Yenice: Bir kusur işledik

FADİME DUMLUPINAR

Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yaptığı rutin denetim sonucu açıkladığı taklit ve tağşiş yapan firmalar arasında İzmir Lokantacılar Odası'na kayıtlı köfteci ve dönerci esnafının yer alması üzerine, İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Odası'nda basın toplantısı düzenleyen Türkiye Lokantacılar, Pastacılar Federasyonu Genel Başkanı, İzmir Lokantacılar Odası Başkanı Aykut Yenice, "Bir kusur işledik ama kusur maksatla taşınmak istenmiştir. 2013 Mart ayında yürürlüğe giren Et ve Et ürünleri Tebliği'nde kırmızı ete beyaz et karıştırılmayacağı söylenmiştir. Bizim kusurumuz budur. Algı operasyonu ile İzmir esnafının bütününe mal edilmesi bizi rahatsız etmiştir" dedi.

"ZAN ALTINDA BIRAKILDIK"

Sosyal medya üzerinden İzmir'de lokanta esnafını zan altında bırakacak bir kampanya yapıldığını ileri süren Yenice, "Bazı basın organları ve sosyal medya üzerinden konunun farklı yansıtılmasının neticesinde tüm İzmir lokanta esnafını da zan altında bırakan bir kampanyaya dönüşmüş oldu. Her ne kadar yasanın hükümleri içerisinde 3 tane çok değerli eski üyesi bir konuyla muhatap olsa da sosyal medya da İzmir halkının tehdit eden at ve eşek eti satılıyor algısı oluşturulmaya çalışılması teşkilatımızı derinden yaraladı. İzmir ve Ege mutfağının önemli değerini ve kent turizmine çok büyük katkılar olduğunu savunan bir teşkilatız. İzmir'in parçasıyız. Tam turizm sezonu sürecinde İzmir esnafı ve Kemeraltı esnafının insan sağlığını tehdit eden bir iş yapıyormuş gibi gösterilmesi nedeniyle bu toplantıyı yaptık" diye konuştu.

“EĞİTİMSİZLİKTEN DOLAYI KUSUR İŞLENDİ”

2013 yılından önce ete tavuk karıştırmanın herhangi bir suç teşkil etmediğini ancak 2013 yılından sonra kırmızı ete beyaz et karıştırılmayacağının söylenmesiyle eğitim eksikliği sebebiyle böyle bir kusur ortaya çıktığını belirten Yenice, "Bir kusur işledik ama kusur kasta taşınmak istenmiştir. Bakanlığın kendi açıklamasında burada taklit yapan firmalar arasında gösterildi ve  tebliğ ile 2013 yılında kırmızı ete beyaz et karıştırılamayacağı söylendi. Firmalarımız Bakanlığın açıklamasında taklit yapan firmalar arasında gösterildi. Ceza kesildi ve Cumhuriyet Savcılığı'na da başvurulmadı. Algı operasyonu ile İzmir esnafının bütününe mal edilmesi bizi rahatsız etmiştir. İzmirlilerimizin gönlüne ferahlık sağlamak için bu açıklamayı yaptık. Bu konuyu oda olarak Türkiye'de tüm lokantacı esnafının başı olmam sıfatıyla yakinen takip ediyorum. Denetimlerin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na geçmesiyle, hijyen belgesi zorunluluğu getirilmişti. Odamız İzmir'de 3 bin 383 kişiye hijyen eğitimi verdi" şeklinde konuştu.

"KAMUOYUNA FARKLI YANSITILDI"

Adı geçen firmaların at ya da eşek etiyle hiç bir ilgisi olmadığının ve bu nedenle hiçbir işlem yapılmadığını söyleyen Yenice, "İzmir'de 2 bin 600 ustaya ustalık belgesi verdik. Türkiye'nin en eğitimli kadroya sahip olan kentiyiz. Konunun kamuoyuna farklı bir şekilde aktarılması bizi derinden üzmüştür. Bu tip gıda teröristlerine karşı mücadele veriyoruz. Peşlerini asla bırakmayacağız. Hizmet veren esnafın yanındayım. Kusurlarını örtmek gibi bir durum yok ama  olay farklı boyutlara taşıyorlar. Sanki at eti satmışız gibi algı oluşturuldu. Resmi raporda kusurlu firmalar arasındayız. Kırmızı ette tavuk kıyması çıkmıştır. İnsan sağlığını birinci dereceden tehdit etmiyor" dedi.

"DOĞRUDAN YANAYIZ"

Bundan sonra eğitime çok daha önem verileceğinin altını çizen Yenice, bunun bir eğitim eksikliği olduğunu söyledi. Yenice denetleme yetkisinin kendilerine verilme talebinde bulunduklarını ifade ederek şunları söyledi, "Daha ciddi bir uygulamayla eğitim verilen 3 bin kişilik sayıyı 30 bine çıkartacağız. Bu tebliğin bu şekilde olduğunu ve bunun bir suç olduğunu söyleyeceğiz. Eğitime ve bilgilendirmeye yönelik bir çalışmamız olacak. Denetim yetkimiz yok. Maalesef bu yetki bizlere verilmiyor. Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı'nın belediyeye ait olmayan yerlere ceza kesemiyor. Odamız, Anayasal ve resmi bir kurumsa denetimler bize verilse bu konun daha çok önüne geçilebilir. Bu yetkinin verilmesi konusunda talebimiz var. Tebliğin yayınlanması konusunda biz de katkı koyduk. Doğrudan yanayız."

"HERKESİ EĞİTMELİYİZ"

Yenice,"Belediyeler bizleri denetleyebiliyordu. Şimdi belediyenin bir yetkisi yok. Çıkan yasa sonucu böyle oldu. Denetimler alo 174 hattına gelen ihbar telefonları ya da torba şeklinde yapıldı. Ben Aziz Bey'den akademi için yer istedim, ancak bir geri dönüş alamadık. İzmir'deki herkesi eğitmeliyiz" dedi. 

"YIKILDIK"

Bakanlığın açıkladığı listede adı yer alan Kemeraltı esnafından Okan Bademli,"İnsan sağlığına zarar verebilecek hiçbir şey koymadık. Bunu insanlara zarar versin, kar edeyim, kazanç elde edeyim diye yapmadık" derken, Murat Bulut ise, "Düne kadar beyaz et, kırmızı ete konulan bir şeydi. Yasaldı. Mevzuat değişti, kanun değişti. At eti, eşek eti satmış firmalarla bizi aynı kefeye koymamaları gerekiyor. Sosyal medyada at eti satan firmalar olarak yer aldık. Yaptığımız işe bakış açıları değişti. Maddiyattan ziyade maneviyat çok önemliydi. Böyle karalanma kampanyası gibi oldu. Yıkıldık" diye konuştu.

Haber Merkezi