karşı da çok etkili. Dolayısıyla kişide çok belirgin bir allerji ve özbağışıklık(otoimmünite) yoksa BionTech'in aşısına öncelik verilmesi gerekir. İki doz Sinovac aşısı olanlara şunu söyleyebilirim; Sinovac’ın antikor üretme düzeyi düşük olduğu için, en az üç aylık süreçte ya da doğrusu 6 aylık süreçte BionTech aşısını yaptırmasını öneriyoruz. Ama iki doz BionTech'in aşısı olanlar ancak 1 yıl sonra 3. doz aşı olması gerektiğini savunuyoruz. Bu konuda yayınlar yeni yeni çıkmaya başladı. Henüz elimizde geniş bir yayın dizisi yok. Zamanla sonuçlar elimize geldikçe göreceğiz ve tavrımızı belirleyeceğiz” dedi.

AŞI KİŞİLERİN DEĞİL, KAMUNUNDUR

Sağlık sektörünün giderek ekonomik girdiler çerçevesinde oluşan ve neoliberal politikaların merkezine giren bir sektör haline geldiğini ifade eden Dr.Torun, 3. doz ile ilgili tartışmalara ise şu yanıtı verdi: “Bugün artık sağlıkta da önemli olan kâr olduğu için, aşı konusunda firmalar arasında ekonomik bir savaş yaşanmasını doğal karşılıyoruz. 3. doz aşılar konusunda da bu savaşların yaşandığına dair bilgiler geliyor. 3. dozlar konusunda bilimsel veriler daha yeni yeni çıkıyor. Bu konuda net bir kanıya varılıp, yapılması gerekiyor diye kesin bir hüküm vermek doğru değildir. Aşılar evrensel ve yaşamsaldır. Aşılar kişinin ve bireyin değil, kamunundur. Aşı tüm dünya insanlarının hakkıdır. Tüm dünya insanları biran önce aşılanmalıdır. Fakat aşı milliyetçiliği devreye girdiği için aşılama konusunda maalesef dünya sınıfta kaldı. Dünyada toplu aşılama olmadığı için COVAX örgütü kuruldu. Fakat bu örgüt de bu soruna çare olamadı. Dolayısıyla virüs şu anda maratonda önde koşuyor. Mutasyonlar yaptı. Bu mutasyonlar da yeni mutasyonlara gebedir.”

AÇILMAMIZ SİYASİ VE EKONOMİKTİR

Varyantlara karşı aşıların koruyuculuk oranını değerlendiren Torun, “Şu anda gündemimizde önemli olan Delta ve Delta Plus Varyantıdır. Her iki varyantta çok önemli sorunlardır. Bu varyantlara da Sinovac gibi inaktif aşıların çok az etkili kaldığını, MRNA aşılarının ise varyantlara karşı da son derece etkili olduğu gözleniyor. Bu varyasyonlara karşı yüzde 60-70 arasında koruyuculuk sağlıyor. Virüs ileride gücünü bu aşıların da etkisiz olması yönünde kullanacak. Daha tehlikeli varyasyonlar da gündemimize girebilir. Bunun için hızlı bir şekilde tüm dünya halklarının bir an önce aşılanması şarttır. Umarım bu açılım ile birlikte kışa kalmadan bir daha kapanma dönemi yaşamayız. Çünkü açılmalarla birlikte maske, mesafe ve hijyen kurallarını maalesef geri plana aldık. İnsanlar ‘Maskeye ve mesafeye ne gerek var’ diyebiliyor. Aşılandık diye rehavete kapılmayız umarım. Benim tahminim bu şekilde gidersek, kışa girmeden tekrar tepe noktayı görür ve kapanmalar tekrar başlar diye düşünüyorum. Turizm sektöründeki hareketlenmeler ile Rus turistlerinde gelmesi ile tehdit arttı. Rusya’da tekrardan ölümler başladı. Açılmamız bilimsel verilmiş bir karar değil” ifadelerini kullandı.