Yenidoğan Çetesi davasında tutuklu sanık: 100 bin hastaneden 25 bin Fırat Sarı'dan alıyordum

Yenidoğan Çetesi davasında tutuklu sanık Mehmet Gürül savunmasında "Ben Fırat Sarı'dan maaş alıyorum diye tutuklandım. Benim suçum yok ki 100 bin hastaneden 25 bin Fırat Sarı'dan alıyordum” dedi.  


  • Oluşturulma Tarihi : 25.04.2025 17:24
  • Güncelleme Tarihi : 25.04.2025 17:24
  • Kaynak : DHA
Yenidoğan Çetesi davasında tutuklu sanık: 100 bin hastaneden 25 bin Fırat Sarı'dan alıyordum haberinin görseli

Kamuoyunda 'Yenidoğan Çetesi' davası olarak bilinen ve bebek hastaları önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 29’u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davanın 4'üncü duruşmasında tanıkların dinlenmesine devam ediliyor. Bakırköy Adalet Sarayı'ndaki 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davada duruşma sanıkların kimlik tespitiyle saat 10.30 sıralarında başladı.

'EV HAPSİNE BİLE RAZIYIM'

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Senanur Ünlü, "Yeni doğum yaptım. 5 aydır tutukluyum. Bana örgüt üyesi diyorlar ama ben örgütün ne olduğunu burada öğrendim. Para aklıyorlar denildi ama benim evim bile kira. 1.5 yaşında çocuğum var. Ben nasıl böyle birşey yaparım. Benim sütüm bile kesilmedi. Ben başka bir anneye bu acıyı nasıl çektiririm. Beraatimi istiyorum. Ev hapsine bile razıyım yeter ki çocuğum yanımda olsun" dedi.

TUTUKLULUKLARININ DEVAMI TALEP EDİLDİ

Duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ve Sosyal Güvenlik Kurumu vekilleri tanıkların kurum aleyhine olan beyanları mahkeme tarafından kabul edilmedi. Savcı tutuklu sanıkların tutukluğunun devamını talep etti.

'YAŞASIN DİYE İLAÇ VERDİM'

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya saat 12.35'te 45 dakika ara verildi. Duruşma saat 14.00'te yeniden başladı.

Hakan Doğukan Taşçı ise "11 hastaneden sorumlu olduğum söyleniyor ancak bu 11 hastaneyle tek bir irtibatım dahi yok. Ben bu koordinasyonu nasıl sağladım o zaman. Birinci hastanesinde sorumlu doktordum ama orada da, başka birisinin adı geçiyor sorumlu doktor olarak. Opara bebekle ilgili de şunu belirteyim. Savcılıkta bana, 'Bebeğin öldüğünü nasıl anlamazsın' diye sordular başka hiçbir şey sormadılar ama bilirkişi raporu yanlış yazılmış. Opara bebek için yaşasın diye ilaç verdim vermeseydim bu sefer de vermediğim için tutuklanacaktım. “dedi. Tanık Yaren Sena ise, Opara babek ile ilgili "Bebek sağdır dedi ama kabul etmiyorum. Mesele hastanın öldüğünü fark etmemeleri. Saatler geçmişti. Ona 'Sen nasıl fark etmedin öldüğünü' dedim bana 'E ben sana dedim’. Dedi. Ben bebeğe kalp masajı yaptığını ilk defa dün o burada dediği zaman öğrendim. Bana deseydi zaten ben kalbinin durduğunu anlar 'Kalp masajı yap' derdim.1 yıldır tutukluyum ne biliyorsam anlattım. Suçum var mı evet ben bunu kabul ettim. Çöpe gidecek ilaçları sattım bunun için pişmanım; ama bunun dışında başka hiçbir suçum yok. Fırat Sarı ile hiçbir bağım yok. " dedi.

'100 BİN HASTANEDEN 25 BİN FIRAT SARI'DAN ALIYORDUM'

Tutuklu sanık Hüseyin Günerhan ise, "Ben olaydan aylar önce hastaneden ayrılmıştım. Kaya bebek öldüğünde ben hastanede çalışmıyordum. İnsanlar bizden nefret ediyor. Cezaevinde bizi öldürmeye çalışıyorlardı. En beter katil biz olduk. Siz de hakkınızı helal edin belki bir daha görüşemeyiz. Daha fazla kendime eziyet etmek istemiyorum ben çok yoruldum. Adalet bekliyorum" dedi.

Tutuklu sanık Mehmet Gürül savunmasında "Ben Fırat Sarı'dan maaş alıyorum diye tutuklandım. Benim suçum yok ki 100 bin hastaneden 25 bin Fırat Sarı'dan alıyordum. Bunu da hastane yönetimi karar verdi. Benim bir suçum yok. Bana örgüt üyesi diyorlar ama bunu kabul etmiyorum. Hastane yönetimi beni Fırat Sarı'ya şikayet etti" dedi.

