Kurban Resmi

Yeni yönetmelik uygulanabilir değil

Geçtiğimiz haftalarda yayınlanan “Sağlık Meslek Mensuplarının Serbest Meslek İcrası Hakkında Yönetmelik” tartışma yaratmaya devam ederken; uzmanlar yönetmeliğin uygulanabilir olmadığına dikkat çekti

  • Oluşturulma Tarihi : 21.04.2025 08:53
  • Güncelleme Tarihi : 21.04.2025 08:53
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Yeni yönetmelik uygulanabilir değil haberinin görseli

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER/ Sağlık Bakanlığınca hazırlanan “Sağlık Meslek Mensuplarının Serbest Meslek İcrası Hakkında Yönetmelik” 29 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlandı. Yeni düzenlemeyle birlikte dil ve konuşma terapisti, diyetisyen, ebe, ergoterapist, fizyoterapist, hemşire, hemşireliğe eş değer sağlık memuru, klinik psikolog, odyolog ve podologlar’ın Sağlık Bakanlığı’ndan alacakları ruhsat ile mesleklerini serbest olarak icra edebilecekleri bildirildi. Yönetmelik ile birlikte uygulanacak maddeleri değerlendiren söz konusu meslek grupları, yönetmeliğin uygulanma biçiminin yanlış olduğunu belirterek, ilerleyen süreçte olumsuz etkiler yaratacağını dile getirdi. 

METİN OLATAŞ: SORUN UYGULAMADA

Yayımlanan yönetmeliğin psikoloji lisans mezunlarının serbest meslek icra etmesinin önünü kapattığını vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Metin Olataş, “Mesleğin içinden biri olarak, böyle bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu kabul etmekle birlikte, uygulama biçiminin ciddi sorunlar taşıdığını düşünüyorum. Mevzuatın hazırlanışı ve yürürlüğe konuluş şekli, birçok meslektaşımı olduğu gibi beni de mağduriyet riskiyle karşı karşıya bıraktı. Bu düzenlemenin pozitif tarafı, psikoloji alanında yetkin olmayan kişilerin etik dışı şekilde hizmet sunmasının önüne geçme çabasıdır. Bu önemli bir adımdır. Ancak öbür yandan, lisans düzeyindeki psikologların tümünü dışarıda bırakmak, geçmişte bu alanda çalışmış ve çalışmakta olan uzmanları yok saymak anlamına geliyor. Ne bir geçiş süreci tanımlandı ne de mevcut çalışanlara dair net bir yol haritası sunuldu. Bu da alanda karmaşaya yol açıyor. Bu türden bir karar, mesleki alanın güvenilirliğini zedeleyebilir. Danışanlar açısından da kafa karışıklığı yaratır; kime başvurulacağı, kimlerin bu hizmeti verebileceği gibi temel soruların cevabı bulanık hale gelir. Ayrıca, psikolojik hizmet sunumunda denetimsizliğin artması ve etik dışı uygulamaların yaygınlaşması gibi riskler de doğabilir” açıklamasında bulundu. 

OLATAŞ: REVİZE EDİLMESİ GEREKİYOR

Yönetmelik dolayısıyla yaşanabilecek sıkıntıların önüne nasıl geçilebileceğine dikkat çeken Olataş, “Bu durumun önüne geçmek için atılması gereken ilk adım, adil ve öngörülebilir bir geçiş sisteminin kurulmasıdır. Mevcut mezunlara objektif kriterlerle bir ruhsatlandırma süreci sağlanabilir. Aynı zamanda, psikoloji mesleğini çerçeveleyen kapsamlı ve açık bir meslek yasasına duyulan ihtiyaç da artık ertelenmemeli. Kısacası, düzenleme niyet olarak anlamlı olsa da mevcut haliyle birçok meslektaşımızı sistemin dışına itiyor ve alanda uzun vadeli sorunlara neden olabilecek bir tablo oluşturuyor. Bu nedenle, mevcut yapının yeniden ele alınarak daha kapsayıcı ve planlı bir şekilde revize edilmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.

DERYA ZÜNBÜLCAN: RUHSATLAR İPTAL OLACAK

Bu yönetmelikle birlikte önceden alınmış ruhsatların kazanılmış hak olarak kabul edilmeyeceğine değinen Fonksiyonel Tıp Diyetisyeni Derya Zünbülcan, “Eskiden belediyeden ruhsat alınıyordu ancak şu an sağlık bakanlığına bağlandığımız için o ruhsatlarımız iptal olacak. Yani yeniden bir ruhsat süreci içerisine girilecek. Bu kapsamda aslında sağlık bakanlığına bağlanmamız kıymetli ama bazı maddeler için düzenleme bekliyoruz çünkü bunlar bize sıkıntı çıkarıyor. Örneğin danışanımızın yağ ve kasını ölçtüğümüz vücut analiz cihazı yerine baskül kullanılmalı denmesi biraz zorlayıcı. Fakat bunların kullanılabileceği önünde söylemler de var. Yani bizim de kafamız karışık. Dolayısıyla şöyle diyebiliriz sağlık bakanlığına bağlanmamız olması gerekendi. Tabi burada esas önemli olan biz diploması olan diyetisyenlerin bu şekilde denetlendiği gibi diploması olmayan, birkaç günlük sertifika programlarıyla beslenme anlatan sosyal medya uzmanlarının da denetlenmesi. Çünkü yetkinliği olmadan insanların sağlığını bozmak pahasına öneri sunan çok fazla “sahte uzman” var. Bakanlıktan en kısa sürede bununla ilgili bir düzenleme de bekliyoruz. Dilerim bu denetimler diplomasız kendine uzman diyen sahte uzmanlara da olur” açıklamasında bulundu.

