Sayfa Yükleniyor...
Yenilenebilir enerji kullanımının arttırılması ve geliştirilmesi kapsamında uzman kişiler Rüzgar ve Güneş Enerjisinde Türkiye konulu sempozyumda geleceği konuştu
E. ÇAĞLA GENİŞ
Paris İklim zirvesinde en çok tartışılan konu olan yenilenebilir enerji dönüşümü konusunda uzmanlar konuyu İzmirde masaya yatırdı. Gelecek Yenilenebilir Enerjide Platformu tarafından düzenlenen etkinlikte, Yenilenebilir Enerji Devriminde Türkiye lider mi olacak? Takipçi mi? sorusuna cevap arandı. Duble Tree Otelde gerçekleşen sempozyumun moderatörlüğünü Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak yaparken, Dünya Gazetesi Yazarı Rüştü Bozkurt, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Nezihi Bilge, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Cemali Dinçer Greenpeace Rüzgar Enerjisi Bölge Koordinatörü İbrahim Çiftçi, Yıldız Teknik Üniversitesi Rüzgar Enerjisi Kulübü Soner Gültekin katıldı.
ÜLKEMİZİN KAYNAKLARI ÇOK CİDDİYE ALINMALIDIR
Sempozyumda ilk sözü Dünya Gazetesi Yazarı Rüştü Bozkurt aldı. Yenilenebilir enerjide bilgi kirliliği hakkında konuşan Bozkurt, Yenilenebilir enerjide şehir efsaneleri yaratılmaya çalışılıyor. Bir insan elinde olan kaynakları kullanmak zorundadır. Jeotermal enerji bizim için önemli bir kaynaktır. Ama biz bunu iyi kullanamadık. Türkiyede söylenilen laflarla elde edilen kıyaslandığında tutarsız olduğunu görüyoruz. Yenilenebilir enerjide her şeyden önce işi bilip konuşmak gerekiyor. Dolduruşa gelen gazete haberleriyle yatırım yapıldığında bunların başarıya ulaşmadığını görüyoruz. Kesinlikle ülkemizin kaynakları çok ciddiye alınmalıdır. Bir strateji kavramında yanmayan hiçbir kavramın dayanağı yoktur. Bütün bunların hepsinde fizibilite eksiği var. Gerekli çalışmaları, araştırmaları yapmadan yatırım yaparsanız batarsınız dedi.
KÖMÜR KULLANIMININ SON BULMASI GEREKİYOR
Greenpeace Rüzgar Enerjisi Bölge Koordinatörü İbrahim Çiftçi, konuşmasında Greenpeace Enerji Devrimi projesini anlattı. Enerji devriminde kömür kullanımının son bulması gerektiği hakkında konuşan Çiftçi, Türkiyedeki kömür kullanımında bir yol ayrımındayız. Yenilenebilir enerji çalışmaları devam ederken, 2023 hedefleri de üretim kapasitesini ikiye katlamayı hedeflemektedir. Böyle bir yol ayrımındayken geçmişin teknolojiklerine değil, geleceğin teknolojilerine yatırım yapmamız gerekiyor dedi. Çiftçinin ardından söz alan Yıldız Teknik Üniversitesi Rüzgar Enerjisi Kulübü Başkanı Soner Gültekin, yenilenebilir enerji teknolojilerinin geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Gültekin, Biz bu alanda ilerlemek istiyorsak, yenilenebilir enerjide yetkin mühendisleri çekmemiz gerekiyor. Yenilenebilir enerjiye geçebilmemiz için teknolojileri geliştirmemiz lazım ifadelerinde bulundu.
SU AKAR TÜRK BAKAR
Toplantıda söz alan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Cemali Dinçer, Türkiyenin üç tarafı denizlerle çevrili; güney ve batı bölümü yılda ortalama 300 gün güneşli gün yaşıyor. Su akar Türk bakar çok doğru bir söz. Potansiyelleri değerlendirmede çok eksik kalan bir ülkeyiz. Potansiyel enerjiyi sürdürülebilirlik açısından kullanabilmeliyiz. Balçovadaki enerji potansiyeli var. Ondan da tam olarak yararlanamıyoruz. İzmirde ciddi bir hava kirliliği var. Akşamları havayı solumak çok zor... Yenilenebilir enerji hava kirliliğine de çözüm getirebilir. Rüzgar enerjisi oldukça temiz bir enerji kaynağı olarak yer alıyor. Üniversitelere önemli görevler düşüyor. Yaşar Üniversitesinde 3 yıl önce kurduğumuz enerji sistemleri mühendisliği bölümümüz var. Salt üniversite eğitimleriyle olmaz toplumda genel farkındalık yaratmalıyız şeklinde konuştu.
ÖNLEM ALALIM
Sempozyumda son olarak Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Nezihi Bilge konuşmasını gerçekleştirdi. Bilge, Yeraltında bulunan madenlerin dörtte üçü çıkmamalı diyor Türkiyenin durumunu düşününce oldukça enteresan bir rakam. Rüzgar enerjisindeki hedeflere ulaşabilmek için rekabetin de arkasında çok iyi fizibilite çalışmaları yapılması lazım. Rüzgar enerjisinin yaşama etkisi çok farklı. Hemen hemen her yere ÇED Raporu alınabilmekte bu bilimsel olarak mümkün değil. Rüzgar enerjisindeki görsellik çok önemli. Gördüğüm kadarıyla rüzgar akımlarına göre kurulmuş değil gelişi güzel sıralanmış vaziyette. Fizibilite raporlarının bunlara dikkat edilerek çok dikkatli yapılmalıdır. Şuan Türkiyedeki üretimin yüzde38i Ege Bölgesinde 36sı Marmarada yüzde 0.66sı Güneydoğu yüzde 2 Karadenizde. Rüzgar enerjisiyle ilgili dağılım Marmara ve Egede yoğun. Tüm bu yatırımlara rağmen şu an Türkiyede kurulu güç olarak yüzde 5 seviyelerinde bu kaça yükselebilir? Eğer tüm yatırımlar gerçekleşirse 200 milyar Euroya tekabül ediyor gelecek 10 yıldaki yatırım miktarı. Yenilebilir enerjiyi yaparken diğer üretim kaynaklarını da modernize edelim ve küresel ısınmaya karşı önlem alalım diye konuştu.
Haber Merkezi