Tutuklu sanık Murat Mantuş ise savunmasında "Öncelikle devlet terbiyesiyle büyüdüm. Benimle ilgili tebligat gelir gelmez hemen yurtdışından ülkeye geldim. Kaçma şüphem yoktur. Ayrıca ek olarak, burada her ne kadar dolandırıcılık suçundan tutuklanmış olsam da örgüt üyesi ve kazara ölüme sebep olmak suçundan da soruşturma altındayım. Benim ömrüm örgütlerle mücadele etmekle geçti. Hiçbir örgüte üye olmadım hiçbir menfaat sağlamadım" dedi.

'KAYA BEBEĞİN ÖLÜMÜNÜ ÜZERİME YIKMAK İSTİYORLAR'

Tutuklu sanık Rıza Keykubat savunmasında, "Tanık hemşireler yalan beyanda bulundu. Kaya bebeğin ölümünü benim üzerime yıkmak istiyorlar. Mahkeme heyetini yanıltmaya çalışıyorlar. Tüm orderların Şeyhmus Çelik üzerine olduğu iddianamede yer alıyor. Ancak tanıklar benim adımı verdi. Yalan beyanlarla 9 aydır tutukluyum. Beraatimi talep ediyorum" dedi.

SANIK YAKINLARI ARASINDA TARTIŞMA

Tutuklu sanıkTuğçe Toptemel ise, "Hakan Doğukan Taşçı'nın beyanlarını kabul etmiyorum. Opara bebeğin yaşadıkları tapelerde kayıtlı zaten. İhmal olarak hemşirelerden sadece ben tutukluyum ama neyin ihmali bu bilmiyorum" dedi. Toptemel'in sözleri sonrası Doğukan Taşçı'nın yakını olduğu öne sürülen bir izleyici 'Sen bilirsin' dedi. Bunun üzerine Toptemel'in annesiyle Taşçı'nın yakını arasında sözlü tartışma yaşandı. Tartışmanın ardından sanık yakınları duruşma salonundan çıkarıldı.

'YOĞUN BAKIM ÖNÜNDEN GEÇEN HERKES BANA DAVA AÇIYOR'

Duruşmada örgüt lideri olduğu iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık Fırat Sarı Cumhuriyet Savcısının talebine ilişkin savunma yaptı. Sarı savunmasında, "Dosyanın üzerinde başından beri algılar var. Zengin bize ve arkadaşlarımıza 'Asalak, böcek' dedi, bizi aşağıladı. Buradaki arkadaşlar başarılı sağlık çalışanlarıdır. Biz bebek katili diye anılıyoruz. Biz hastalara şifa uğruna çalıştık. Ben gece yarıları çalıştım. Sağlık Bakanlığının raporu özensiz hazırlanmıştır. Medyanın algısını sizler de görüyorsunuz. Ben yaklaşık 15-20 bine yakın yoğun bakım hastası baktım. Şimdi yoğun bakım önünden geçen herkes bana dava açıyor. Mustafa Kemal Zengin'i tanımıyorum. Böyle kriminal kişilerle ilişkim olmadı. Böyle bir dosyada savcıyı neden ziyaret etti onu da anlamadım. Bu konu araştırılsın. Ben savcıya Mustafa Kemal Zengin'den önce gittim. Savcı korkacak biri değildi. Savcı bana, 'Hastane sahiplerinin suçu var. Bana hastane sahibi verecek misin. Seni ölümlerden sorumlu tutmuyorum.' dedi. Dosyayı kapatmak isteyen böyle davranmaz. Mustafa Kemal Zengin'in girişiminin savcıya karşı olduğunu düşünüyorum. Bu bizim kriminalize olmamıza neden oldu ve Mustafa Kemal ile Fırat Sarı çete dediler. Savcının attığı iddia edilen gece yarısı mesajının da açıklanmasını istiyorum. " dedi.

'OPARA BEBEĞİN SGK'SI YOKTU'

Opara bebeğin ölümüyle ilgili de konuşan Sarı, "Opara bebeğin ölümüyle ilgili 6 aylık bebeğin yenidoğan yoğun bakımına yatırılmasının suç olduğu söylendi böyle birşey yok. SGK 28 günden büyük bebeklerin erişkin yoğun bakımına yatırılmasını belirtir; bu ödemelerle ilgilidir. Fakat bu bebeğin SGK'sı zaten yok. Yatışının hiçbir sıkıntısı yoktu. Ben o hastayı da görmedim bana sadece telefonda böyle bir hastanın yattığı söylendi. Medya gereksiz algı yapıyor." dedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme heyeti, sanık avukatlarını dinlemek üzere duruşmayı 28 Nisan Pazartesi günü saat 10.00'a erteledi.

DHA
Yazarımız Kim ?

DHA