- Gündem
- 21.04.2025 22:40
İzmirde temaslarını sürdüren Başbakan Binali Yıldırım, beyaz eşya ve mobilyadaki KDV indiriminin, eylül ayı sonuna kadar uzatıldığını müjdeledi
E. ÇAĞLA GENİŞ
Referandum çalışmaları kapsamında İzmirde temaslarını sürdüren Başbakan Binali Yıldırım, Fox Tv'de yayınlanan İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat programına katılarak gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Evet Platformu'nca Gündoğdu Meydanı'nda Aşkımız Memleket Millet için Evet sloganıyla düzenlenen İzmir Buluşmasında coşku ve heyecanın hakim olduğunu; insanların meydana koşarak geldiğini söyledi. Program boyunca yeni sisteme ilişkin tüm detayları tek tek anlatan Başbakan Yıldırım, esnaflardan gelen mesajlar üzerine müjde verdi. Başbakan Yıldırım, 30 Haziran 2016'dan sonra ödeme zorluğuna düşen esnafımız için sigorta primi ve vergide yeniden yapılandırmaya gideceğiz. Bu yeni bir müjde. Konut, mobilya ve beyaz eşyada KDV indirimi yaptık. Beyaz eşya ve mobilyadaki KDV indirimi de konuttaki gibi eylül sonuna kadar uzatıldı diye konuştu. Canlı yayının ardından Türk Polis Teşkilatının kuruluşunun 172. yıldönümü nedeniyle İzmirde düzenlenen kahvaltı programına katılan Başbakan Yıldırım, 15 Temmuzda yaşanan darbe girişimi gibi olayların bir daha yaşanmaması için gereken tedbirlerin alındığını belirterek, polislere her türlü gruplaşmadan uzak durun uyarısı yaptı.
İZMİR İLKLERİN ŞEHRİ
İzmir Gündoğdu Meydanı'nda Evet Platformu tarafından düzenlenen mitingi değerlendiren Başbakan Yıldırım, Miting muhteşemdi. Çok yoğun bir katılım vardı. Daha güzel olan; coşku fazlaydı, heyecan fazlaydı. Gündoğdu'nun gözü tutulmuştu ay yıldızlı bayrağımız ile. Cumhurbaşkanımız da memnun oldu dedi. Başbakan Yıldırım, program sunucusunun İzmir size ne ifade ediyor? sorusuna ise şu yanıtı verdi: İzmir ilklerin şehri. Kurtuluş Savaşı mücadelesi İzmir'den başladı ve düşmanın denize döküldüğü yer de İzmir. Türkiye'nin ekonomik stratejisinin belirlendiği şehir. İzmir ilk telefonun, telgrafın kullanıldığı, ilk demiryolunun yapıldığı, ilk ihracatın yapıldığı şehir. İzmir ilk çok partili hayata geçen şehir. İzmir'in ilkleri çok. İhracatı son 15 yılda 650 milyondan 8,5 milyara çıktı ama İzmir'in potansiyeli daha fazla. İzmir'de İzmirlilik kimliği var. İzmir'e gelenler 1,5 yıl içerisinde İzmirli oluyorlar. İzmir kimliğine sahip çıkıyorlar. İzmirliler birbirlerine karşı ister fakir ister zengin olsun, hoşgörü kültürü var. Kimse kimsenin ne yaptığı ne ettiği, ne giydiği, ne içtiği ile meşgul olmaz. İzmir'in kadınları daha dinamiktir.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası referanduma gidilmesi doğru muydu? sorusuna ise Başbakan Yıldırım, Menderes'ten başlayan çok partili hayatımızın bütün dönemlerinde sistem sorunu hep gündemde olmuş. Bizim dönemde de atamalarda oldu. Bazı kanunların geri gönderilmesi oldu. Müsteşarımızı 3 ay atayamadım. Gönderdiğimiz kararnameler geri geldi. Biz bu krizleri biraz sineye çektik. Biraz sabrettik. Kararlılıkla işin oluruna baktık ama kriz devam etti. Millet iradesine dayanmayan hiçbir sistem başarılı olamaz, kalıcı olamaz. Bu sistem darbelerden sonra bu anayasalar oluştuğu için sanki bu sistemin işlememesi için gizli bir kuvvet var. Sistem iki başlılığı tanımlamış. İki irade tanımlamış. Biri gücünü kullanmaktan vazgeçecek. Halbuki devlette işlerin yürümesi için iradenin tek olması lazım. Bir iradenin yardımcısı olmak ayrı, kendi başına irade olmak ayrı bir şey. Biz 15 Temmuz'u yaşadık. Bu ülke uçurumun kenarından döndü. Millet rejimi, sistemi teröristlerin elinden aldı ve darbecilere darbeyi vurdu. Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti, zaten gündemde olan bu değişikliği Meclise getirdi, sonra da millete getirdi. MHP Türkiye'nin bir beka sorunu olduğu gördü. Başından beri bu değişikliğin içinde oldum. MHP ile olan görüşmeleri yürüttüm. Onların önerileri oldu. Nihayet olgunlaştırıp değişiklik teklifini Meclise verdik. Tereddüdüm olmadı çünkü ben sistemde yaşanan arızaları biliyorum. Nerede düzeltmeler yapılması gerektiğinin de tek tek üzerinde çalıştık şeklinde yanıt verdi.