STANDARTLARA ERİŞMİŞ BİR SİSTEM HALİNE GELDİ

İsminin kullanılmasını istemeyen özel bir fizyoterapist merkezinin sahibi ise yeni yönetmelik hakkında, “Yasalar dahilinde daha kontrol edilebilir ve standartlara erişmiş bir sistem haline geldi. Önceleri bazı meslektaşlarımız etik dışı uygulamalar yaparken ve bu kontrol edilemezken daha denetlenebilir bir sistem kuruldu. Yeni yönetmelikle daha geniş kapsamlı hizmetler verebileceğiz. Yani mezunu olduğumuz okulun eğitimini artık daha geniş kapsamda uygulayabileceğiz. Gelişmiş ve gelişmekte olan dünya ülkelerinde halk hem direkt fizyoterapiste erişerek sağlığına daha kolay şekilde kavuşuyor hem de aldıkları eğitim içerisinde öğrendiklerinin tamamını uygulayabiliyorlar. Bu yönetmelik olumlu yönde atılmış bir adım ancak hala yeterli değil. Umarız ilerde gelişmiş dünya ülkelerindeki standartları yakalar ve bizim için olumlu bir başlangıç olur. Ancak bu yönetmelikte psikolog ve çocuk gelişimcilerin bazı açılardan mağdur edildiğini düşünüyorum. Umarım onlar içinde daha adaletli bir düzenleme olur” dedi. 

ASLI MACİT: PSİKOLOJİNİN ÇOK ALANLI YAPISI YOK SAYILIYOR

“Yönetmelik ile birlikte psikologların yalnızca “klinik psikolog” unvanıyla serbest çalışabilmesinin önü açılırken, psikolojinin çok alanlı yapısı yok sayılıyor” diyerek sözlerine başlayan Uzman Psikolog Aslı Macit, “Oysa psikoloji; gelişim, endüstri, bilişsel, adli, çevre, spor gibi birçok alt disiplini kapsayan, sağlıkla sınırlı olmayan toplumsal bir bilimdir. Klinik dışında diğer alanları bypass eden bu yaklaşım, yalnızca meslektaşlarımızı değil, hizmete erişmeye çalışan bireyleri de mağdur etmektedir. Klinik dışı uzmanlıkları dışlayan bu yönetmelik, eğitimini tamamlamış binlerce psikoloğu mesleğini yapamaz hâle getirirken, toplumun psikolojik destek alma hakkını da sınırlandırıyor. Kırsal bölgelerde ya da dezavantajlı gruplarda hizmet erişimi daha da zorlaşacak; bu da danışanları etik dışı, güvencesiz uygulamalara yönlendirecek. Yönetmeliğin olumlu görülebilecek yanı, belirli alanlara standart getirerek denetimsizliği azaltma iddiasıdır; ancak bu, alanı tanımadan yapılan bir müdahale olduğunda amacının tersine işler. Psikolojiye dair düzenleme çabası, kapsamı daralttığı ölçüde sorun yaratır” ifadelerini kullandı. 

MACİT: PSİKOLOJİ MEZUNUNUN AKIBETİ BELİRSİZ

Macit, yönetmek sebebiyle psikoloji mezunlarının meslekî akıbetinin belirsiz olduğunu dile getirdiği konuşmasında: “Alanları çoğaltmadan, tanımadan ve güçlendirmeden getirilen her düzenleme, kısa vadede hizmeti, uzun vadede ise bilimi çoraklaştıracak; klinik dışı müdahale yapan uygulayıcı lisans mezununu geçim sıkıntısına sokacaktır. Değer üreten birçok kişi sitemin dışına itilecektir. Meslekî çeşitlilik korunmadıkça, bu daralmanın dalga dalga hepimize zarar vereceği açık. Elbette bir mesleğin denetlenmesi ve belirli standartlara bağlanması önemli. Ancak bu, mesleğin doğasını yurtdışı uygulamalarını bilen kişiler tarafından yapılmalı. Belirli bir yönetmelik var onu herkese uygulayacağız değil meslek neyi gerektiriyorsa fayda odaklı yol izlenmelidir” 

ÖZLEM SENA DEPECİK: YENİ ZORLUKLAR KAPIDA

Psikolog Özlem Sena Depecik ise mesleki hayatta yaşadıkları zorluklara bir yenisinin daha eklendiğine dikkat çekerek, “Psikoloji lisans ve yüksek lisans eğitimleri almış bizler, mesleğimizi icra edebilmek için sürekli olarak yeni zorluklarla karşılaşırken son günlerde gündeme gelen bir gelişme ise, “Sağlık Meslek Mensuplarının Serbest Meslek İcrası Hakkında Yönetmelik”. Bu yönetmelik ile psikoloji lisans mezunlarının serbest olarak çalışma hakkının ortadan kaldırılması olmuştur. Bu durum, uzun yıllar süren eğitimleri ve emekleriyle bu alana katkı sağlamaya çalışan biz psikologlar için büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Bu düzenleme bilimsel emeği hiçe saymakta ve insan ruh sağlığının ciddiye alınmadığını göstermektedir. Bu nedenle öncelikle, “Sağlık Meslek Mensuplarının Serbest Meslek İcrası Hakkında Yönetmelik” in yeniden gözden geçirilmesi ve psikoloji lisans mezunlarının serbest çalışma haklarının iade edilmesi gerekmektedir. İkinci olarak, zorunlu tutulan sertifika programlarının içeriği ve ücretlendirilmesi konusunda daha adil bir yaklaşım sergilenmelidir” açıklamasında bulundu.