BİRBİRİNE DÜŞÜRÜR
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yerli ve milli olduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım, Başkanlık diye başladık. Sayın Bahçeli, 'Zaten başkan ama cumhurbaşkanı dersen cumhurun başkanı olur. Adına cumhurbaşkanlığı sistemi diyelim' dedi. Bu yerli ve milli. Bu bizim kendimizin. Özümüzün sistemidir. İlla başka bir yerden kopyalamak mecburiyetinde değiliz ki. Anayasa hukukçuları işe teorik olarak bakıyor. Biz olayların içinde yaşıyoruz. Bu sistem asıl kuvvetler ayrılığını netleştiriyor. Mevcutta kuvvetler ayrılığı yok. Vesayet odakları 363 milletvekili olan partiye cumhurbaşkanı seçtirmediler. Vesayet odaklarından kurtulmak için sistemi değiştirmek istiyoruz. Bu sistem baba ile oğlu birbirine düşürür. Bizim durumumuzu veri alamayız ifadelerini kullandı.
PARTİYE DAVET EDECEĞİZ
Mevcut sistemde cumhurbaşkanının yetkileri olduğunu ancak fiilen cezai sorumluluğu olmadığını kaydeden Başbakan Yıldırım, Eğer sorumluluğunuz yoksa yetki kullanmakta sınır tanımazsınız. Bu sistem sorumluluğu da berberinde getiriyor. Sadece cezai değil siyasi ve hukuki sorumluluk da getiriyor. Mevcut sistemde yargılama için 413 milletvekilinin oluru gerekiyor. Yenide 367 yetiyor. Mevcut sistemde doğru dürüst suçlayamıyorsunuz, yeni sistemde her şeyle suçlayabiliyorsunuz açıklamasında bulundu. Başbakan Yıldırım, referandumda evet çıkması halinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı partiye üye olması için davet edeceklerini de belirtti.
POLİSLE BİR ARAYA GELDİ
Başbakan Binali Yıldırım, canlı yayının ardından polis teşkilatının kuruluşunun 172. yıldönümü nedeniyle İzmir Polis Evi'nde kahvaltılı toplantıya katıldı. Başbakan Yıldırım, polis ve asker teşkilatı gibi hayati kuruluşların her türlü paralel yapılanmadan uzak tutulması gerektiğini söyledi. Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz'da devletin imkanlarıyla güçlenen bir grup, sonunda devleti ele geçirmek için bu milletin vergileriyle aldığı silahları, tankları, uçakları acımasızca vatandaşların üzerine kullandı ve ülkeyi bir felaketin eşiğine getirmekten tereddüt etmedi. Bu olayların bir daha cereyan etmemesi için gereken ne tedbir varsa almak zorundayız ve alıyoruz. Bundan sonra bu asil ve güzide kuruluşumuz içinde bu ve buna benzer yapılar bir daha olmasın. Devletin içinde devlet olmasın. Devletimiz, polisi ve askeriyle bütünleşmiş olarak, Gazi Mustafa Kemal'in gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için uğraşsın dedi.
BİLANÇOSU AĞIR OLACAKTI
İzmir Adliyesi'ne yapılan terör saldırısında şehit düşen polis memuru Fethi Sekin'i de anan Başbakan Yıldırım, Bir Fethi Sekinimiz var ki onun kahramanlığı İzmir'e, Türkiye'ye şeref madalyasıdır. 5 Ocak'ta hainlerin saldırısını canı pahasına önledi. Onun dikkati olmasaydı, o saldırıda İzmir bilançosu çok ağır olacaktı. Kaderin anlayamadığımız sırları var. Fethi Sekin şahadetinden bir gün önce annesi için bir ağıt yakmış. Orada diyor ki, 'Acın kalbimde taşa döndü anne. Anne sen yoksun diye çaresi kaldım. Ben acıyı taşıyamadım anne. Seni çok özledim anne. Anne kurban anne' İşte bu kahraman polisimiz annesine özlemini dile getirdikten bir gün sonra şehadet şerbetini içti. Kahraman polisimiz Fethi Sekin ve Fethiye anamızı da rahmetle anıyoruz diye konuştu.
BİR DAHA OLMASIN
Polis teşkilatının daha da güçlenmesi ve etkisinin artması için gereken bütün çalışmaları yaptıklarını kaydeden Başbakan Yıldırım, Hem sayı olarak güçlendirmeye çalışıyoruz hem de donanım olarak güçlenmeniz için ciddi adımlar atıyoruz. 15 Temmuz bize bir gerçeği gösterdi. Polis teşkilatları, asker teşkilatı gibi hayati kuruluşların her türlü paralel yapılanmadan uzak bir şekilde tutulması gerekiyor. Falan mezhepten filan mezhepten diye masumca başlayan bu akım, ideolojik gruplaşma, daha sonradan beka meselesine dönüşebiliyor. Bu 15 Temmuz'da ortaya çıktı. Devletin imkanlarıyla güçlenen bir grup sonunda devleti ele geçirmek için bu milletin vergileriyle aldığı silahları, tankları, uçakları acımasızca vatandaşların üzerine kullandı ve ülkeyi bir felaketin eşiğine getirmekten tereddüt etmedi. Bu olayların bir daha cereyan etmemesi için gereken ne tedbir varsa almak zorundayız ve alıyoruz. Bundan sonra bu asil ve güzide kuruluşumuz içinde bu ve buna benzer yapılar bir daha olmasın. Devletin içinde devlet olmasın. Devletimiz, polisi ve askeriyle bütünleşmiş olarak, Gazi Mustafa Kemal'in gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için uğraşsın açıklamasında bulundu.
İzmir programı netleşti
Başbakan Binali Yıldırımın kentteki programı büyük oranda netleşti. Başbakan Yıldırım, bugün saat 15.00te İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birliği Başkanı Selahattin Hünü ve İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlunun koordinasyonunda esnaf teşkilatıyla buluşacak. Buluşma, Kaya Termal Otelde gerçekleştirilecek. Başbakan Yıldırım, aynı gün Buca ve Gaziemir ilçelerinde mini mitingler yaparak otobüsün üzerinde vatandaşlara seslenecek. Saat 18.00 itibariyle kentten ayrılacak olan Yıldırımın İstanbulda Erzincanlılar Derneğinin organizasyonuna katılması bekleniyor. Yarın yeniden İzmire gelecek olan Yıldırım, öğle saatleri itibariyle yine sahada olacak. Saat 15.00ten itibaren Bornova ve Bayraklı ilçelerinde mitingler yapacak. Saat 20.00 itibariyle de Kaya Termal Otelde İzmirde bulunan tüm hemşeri dernekleriyle buluşacak. Başbakan Yıldırım, iki günlük İzmir programı arasından sonra referandumda oy kullanılacak Pazar gününden önce Cumartesi günü yine İzmirde bulunacak. Cumartesi günü sabah kahvaltısında Deniz Ticaret Odasının koordinasyonunda İzmirdeki odalar ve iş dünyası ile buluşacak. Daha sonra ziyaretlere devam edecek. Yıldırımın cumartesi günü öğleden sonra kesin olmayan programa göre Bakırçay Havzasında Kınık ve Bergama ilçelerine ziyaret etmesi bekleniyor.
İl başkanlığını ziyaret etti
Başbakan Binali Yıldırım, polis teşkilatıyla bir araya geldikten sonra AK Parti İzmir İl Başkanlığını ziyaret etti. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, İl Başkanı Bülent Delican ve teşkilat üyeleri tarafından coşkuyla karşılanan Başbakan Yıldırım, referandum çalışmalarıyla ilgili Delican'dan bilgi aldı. Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantının ardından başbakan yıldırım, Aydın mitingine geçmek için parti binasından ayrıldı.